Tolga Ersarı: "Beşiktaş umut vermiyor" | Evet; Paulista’nın eksikliği çok hissediliyor, yenilen gollerde Masuaku ve Onur Bulut’un da hataları var ama resme daha büyük açıdan bakmak gerekiyor. Oyuncu performansları her geçen gün geriliyor. Esasen Beşiktaş her geçen gün geriliyor. Nerede sezona 5-0'lık fantastik Galatasaray galibiyetiyle başlayan Beşiktaş nerede şu andaki Beşiktaş. Kısacası Beşiktaş, ilerisi için hiç umut vermiyor. Henüz her şey bitmiş değil, önlem almak için zaman var. Ancak bu önlem şimdi alınmazsa ilerisi için çok geç olacak... (MİLLİYET)
Ali Gültiken: "Kimlik ve düzen kaybedilmemeli" | Takım bütünlüğünü kaybettiğiniz anda futbolda herkes yalnız kalır ve icraat yapamaz hale gelirsiniz. Kulübeden oyuna yapılan müdahalelerin oyuna negatif etkisi oldu. Muçi, sahadaki en yaratıcı oyuncu. Onu oyundan alıp Joao Mario gibi geldiği günden beri hiçbir katkı yapamamış oyuncuyu onun yerine sahaya sürmek ne kadar akıllıca onu da sorgulamak gerekiyor. Futbolda riskler alınır ama aldığınız risklerin takımın genel düzenini bozmaması gerekir. Lig maratonunda maçlar kaybedilebilir ama genel kimliğin ve düzenin kaybedilmemesi gerekir. Beşiktaş, Kasımpaşa karşısında tüm kazanımlarını kaybetmiş bir takım görüntüsü verdi ki bu, işin en tehlikeli tarafı. (SABAH)
Murat Özbostan: "Beşiktaş aşağı düşüyor, hocası izliyor!" | Sen topunu oyna! Şimdi suçlu hakem mi olacak! Van Bronckhorst yine takımın ayarlarıyla oynamıştı. Savunma fantazileri... Ersin iyi oynadığı maçların ardından kulübeye çekilirken Muçi ile Semih'in kanatları zırt pırt değişiyordu.. Masuaku ilk golün asistini yaptığında kral adam olurken yenilen 3 golde onun bölgesinden gelmesi ise ayrı bir fiyaskoydu. Masuaku ikinci yarıda kafa olarak sahada yoktu. Hollandalı hoca da izledi! Kanat orgazisyonlarıyla Beşiktaş lige damga vuruyordu. Beşiktaş'ın kanadı yok! Sürekli bir arayış içinde.. Şampiyonluğa oynayan bir takım böyle plan yapar mı? Kanadın yoksa aynı formasyonla niye oynuyorsun? Teknik adam becerisi işte burada devreye girecek. Ama yok! Takım göz göre göre aşağı düşüyor. Reçeteyi yazacak kişi yetersiz.. Beşiktaş böyle giderse kasım ayında lige havlu atar.. Galatasaray ile puan farkı şimdiden 8... Geçen yıl da bu zamanlar F.Bahçe lider ve 31 puandaydı.. Beşiktaş'ın da 22 puanı vardı! Aktörlerin farklı, senaryonun aynı olduğu bu tablo iyi analiz edilmeli... (SABAH)
Fatih Doğan: "Kartal tehlikeli virajda" | Beşiktaş camiasının son 3 yıldaki en önemli takıntısı kasım-aralık aylarında Süper Lig'e havlu atmasıydı. Hazirana kadar yarışta geride kalmanın baskısı camiada ve özellikle tribünlerde içeriye dönük eleştirilerin yoğunlaşmasını beraberinde getiriyordu. Hoca değişiklikleri hatta yükselen istifa seslerinin özünde bu öfkeye evrilmiş duygu vardı. Bunun değişmesi umuduyla camia Hasan Arat'ı başkan seçti, destekledi. Ancak Kasımpaşa maçı bittiğinde tribünlerde o umutsuzluğu yeniden hissettim. Takımı oynatmak için tezahürattan tezahürata dönen tribünler maç sonu boşluğa düştü. "Kasım-aralık ayında yine mi havlu attık-atacağız" şüphesi dün tribünleri sarstı. (SABAH)
Attila Gökçe: "Kasım'ın paşası" | Kenar yönetiminde Sami Uğurlu gibi çok iyi gözlemci, çalışkan bir antrenör varsa, Hajradinoviç gibi “akil” bir futbolcuya sahipse, hele hamle oyuncusu olarak kenarda Aytaç’ı bekletebiliyorsa, Fall gibi bir kanat rüzgarı esiyorsa bu yenilgiye kimse şaşmamalıdır. Beşiktaş hakemlerden yana da şanssız. Zorbay Küçük, Rafa Silva’yı kaçıran Sadık’ın rakibini eliyle itmesine net gol şansını engelleme nedeniyle kırmızı kart gösterebilirdi. Uduokhai’nin rakibinden topu alırken kurala uygun davranmasına rağmen Zorbay Küçük’ün çaldığı faul düdüğü de çok anlamsızdı. (MİLLİYET)
Cem Dizdar: "Balans bozukluğu" | Öyle bir maç ki, ‘‘Çok az şeyin değil hiçbir şeyin olmadığı bir ilk devre.’’ diyecek olduğumuz anda gol geldi ve Beşiktaş soyunma odasına önde girdi. Oysa devre boyu tek ciddi atak Kasımpaşa’dan gelmiş, onu da Mert Günok karşı karşıya pozisyonunda çıkarmıştı. Gerisi nafile bir gayret, bir top kaybetme yarışı! Bu tip maçlar için onca zahmete katlanıp stadyuma gelen taraftarlar kadar devre arasında televizyon kanallarında maçı yorumlamak zorunda olanların da işi zor oluyor. Oynan(a)mayan oyuna anlamlar yüklemek için kafa yorup, dil döküyor insanlar. Kim nerede oynarsa oynasın Beşiktaş’ın balansının bozuk olduğu aşikar! Düşük verimliliği açıklamak ‘’Rafa Silva kanada hapsedildiği için verimli olamıyor.’’ ya da ‘’Semih Kılıçsoy gibi bir ‘saf yeteneği’ oynatmıyor.’’ türü gerekçeler üretildi. Ancak sorunun pozisyon ya da oyuncu değişikliklerinden öte tempo, ritm ve takım bağlarının güçsüzlüğü olduğu ihmal edildi. Ha bir de, her olumsuz sonucun ‘’Hakem kararlarının aleyhte olması!’’ ile açıklanması kolaycılığıyla elbette. (FANATİK)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |