Fikret Bila'nın köşe yazısı
İktidar seçenekleri
Seçime katılan iddialı partilerden her biri tek başına iktidar olacağı iddiasını sürdürüyor. Çıtayı yüksek tutmak siyasi parti olmanın doğasında var. Partilerden hiçbiri, "Ben tek başıma iktidar olamam" demez, demiyor. İnanmasalar da bu "temenni"yi güçlü bir olasılıkmış gibi söylemeyi bir zorunluluk sayıyorlar. 22 Temmuz seçimlerinden sonra ortaya hangi iktidar seçenekleri çıkar? Seçimin sonucunu kesine yakın biçimde şimdiden tahmin etmek zor. Seçim tarihine kadar birçok faktör sonuca etkili olabilir.
Tek başına AKP
Ankara'da konuşulan seçeneklerden biri zayıflamış olmakla birlikte AKP'nin yeniden tek başına iktidar olabileceği. 276'nın üzerinde bir sandalyeyle AKP'nin yeniden tek başına hükümeti kurması seçeneğine şans tanınıyor.
Böyle bir durumda AKP'nin daha "uzlaşmacı" bir tutum izleyebileceği, örneğin cumhurbaşkanı seçimini bu kez krize dönüştürmeden sonuçlandırabileceği beklentiler arasında.
276'nın ne kadar üzerinde olacağına bağlı olarak, AKP'nin zayıf halkalarından kopmalar olabileceği de 22 Temmuz sonrasına ilişkin senaryolarından biri.
CHP-MHP koalisyonu
Başkent kulislerine göre güçlü seçeneklerden biri de CHP-MHP koalisyonu. CHP de MHP de tek başına iktidar iddiasını sürdürmekle birlikte, bu iki partinin bir koalisyon hükümeti oluşturmaları için siyasi zeminin uygun olduğu yorumları yaygın.
Bugünkü CHP ve MHP'nin, 1980 öncesindeki CHP ve MHP olmadığı, iki partinin özellikle "ulusal" nitelikli sorunlarda kolayca birlikte karar alabilecekleri siyaset dünyasında kabul görmüş bir yaklaşım.
Irak, Kıbrıs, AB, ABD, terör ve Kürt sorunu konularında CHP ile MHP'nin çok uzak düşmeyecekleri beklentisi var. Sağ söylemle "milliyetçi", sol söylemle "ulusalcı" bakışın iki partinin ortak yönlerini öne çıkardığı gözleniyor. "Milliyetçilik" veya "ulusalcılık" söylemine bakıldığında iki partide de "Atatürk milliyetçiliği" ölçülerinin özenle korunduğu ve temel alındığı söylenebilir.
AKP-CHP koalisyonu
AKP-CHP koalisyonu, 1980 öncesinin "büyük koalisyon" beklentisiyle paralel biçimde gündeme sürülüyor. "Büyük uzlaşma" olarak da tanımlanan bu beklentinin gerçekleşme olasılığının sıfır olduğunu söylemek abartı olmaz.
AKP ile CHP'nin bir araya gelmesi iki partinin de varlık nedeniyle çelişir. Özellikle CHP açısından böyle bir koalisyon gerçekleşmesi olanaksız bir modeldir.
AKP-MHP koalisyonu
Bu seçeneğin şansı da sıfıra yakındır. Koalisyon zorunlu olduğunda MHP'nin tercihi AKP'den çok CHP olacaktır. Bugüne kadar izlediği politika ve AKP'ye yüklendiği konuların niteliği irdelenirse MHP'nin AKP ile bir araya gelmesinin ne kadar zor olduğu görülecektir.
AKP-DP koalisyonu
Bu seçenek DYP-ANAP birleşmesinin başarısızlıkla sonuçlanmasından önce kulislerde konuşulan modellerden biriydi. Hatta DYP lideri olarak Mehmet Ağar'ın söylemi AKP ile koalisyon işaretleri olarak yorumlanmıştı. Ağar, bu tür sinyaller verdiğini reddetti. Rize'den bağımsız aday olan ve "DP" adaylarının desteklenmesi çağrısında bulunan Mesut Yılmaz da AKP-DYP koalisyon seçeneğini mantıklı buluyordu. Ancak, birleşme girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması DP projesini zedelemiş görülüyor. Bu nedenle son günlerde DP'li koalisyon modellerinden çok baraj sorunu konuşuluyor.
AKP-DTP koalisyonu
Başbakan Erdoğan eğer DTP, Bulgaristan'daki Hak ve Özgürlükler Partisi çizgisine gelirse, neden olmasın türünden bir değerlendirme yaptı. Ancak, bu biraz olmayacak duaya amin demeye benziyor. DTP'nin Hak ve Özgürlükler Hareketi'ne dönüşmesi veya o görüntüye bürünmesi bile DTP'li bir koalisyona yetmez. TBMM'de hükümet bazı konulada örtülü destek söz konusu olsa bile AKP dahil partilerden hiçbiri böyle bir koalisyon seçeneğini gündeme almayacaktır.
(Milliyet)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...