Aziz Yıldırım hapiste, taraftar duygusal bir dönemden geçiyor. Dikkatinizi çekiyordur; Fenerbahçe, tarihinin en sıkıntılı dönemini yaşarken bile sessiz-sedasız destan yazıyor. Aziz Yıldırım’ın tutuklanmasının burukluğu taraftar gibi Fenerbahçe yönetiminde de var ama yönetim taraftar kadar duygusal hareket etme lüksüne sahip değil. Çünkü, Fenerbahçe bir yandan tarihinin en zor döneminden geçerken, diğer yandan önümüzdeki dönemde karşılaşacağı zorluklar için enerji biriktirmek zorunda. Fenerbahçe içeride yargı, Federasyon, hükümet, meclis ve spor camiası, dışarıda ise UEFA ile problemlerin çözülmesi için bugüne kadar görülmemiş bir mücadele veriyor. Haklarını verelim ve samimi olalım; Bu süreci Fenerbahçe yöneticileri Nihat Özdemir, Ali Koç ve Cihan Kamer götürüyor. İşte tam bu noktada herkesin dikkatini çekmek zorunda olduğumuz bir problem var. Aziz Yıldırım, hapisten yaptığı sert açıklamalarla; Nihat Özdemir, Ali Koç ve Cihan Kamer’in kriz çözümü için yürüttüğü seferberliğe ağır darbe vuruyor. Fenerbahçe yönetimi, Aziz Yıldırım’a saygısından dolayı bir şey demese de içten içe, “Yapma be Aziz Başkan, bu sözlerin ne sana ne Fener’e faydası olur” diye isyan ettiğine eminim. Aziz Yıldırım ziyaretine gelenlere veya basın yoluyla yaptığı açıklamalarda, “Şunu yapacağım, falanca gününü görecek” mealinde mesajlar gönderiyor. Açıkça söylüyorum; Birkaç ateşli taraftar dışında hiç kimse bu sözleri tasvip etmiyor. Aziz Yıldırım’ın etrafa/etrafına kızması, hele hele kendisi için işini gücünü bırakan, tarihin en büyük seferberliğini yürüten Özdemir, Koç ve Kamer’in yürüttüğü seferberliğe hiç ama hiç katkısı olmuyor. Toplumun önemli bir kesiminin karşı çıktığı şike yasasında bile, Erdoğan Demirören’in desteğini de alarak 3 siyasi partiyi ikna eden Nihat Özdemir, Ali Koç ve Cihan Kamer değil miydi? Aziz Yıldırım kendisi ve Fenerbahçe için artık sessiz kalmalı!

Hiç bir başarı tesadüf değil!

TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i Tüm İnternet Medyası Derneği ((TİMED) olarak makamında ziyaret ederek çıkmasını beklediğimiz internet yasasıyla ilgili görüşlerimizi sunduk. İnternetin öneminin altını çizen TBMM Başkanı Çiçek, meğer kendi adına açılan sahte Facebook hesaplarından şikayetçiymiş. Facebook’ta 2 tane kendi adına hesap olduğunu söyleyen Çiçek, “Hesaplardan birinin ismi gerçekten de Cemil Çiçek’miş. Diğeri tamamen benim ismimi kullanarak hesap açtırmış. Bununla ilgili hukuki yollara başvuracağız. Ayrıca resmi olarak da Cemil Çiçek ismiyle Facebook ve Twitter hesabı açacağız” dedi.

Bu sözler üzerine, “Sayın Cumhurbaşkanı Gül’ün de böyle bir sıkıntısı vardı.” sözlerimi bitirmeden TBMM Başkanı Cemil Çiçek gülümseyerek bana, “Talat bey, saatiniz 20 dakika geri kalmış. Randevularınıza geç kalabilirsiniz.” dedi.

Gayri ihtiyari, “Yoooo…” dedim.

Şaşırarak saatime baktım. Evet, saatim 20 dakika geri kalmıştı. Aramızdaki 1 metre mesafeden benim dahi fark edemediğim bir ayrıntıyı görmesi beni ve yönetim kurulu üyelerimizi çok şaşırttı. Hem konuklarınızı dinleyeceksiniz, hem yorum yapacaksınız, üstelik de ayrıntıları kaçırmayacaksınız.

Çiçek’le bir kez daha gördüm ki, hiçbir başarı tesadüf değil…

Denktaş

Rauf Denktaş’ın KKTC Cumhurbaşkanı olduğu yıllar. Beni Kıbrıs’a davet etti. Kendimizi Cumhurbaşkanlığı sarayının kapısında Denktaş tarafından fotoğraflarımız çekilirken bulduk. Söyleşi başlamasına rağmen foto muhabiri arkadaşımızın flaşları patlatmadığını fark edince, yavaşça, “Niye çekmiyorsun?” diye sordum. Bana, “Bozulmuş!” yanıtını verdi. Rengim gitti… Denktaş kahkahalarla gülmeye başladı ve “Verin bakayım hastalığı neymiş?” diye sordu. Kısa bir incelemeden sonra, “Pili bitmiş bunun” diyerek, yaverine, “Acil pil getirin” talimatı verdi. Hastaya teşhisi hemen koymuştu!

İnce fikirli, zeki ve cesur bir liderdi. Allah onu şanına layık ağırlasın…

TÜTAP Ödülleri

Türkiye Tanıtma Platformu (TÜTAP) 3. Uluslararası başarı ödülleri 17 Şubat tarihinde Türkiye’nin tek 7 yıldızlı oteli JW Marriot otelde gerçekleşecek. TÜTAP Genel Başkanı Fikret Yıldız’ın verdiği bilgiye göre 4 kategoride 20 ödülün verileceği gecede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Hanzade Doğan, Nihat Özdemir, Belçika Senatörü Fatma Pehlivan ve Türkiye’ye 500 bin turist gönderen ünlü alman turizmci Gerald Cassner de ödül alacaklar. Basın dalında ise 3 gazeteci ödüle layık görüldüler. Metehan Demir, Erkan Tan ve Talat Atilla…

*Bu yazı Talat Atilla'nın Güneş Gazetesi'ndeki köşesinden alınmıştır...