E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

M. Kürşat Türker

Yavuz Selim ve Şah İsmail- Nevrotik Liderlerin Satrancı!
8 Eylül 2015 Salı

" Karşılıklı olarak  birbirinin nevrozunu kaşıma ilişkisinin yaşanmaya başlayacağı dönemlerin fitili , Şah İsmail'in  Osmanlı tahtının altı aylık sahibi Yavuz Selim'e gönderdiği ceviz ağacına sanatsal işlemeli hediye sandığının açıldığı 1512 yılının Kasım ayı başında ateşlenmişti..;  Saray avlusunda açılan sandığın içinden paha biçilmez süs eşyaları ve takılar , özel dokumalardan kaftanlar ve kıyafetler çıkar.., Bu esnada sandıktan etrafa kötü bir koku yayılmaktadır ki , Yavuz Selim'in çocukluk arkadaşı ve sırdaşı Kenan Paşa kokuyu alır ve sandığa yaklaşır. İlkin bir sabotajdan şüphelense de sandığın dibini görünce tiksinti duyar . Sandığın dibinde domuz leşi bulunmaktadır.., Haberci henüz başı omuzlarında iken ileri atılıp af diler ve sandıktakilerden haberdar olmadığına dair yeminler eder .., Hiddet halindeki muhtemel durumu ve hesap edilemeyen tepkisel davranışları bilinen Yavuz Selim , sakin bir sesle haberciye dışarı çıkıp cevabı beklemesini söyler. Kenan paşaya da çocukken beraberce severek yedikleri güllü lokumlardan bir kutu hazırlatmasını tembihler. Ve sandığın tabanına da " Herkes yediğinden ikram eder " yazdırır ..,  Ancak eski bir Türk soyundan gelen Şah İsmail aslında Yavuz Selim'e  ; " Ya devlet başa .., Ya kuzgun leşe ..! " demiştir.., Bir süredir aralarında geçen edebi düzeyi yüksek atışma ve yazışmalar artık son bulmuştur. Nevroz eşiğinin aşılıp , sanatsal kaygıların yerini savaşsal kaygılar almıştır.., Bu diş bilemeyi duyan Papa , kendi dönemi ritüellerince şükre gelmiştir.., Sonraki bir yılda tahtını sağlamlaştırmak nedenine binaen iki kardeşini ve yeğenlerini öldürecek olan Yavuz Selim, yaklaşık bir altı aylık yas reaksiyonu ve depresyona girmek durumunda kalmıştır.., Sonraki dönemde ise sönmeyen o fitilin peşine düşer ve Safevi devletine resmi yoldan savaş ilan ederek Güneydoğu'ya doğru harekete geçer.., İzmit konaklaması esnasında bir ferman yazarak Şah İsmail'e gönderir. Fermanda şunlar yazılıdır ; " İslam büyüklerine küfredip fitneler çıkardınız.., bunun cezası katliniz olup üzerinize yürüyorum.., İşgal ettiğiniz Osmanlı topraklarını geri verin ! "  Şah İsmail fermanı getiren haberciyi öldürtür ve yazdığı bir nağme ile cevap verir ; " Er isen meydana gelirsin biz de intizardan kurtuluruz " .., Nağme ile birlikte kadın kıyafetleri ve yaşmak göndermesi cabasıdır.., Sonraki bir kaç meydan okuma edebiyatlı mektuplaşmaların nihayetinde artık ; Çaldıran bölgesinde savaş yapılır.., Osmanlı ordusu zaferi kutlasa da ,  Yavuz Selim ve Şah İsmail arasındaki nevrotik ilişki tam olarak nihayetlenmeyecektir.., Savaşı yorumlayan bazı tarihçilere göre top ve tüfeğin , kılıç ve ok karşısındaki beklenen zaferidir .., Sonraki yıllarda Osmanlı'nın menzilinin dışında yaşamaya özen gösteren Şah İsmail , dönem yazışmalarında , barış yanlısı şiirler dahi yazar.., Yavuz Selim Mısır'ı aldığında ; " Sen arzın İskender'isin " şeklinde kinayeli methiyeler dahi gönderir .., Dönemin henüz zenginleşemeyen Avrupa'sına karşı iki büyük Müslüman devleti , biraz narsistik karşı mücadele ve biraz da mezhepsel itkilerin keskin misillemeleri ile , savaşmak durumunda kalmıştır .., İki medeniyet , karşılıklı şekilde birbirini mülhit , müşrik  ya da kafir olarak niteleyip katliamları meşrulaştırmışlardır ..Zaferin nişanesi olarak kendisini ; " Halife-i Ruy-i Zemin - Yeryüzünün halifesi " olarak tanımlayan Yavuz Selim , artık dünyanın doğusunun nevrozunda yaşanan rakipsizlik fikri ile baş başa kalmıştı belki .., Diğer yandan ; Her biri kendi mezhebinin şeyhleri ve alimlerince eğitilmiş , dörder dil bilen ve iyi derecede satranç oyuncusu iki büyük lider ; kendilerine hükümranlık yolunu açan tüm yeteneklerinin diyeti olan şahsi nevrozlarının akıbeti gereği , toplumsal travmaya müsamaha ile  bakarak tarihin sayfalarında tekrara düşmüş bulundular .., Bu anlatılan satrançta aslında , şah mat olan İsmail değil , beş yüz yıl sonra dahi o topraklarda huzuru tesis edebilmeyi beceremeyecek onlarca nesil peyda eylemiş olan İslamiyet'tir..! "
 
