Bu vatan topraklarını Milli Mücadelede işgalci düşmandan temizleyen.. Türk milletine ebedi vatan yapan Mustafa Kemal Paşa’dır.Yaşa, sağol Mustafa Kemal Paşa!..
Bu giriş cümlem şunu ifade etmektedir:
Bu sütunun baş konusu olan Atatürk’ümüzden birkaç haftadır söz etmemekteydim.. Güncel meseleler üzerinde durmuştum.. İşte artık konum yine Atatürk’ümüz..
Bugünkü anlatacaklarım, aslında milletçe bilinen gerçeklerdendir.. Bilenler bilgilerini tazelesinler, bilmiyenler varsa öğrensinler istiyorum.. Onun için yazıyorum..
Genç Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım, oğlunun iyi bir eğitim görmesini çok istemekteydi. Oğlunu, okuması için Selanik'te Mülkiye Rüştiyesine gönderdi. Ancak Mustafa Kemal, bir süre sonra bu okulu bıraktı ve annesine; “asker olmak istediğini ve askerî bir okula gideceğini” söyledi.
Zübeyde Hanım ise onun asker olmasına kesinlikle karşı idi.
Buna rağmen Mustafa Kemal, gizlice Askerî Rüştiye'nin sınavlarına girdi.. İmtihanları başarı ile kazandı.. Ancak askeri rüştiyeye devam edebilmesi için annesinin imzalı izin belgesi vermesi gerekiyordu..
Annesinin iznini alabilmek için çok yalvardı.. Diller döktü.. Babasının da, kendisinin asker olmasını arzu ettiğini, doğduğunda kendisine bir kılıç armağan ettiğini, beşiğinin başucundaki duvara astığını hatırlattı.
Ve.. Konuşmalarının sonunda annesine; "Ben asker olarak doğdum, asker olarak öleceğim." dedi.
Zübeyde Hanım da oğlunun bu israrları karşısında yumuşamaktaydı.
İşte bu sırada bir rüya gördü.. Rüyasında oğlu Mustafa Kemal, bir minarenin tepesindeki altın bir tepsi üzerinde oturuyordu. Zübeyde ana minareye doğru koşarken, kulağına bir ses geldi.. Bu ses şöyle çınlıyordu:
"Oğlunun askerî okula gitmesine izin verirsen hep böyle yüksekte kalacak, vermezsen
yere atılacak."
Sonuçta Zübeyde Hanım uyandıktan sonra gerekli izni verdi.. Mustafa Kemal, Selanik Askerî Rüştiyesi'ne yazıldı
ÖNYÜZBAŞI MUSTAFA KEMAL
Mustafa Kemal, kolağası.. Yani önyüzbaşı..
Dönem arkadaşları ile sohbetleri hiç eksik olmazdı. Zaman zaman aralarında konuşurlar, “askerlikte hangi mevkiye kadar yükseleceklerini?” birbirlerine sorarlardı.
Mustafa Kemal’e sorduklarında da O, şöyle cevap verirdi:
“Sizlere rütbelerinizi veren komutanınız olacağım..”
O günlerde Fethi Okyar, M. Kemal’den daha kıdemli idi.. Buna rağmen Kolağası Mustafa Kemal, Fethi Beye takılır;
“Seni de ilerde Sadrazam (Başbakan) yapacağım..” derdi.
Atatürk’ün sayısız öngörüsü gibi, bu sözleri de ilerleyen yıllarda gerçek oldu.
(Fethi Okyar: Kolağası rütbesi ile askeri eğitimini tamamladıktan(1903) sonra 3. Orduda görev aldı. Paris Ataşemiliteri oldu. (1908) Binbaşılığa yükseldi. İtalyanların Trablusgarbı işgali üzerine bu savaşta görev aldı. 1912’de Manastır mebusu olarak Meclise katıldı. 1917’de Atatürk tarafından İçişleri Bakanı yapıldı. Sonra Başbakanlığa yükseltti(22.11.1924-4 Mart 1925 arası..) Yani Atatürk’ün daha önyüzbaşı iken, “seni Başbakan yapacağım..” tahmini gerçeklemiş oluyordu. 1942’de Adalet Bakanı iken siyasetten çekildi. 1943 yılında vefat etti.)
Zaten şunda kuşku yok ki, Mustafa Kemal, ilerde Türk Ordusunun Başkomutanı olacağını, Milli Mücadeleyi kazanıp Türkiye Cumhuriyetini kuracağını öngörüsü ile biliyor ve inanıyordu.. Savaş ve devlet kurma dönemlerinde her şeyi önceden bilir ve görürdü adeta..
Fakat o zamanki arkadaşları onun bu kehanetlerine şaka deyip geçmekte idiler..
Benimse şu gerekten kuşkum yoktur: Atatürk geleceği biliyordu..
Mesela Çanakkale Savaşında, düşmanın ne zaman ve nereye asker çıkartacağını ve hareket planlarını tam tahmin ediyor, planlarını adeta hissediyordu. Eğer Ordularımızı yönlendirme yetkisi o zaman kendisine verilmiş olsaydı, Çanakkale Savaşlarında asker kaybımız daha az olurdu. Öyle ki, Conkbayırı'na saldıracak düşmanın harekatını iki ay öncesinden komutanlarına da bildirmişti. Fakat Esat Paşa’yı buna inandıramamıştı.
Nitekim iki ay sonra komuta yetkisine sahip olunca hücum eden düşmanı kendisi durdurmuştu.
Tarihimiz, büyük Atatürk’ün sayısız öngörüleri ile doludur.. İlerleyen yazılarımda bunlardan örnekler vereceğim.. Bugünlük bu kadarla yetinelim..
(*) Türk Gençlerine Atatürk Kitapları/Yalçın Toker, 10 kitaplık set. Atatürkü Seviyorum disizi/Yalçın Toker, 12 kitaplık set-Toker Yayınlarıwww.tokeryayinları.com Tel.02126010035