Sublimasyon ( Yüceltme ) ; psikolojik analize ilişkin kitap ve mecmualarda savunma mekanizması olarak bahis konusu edilmiş olsa da , kabulü neredeyse zorunlu kılınmış bağış hükmündedir. Yaradılışa ilişkin uhrevi ve de dünyevi hikayeler külliyatından varılan sonuç itibari ile inanç ihtiyacının tedarik metodudur. Üst mükemmeliyete , diğer anlamıyla yaratıcı akla olan ihtiyacın karşılanmasında etkin mekanizmadır. Aristo'dan itibaren yaratıcı aklı ve hükmü zorunlu kılan felsefi anlayış , imanın mekaniğini tanımlamaya soyunurken yüceltme istencinden dem vurmuştur. Tanımlamaya soyunan kul olduğundan dolayı , teslimiyetçilik de kulun erdemi ve diyeti olarak kabul görmüştür kolektif bilinçdışında.., Algı alanında tanımlanamayan yaratıcı , somut sublimasyon objeleri yoluyla ruhsal temas alanındaki açlığa cevap da sunmuştur sonraki dönemlerde .., Kitap gönderilmiş peygamberler dönemi de, bahis konusu ettiğim somut yüceltme ihtiyaçlarının doyurulmasına atıftır. Bu şekli ile sezgi alanına çekilebilecek bir yaratıcı algısı , ilim sıfatı üzerinden yaratıcının nefislerin eksikliğine yönelik bir ıslahıdır belki de .., Kutsal mekanlar , taşınabilir totemler ve duyumsanabilen sesler üzerinden ihtiyacın karşılanması tarihle sınanmış şekli ile mümkün alanına girmiştir. Fakat , mayasında ifrat ve tefrit tohumları taşıyan nefisler , putlaştırmak şeklinde karşımıza çıkan yüceltme sapması ile helak olma tehdidi ile kol kola olmuştur iman tarihinde. Fıkıh alanında görünür şirk olarak tanımını bulan durum , içinde bulunulan İslam coğrafyasının helakının da esaslı sebebidir özüyle .., Peygamber sözlerinden beğenilenlerin yaldızlanıp parlatıldığı , beğenilmeyenlerin sarmalanıp kumlar altına gömüldüğü , meliklere doğa üstü güçler ve nitelikler atfedildiği dönemlerden bahis açıyorum açık anlatımıyla. Yüceltme sapması dönemlerinin birinden daha geçen bu toplumun tanımlarla olan sıkıntısını halletmek üzere bir görev kabulünden söz açıyorum esasında .., Tekrara düşmekten imtina ederek açıkça söylemek istediğim şudur ki ; Kapitalizm hükmü altında mümin olduğunu iddia edebilmek yüksek bir cesaret ve yok sayılan bir nedamet ile ilişkilenebilir ancak .., Müslüman olduğunu iddia edenler için ise fasıklığını görebilecek bir iman merceğini ele almalarını tavsiye etmek gerekir böyle bir çağda ..,İslam tarihinde Emevi ve Abbasi dönemlerinde bulaşılmış olan açık şirk küfrü , yayılımı itibari ile bu kadar fazla sayıda nefsi etkilememişti. Rızık ve nimeti yaratıcıdan beklemek yerine kendisine mertebeler atfedilen bir ölümlüden beklemek ve hatta secde edip hamd etmek , tövbe için abdest ve salad yeterli iken sözde hocaların eteklerinde dilenmek gibi sapkın davranışlardan bahsediyorum.., Yüceltme sapması diyerek açık şirkin sevkiyatına gönderme yapıyorum.., Zulümden şikayet edenler bilmelidirler ki ; Gaflet artarken mühlet azalmaz.., Zulüm ehlinin bundan anlayacağı ise " henüz " mühlet vardır.., Henüz ile anlatılmak istenen ise zulüm ehli ve nefisleri ile zincire vurulmuş fasık neferleri için tövbe etmek yolunda yeterli vakit olduğudur ..,
Ve .., İhsan dilenen kelamlar ve mürekkep dilenen kalemler .., militer taburlar ve paramiliter mangalar .., ziyafet tabaklarının dibini kuru ekmekleri ile sıyırmayı bekleyen doyurulamayan açlar .., parmağıyla hedef buyuran amalar ve yalan söze kulak kabartan sağırlar .., sözüm odur ki ; henüz mühlet vardır .., Ancak yüce emrin gelmesi düşündüğünüz kadar uzak değildir.., Ya tövbe edip imanınızı geri alacak ve kulluğa geri dönecek , yani silkineceksiniz .., ya da mezar taşları altına sineceksiniz ..!