EK ANALİZ  :  İskender , Atilla , Cengiz Han , Timur , Fatih , Yavuz , Napolyon , Atatürk , Hitler , Stalin  ve sayılabilecek kadarının hemen tamamı liderlerin, gerek çocukluk dönemi ve sonrasında gelişen yaşantılarla  gerek se de kişiliğin oluşmaya başladığı ilk evrelerde başlayan nevrotik hikayelerle  şekillenen bir de arazı mevcuttur .., Popüler bir tanımla ; " Her büyük lider nevrozları ölçüsünce yükselmiştir " de denilebilir .., Doğru zamanlama ile ön plana çıkan liderlik vasıfları ve zafere ulaşmayı başaran kararlılıkları ile büyük liderler , aslında nevrotik biyoenerji yakıtı ile beslenmektedirler .., Bu topraklarda ; yüksek zekalarının ve sezgilerinin bir bedeli olarak ; sosyal yaşamda uyumsuzluk , yalnızlaşma ,melankoli , kalıcı vesveseler veya  kibirden sıyrılamama , vicdani körelme , batıl yöntemlere meyletme , kan görme dürtüsünü engelleyememe gibi yaşantı örneklemlerinden geçmek zorunda kalan lider tipleri binlerce yıldır var oldu .., Ve görünen o ki var olmaya devam da edecek .., Oysa ki ;  bir yüceltme sapması dönemi ile birlikte , kişisel nevrozlardan toplumsal psikozlara gidişin hızlandığı bahse konu coğrafya ,  beş yüz yıldır aynı hikayelerin farklı mizansenlerini mülk alemine sunmaktadır zaten .., Diğer bir bakışla da  ; Yüceltme sapmaları ile kendisine unvanlar bahşeden büyük bir lider aslında , Tarih sayfalarının bulunduğu kitaba göre muamele görmeye katlanırken  , büyük günahları , veballeri ve insanlığa karşı suçları karşısında yargılanmayı geciktirdiği sürece büyük liderdir ..!

