Filozof kral Marcus Aurelius öldükten sonra Roma imparatorluğu asla eskisi gibi olmamıştı. Köleliğin omuzlarında yükselen imparatorluğun baş şehri ve büyük vilayetleri bir taraftan da entrika ve yozlaşmanın merkezleri görünümündeydi.., Kendisini herkül zanneden makyajlı imparator Commodus ve akabinde muhaliflere ve senatoya karşı zalimliği ile anılan Septimus Severus dönemlerinden sonra imparator olan büyük İskender özentisi Caracalla'nın dönemi ise Roma imparatorluğunun en karanlık dönemi sayılabilirdi.., Rüşvete bulaşan senatörler ve hakimler, suikast planlarıyla yönetimi ele geçirmeye uğraşan komutanlar ve konsüller, görkemli yapılar ve gösteriş uğruna harcanan vergiler dönemin bilinen yüzü iken bir de dönemin arşivlerine geçmeyen olgular mevcuttu..,
FLASHBACK : ( M.S. 217 ) Roma'nın genç senatörlerinden Sifridus, siyasetin artık çözüm üretme alanı değil sorun üretme merkezi olduğundan şikayetçidir. Rüşvete bulaşmayan senatör neredeyse yoktur. Pretoryan muhafızları rüşvetsiz çalışmamakta, muhbirlik yapmakta ve yeri geldiğinde suikast için dahi kullanılmaktadırlar. Kardeşini ve annesini öldürmüş imparator Caracalla , muhalif düşünceye karşı hezeyanları olduğundan herkesi takip ettirmektedir. İşte böyle bir dönemde siyasetin ve yönetimin değişmesi için ne yapılması gerektiği hususunda kafa yoran Sifridus, emekli senatör Cladius ile bir sohbeti sonrası bir plan geliştirir. Cladius'un tavsiyesi gereği, yozlaşmanın sorumlusu olan imparator, ordu komutanları ve senatörleri teker teker ortadan kaldırmak mümkün olmadığından, onları hep beraber bulunacakları bir anda ortadan kaldırabilecek bir eylem gerçekleştirmek düşüncesi üzerine yoğunlaşır. En yaşlı ve belki de entrikacıların akıl hocası mertebesindeki senatör Aerius hastadır ve zamanı sayılıdır. Kendisi pagan olduğundan, Pagan tapınağındaki cenaze töreni sonrası tapınak avlusunda yakılacaktır ve bu aşamada Sifridus planını hızlandırır. Aerius'un Uzakdoğu kökenli kölesinin bilgisine göre bir bitkinin asidik yağı üzerine dökülen koyu renkli kaya yağının ateşe verilmesi ile gaz haline geçen asidik yağ, hava geçirmeyen ortamda kısa sürede deprem etkisi yaratmaktadır. Tek sorun bu işlemin tapınağın zeminine nasıl uygulanacağıdır. Sifridus öncelikle tapınak rahibine gidip tapınağın depremlere karşı dayanıklılığını artırmak için bir mimar tanıdığını ve çok masrafa girmeden bu işi halledebileceğini söyler ve rahibi ikna eder. Planladığı devrimin maliyetini de devlete yıkarak tapınağın zeminini hazırlamaya koyulur. Zeminin altını bir karış yüksekliğinde boşaltıp mermerle çevreletir. İki köşesine de dışarıdan belli olmayacak şekilde mermer kapaklar yaptırır. Bitki yağını döktürürken rahibe bu yağın bir tutkal gibi tapınağın kolon ve tabanını bir arada tutacağını söyler. Geriye sadece cenaze günü kaya yağını dökmek ve ateşlemek kalmıştır. Ancak Sifridus, cenaze günü bazı rüşvetçi senatörlerin gizledikleri servetlerini de ele geçirecek bir plan da hazırlar. Onların yardımcıları ve baş köleleri ile planını paylaşır. Bu para, pretoryan muhafızları ve bazı ordu komutanlarını geçici süre saflarında tutmak için gereklidir.., Ve sonunda o gün gelip çatar ve Senatör Aerius ölür. Rahipten cenaze töreninin güneş batmadan yapılacağı bilgisini alan Sifridus vakit kaybetmeden planı devreye sokar. Büyük fıçılarla getirdiği kaya
yağını iki köşe deliğinden döktürür. Rahibe de bu reçinenin sağlamlığı artırmak için gerekli olduğunu söyler. Artık bundan sonraki aşamada bir meşale ile tabanın ateşe verilmesi ve kısa süre sonra mermer kapakların kapatılması yeterli olacaktır.., Ve güneş batmasına yakın Roma'nın tüm ileri gelen yöneticileri, komutanları ve imparator tapınağın avlusunda buluşur. Ancak birden sağanak yağış başlar. Cenazeye gelenler tapınağın üstü kapalı bölgesine sığınır. Sifridus tedirgindir. Yardımcısı biraz sonra yanına gelerek zeminin yağmur suyu dolduğunu ve ateşe vermenin mümkün olmayacağını kulağına fısıldar. Sifridus donakalır. Cenazenin yanında avluda yalnız başına kalan Sifridus, gökyüzüne dönerek isyan eder. " Neden iyiler erken ölmek ve kötüler ne olursa olsun yaşamak zorundadır.., Söyle bana ey Zeus.. " Katılımcılar ilkin bu isyanı Sifridus'un Aerius sevgisine yorarken işin rengi çok geçmeden ortaya çıkar. Senatörleri soyarken yakalanan yardımcılar ve köleler planı ifşa ederler. Sifridus cenazenin yanında sırılsıklam bir vaziyette iken yargılanmaksızın idam edilir. Dönemin yöneticileri ileride ilham kaynağı olur diye bu olayı gizli tutarlar. Sifridus ilk anarşist devrimci olarak tarihteki yerini alamaz ama dönemin ileri gelenleri korkudan bir süre cenazeler ve kutlamalara katılmazlar. Hatta imparator Caracalla ,Ortadoğu ya sefer bahanesi ile bir süre Roma'nın merkez eyaletlerinden kaçar. Ancak sonundan kaçamaz. Şanlıurfa'dan Harran'a doğru giderken yolda büyük abdestini yapmak için konakladıklarında bir muhafız tarafından katledilir. Onu öldürten ise tapınakta beraber ölümden kurtulduğu muhafız alayı komutanı Macrinus'dur. Ve Roma'nın kötü yönetimi, çöküşüne dek ara vermeksizin devam eder..