Geçen hafta ilginç bir hafta oldu. Demokrasi açısından bakarsanız iyi bir gelişme yaşadık. Siyaset açısından ise yine bir eski oyun sahneye kondu. İktidar yıprandığı dönemde yine eski bir numarayı ortaya çıkardı. Bunu derken şöyle sorayım; eğer AKP 2011 seçimleri sırasında önseçimlerde kazanan bir türbanlıyı veya merkezden türbanlı aday gösterse ve Meclis’e soksa kim itiraz edebilirdi? Daha doğrusu itiraz eden olurdu da kim engelleyebilirdi? O günlerde çok iyi hatırlıyorum beklenti de vardı, ortam uygundu. Tayyip Bey özellikle türbanlı aday göstermedi, milletvekili yapmadı ve bu günler için yani zor zamanlar için bekletti…
Şimdi ise iktidar tam istediği, beklediği sonucu alamadı… Nedenini biliyorsunuz…
Birkaç altı çizilmesi gereken husus var;
Türban mücadelesi vermiş gerçekten mağdur olmuş kadınlardan biri Meclis’te ilk türbanlı vekil olsaydı anlamlı olurdu…
Başörtüsü ile mini eteği veya başka bir kıyafeti aynı kefeye koymak, başörtüsü takılıyorsa mini şortta giyilebilir demek doğru değil.
Bu simgesel hamle ile kurucu devlet anlayışı tamamen tasfiye edilmiş oldu. Devlet artık tümüyle yeni ve muhalif bir kadro ve zihniyetin elindedir. Kimsenin geçmişte şöyle böyleydi deyip bugünün anti demokrat ve anti özgürlükçü fiillerini haklı gösterip bahane aramaya hakkı yoktur.
***
Peki, türbandan aradığını bulamayan Tayyip Bey bundan sonra ne yapacak?
Tam bundan sonra dindar-dinsiz ayrımı yapacak ve muhalefeti dinsizlikle suçlayarak puan almaya çalışacak derken hafta sonu konuşmaları bunu ispatlamış oldu. “İstiklal Marşı duadır, bi-taraf olmayın” türü söylemler daha önce yapılan “Bunlar bir Fatiha okumasını dahi bilmezler” türü saçmalıkları tekrar gündeme getirdi. Ancak bu tehlikeli, toplumu çok sıkıntıya sokacak bir strateji… Tayyip Bey iktidarını vermemek için her şeyi yapar biliyorum ama bunu yapmamalı… Yazık bu ülkeye…
***
Bundan birkaç ay önce toplum olarak kutuplaştığımızı ve bunun yarattığı gerilimin beni endişelendirdiğini yazdığımda inanmayanlar olmuştu. Aylardır gerginlik devam ediyor ve Tayyip Beyin politikalarına bakacak olursak daha da artacak…
Allah yardımcımız olsun.
***
Marmaray’ın arızasını eleştirenlere tepki gösterilmesini hiç anlamadım. Dünyanın her yerinde uzmanların, konuyu bilenlerin ikazlarına rağmen siyasi açılış yapan iktidar eleştirilir. Yaptığı işi milletin gözüne sokan iktidar eleştirilir. Bir de arıza olursa hayda hayda eleştirilir, dalga geçilir...
Allah aşkına bu ne baskı? Arızaya sevinenler vatan hainidir noktasına kadar gelindi. Devletin, halkın parası ile yaptığı işi sanki cebinden yapmış gibi, toplumu rahatsız edecek tarzda anlatana ne denir? Açılışta ne projenin ilk sahiplerine teşekkür edildi ne de biri davet edildi. Varsa yoksa AKP’liler. Yeni devlet…
Sonuçta iktidarın önemli bir yanlışını eleştirmek suç olmamalı…