Sadece…
Baksanıza… Bunu doğrulayacak her gün yeni bir örnek görüyoruz. Kim ki şu ya da bu nedenle devrini kapatıyor, tekrar görünür olmak için kırk yıllık dostum dediklerine bile çamur atmaktan çekinmiyor.
İzlediniz…
Kanal D'de Güneri Civaoğlu'nun programına konuk olan Uğur Dündar, bir döneme damgasını vuran “Rüşvetin Belgesi”ni ortaya çıkardıktan sonra Hürriyet’in 9 sütuna attığı “Bravo Gazeteci” manşetinin kendisi için değerini 'Çocuklarıma bırakacağım miras' olarak değerlendirdi.
Gerçekten de bir gazeteci için gurur duyulacak bir durum ve Dündar haklı gururu bugün bile yaşıyor.
Manşetin tarihi: 2 Mart 1996.
Ve bugün. Yani 9 Nisan 2008. Yani 12 yıl sonrası.
Dündar’ın bu açıklamasından hemen sonra yıllarca Dündar’ın ekibinde çalışmış bir gazeteci “o haberi ben bulmuştum” mealinde itirazını dile getiriyor.
Evet… 12 yıl sonra.
Peki, bu 12 yılda ne değişmişti de o gün, birkaç yıl sonra ya da ilerleyen günlerde hiç sesini çıkarıp “benim” demediği haberini sahiplenmek için ortaya çıkmıştı?
Söyleyelim...
Devri bitmişti. En basit ifadesiyle artık loserdi ve her loserde görülen hezeyan baş göstermiş, çıkışının tutarsızlıklarını bile göremeyecek bir “hiç olmazsa son gol” atma denemesi istiyordu.
Oysa biraz hezeyandan uzak düşünebilse şunları sorabilirdi kendine:
Eğer ulvi bir gazeteci bu soruları sorsaydı, bugünkü o hezeyanda bulunmazdı.
Ama medya bu.
Ve medyada vefa diye bir şey yok. Hele loser olmaya görün. Kendinizi yalanlama pahasına dostlarınızı yemek için fırsat kollarsınız.
Ama Stendhal’ın dediği gibi: Bir yol, etrafında dikenli teller var diye güzelliğinden bir şey kaybeder mi? Yolcu yürür dikenler ise kendi kötülükleriyle kalakalır!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|