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 19255 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Batıdan Doğan Güneş
8/27/2015
Son Prova ve Kanlı Gala!
8/14/2015
Devlet Manifestosu
7/27/2015
Mukallit In, Muhakkik Out!
7/16/2015
Has Koalisyon!
6/28/2015
Mesnevi Perdeleri
6/14/2015
Siyasal Loto...
6/4/2015
Entropi Vakumu!
5/25/2015
Hipostezi Çeşmesi
5/11/2015
Düşünmüyorum ve de Varım!
5/1/2015
Tutsak...
4/17/2015
Devrim ve Besin Zinciri
4/3/2015
Çanakkale Tahlili ve Son Mektup Tenkidi!
3/24/2015
Nietzche , Yaşar Kemal ve Alınyazısı üzerine ..,
3/15/2015
Tohumuna Sıkışan İslam...
3/5/2015
Tapınmanın Tarihi ve Tanrı'nın yere İnişi!
2/25/2015
Mitomani ve Politika!
2/17/2015
Magna Carta
2/10/2015
Seçmen Psişiği...
2/1/2015
Charlie Bölüğü ve İslam Bölünmüşlüğü!
1/23/2015
M.Ö. 2015
1/15/2015
( T ) Errorizm
1/7/2015
Meridyen Devlet
12/30/2014
Sublimasyon Sapması ( S.S )
12/16/2014
Mamonizm
12/8/2014
Lanet
11/28/2014
İdrak Yolları Enflasyonu
11/18/2014
Uluslararası Yozlaşma Festivali
11/4/2014
İştah
10/23/2014
İnsan... Olmak!
10/15/2014
Oniki Kişilik Yemek Masası
10/4/2014
Bir Zamanlar Doğuda...
9/26/2014
Medeniyetler Çatışması
9/11/2014
Algı Yönetimi
9/4/2014
Biyoterörizm
8/25/2014
Dekoratif İslam!
8/12/2014
Bir Deli Aranıyor
8/5/2014
Hayvan Oyuncular Sendikası
7/28/2014
Seydi Lawrence-2
7/19/2014
Seydi Lawrence-1
7/10/2014
Üç Boyutlu Ninniler...
6/25/2014
BOP Finalinin Yarım Almanağı
6/14/2014
İçkin
6/5/2014
Kıssalardan Hisseler...
5/29/2014
Çoğul Katılımlı Paylaşılmış Psikoz!
5/23/2014
Meritrokrasi ya da Çöküş!
5/12/2014
DEPREM..8.3
5/5/2014
MUHASİBİ , GAZALİ VE NEFSİN DEHLİZLERİ ..
4/20/2014
Sömürgenler ve Kemirgenler
4/7/2014
SİYASETİN SOL LOBU
4/2/2014
DAİLER , FEDAİLER VE TANRININ CEZASI
3/23/2014
Tanrısız Bırakılmış Dinler
3/8/2014
Cevasis ve Katarsis!
2/25/2014
Anarşi Ateşi!
2/14/2014
AYN-ÜL YA'KİN'
2/5/2014
ALACAKARANLIK
1/22/2014
KORSAN, KAHİN VE FARE!
1/9/2014
ZULÜM PANAYIRI
1/3/2014
NECASETTEN TAHARET
12/26/2013
ŞEYTAN-DEC​CAL CORPORATIO​N
12/16/2013
TEPENİN SÖZLERİ...
12/3/2013
APOPTOZİS
11/23/2013
İBN-İ SİNA , İBN-İ RÜŞD VE RUH
11/15/2013
Neo Azadi!
11/1/2013
İstihbarat Talanları!
10/21/2013
Kukla Atölyesinde İsyan...
10/13/2013
Bidatlar Geçidi!
10/6/2013
Pestenkerani Tedrisat
10/1/2013
KURULU DÜZEN İLLÜZYONU !
9/25/2013
Evrim'de Tekamül!
9/16/2013
Kral ve Sinsi Vezir!
9/11/2013
Rabbani Nefes
9/5/2013
Siyahi Başkan Sendromu ve Zalimler!
9/2/2013
Hancı ve Yolcu
8/28/2013
Karanlıkta Islık Çalanlar!
8/24/2013
BOP'a Batmış Yankeeler!
8/16/2013
Cumhuriyet Masalı, Sahne!
8/8/2013
Suikast Güncesi!
8/4/2013
İbni Haldun ve Köylü Diktatoryası
7/30/2013
Psikoloji İlmi ve Uhrevi İlham
7/18/2013
İbn Arabi'den Yavuz Selim'e, Fatih'ten Machiavelli'ye
7/15/2013
Tefecilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (TDDK)
7/8/2013
Soytarılar Sendikası!
7/2/2013
Havatır
6/27/2013
Psikoterapi Hikayesi
6/19/2013
Meta-Morfoz, Kanser
6/11/2013
Vandettalizim-Vandalizm
6/7/2013
Sağ-Sol, İki Raket!
5/29/2013
Merkezi Ah Alma Teşkilatı (MAT)
5/24/2013
Cehl-i Mürekkep Asrı
5/14/2013
Islah Edilmemiş Demokrasi
5/8/2013
Kıyamet Manifestosu
4/29/2013
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
NBA
sanayi
Endonezya
Fatih Erbakan
Numan Kurtulmuş
Ersun Yanal
harç
Guus Hiddink
James Harden