Ankara’da Ekonomi Zirvesi 

Ekonomi değerlendirme toplantısının ardından yapılan açıklamada, “Bu dönemde sanayi sektörünün yüzde 7,2 oranında büyümesi, tarım sektörünün toparlanma sürecine girmesi, yıl sonu itibariyle büyüme hedefimiz olan yüzde 4,5’e yakın sayacağımıza işaret etmektedir” denildi.

Devlet Bakanlığının açıklamasında, toplantıda, Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmelerin ele alındığı belirtildi. Dünya ekonomisine ilişkin risklerin devam ettiği, ABD ekonomisinde konut piyasasında başlayan finansal kuruluşların mali yapısını önemli ölçüde bozan belirsizlik yapısının alınan önlemlere rağmen henüz giderilemediği ve yeni önlemlerin gündeme geldiği ifade edilen açıklamada, büyüme beklentilerinin yıl başına göre bir miktar olumlu olmasına rağmen, enflasyon beklentilerinde bozulmanın devam ettiği belirtildi.

Türkiye ekonomisinin, küresel ortamda yaşanan belirsizliklere ve arz şoklarına rağmen yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,6 oranında büyüyerek, beklentilerin üzerinde performans gösterdiği belirtilen açıklamada, bu dönemde sanayi sektörünün yüzde 7,2 oranında büyümesi, tarım sektörünün toparlanma sürecine girmesinin yıl sonu itibariyle büyüme hedefi olan yüzde 4,5’e yakın sayacağına işaret edildiği kaydedildi.

Türkiye’nin 2007 yılı Ocak-Haziran döneminde, yüzde 17 oranında artan ihracatının bu yılın ilk altı ayında yüzde 34,9 oranında artığı kaydedilen açıklamada, “Yıl sonu itibariyle, ihracatın 135 milyar doları aşması beklenmektedir. İhracattaki yüksek performansın son günlerde bir miktar düşmesine rağmen, yüksek seyreden enerji fiyatları 2008 yılında cari işlemler açığına, eşdeğer bir enerji ithalatı faturası ortaya çıkarmaktadır” denildi.

Açıklamada, toplantıda cari açığın oluşum nedenleriyle finansman kayanlarının detaylı olarak değerlendirildiği, özelikle dış ticaretin mallar, sektörler ve ülkeler bazında dağılımı üzerinde durulduğu, kısa, orta ve uzun vadeli perspektiflerin ele alındığı bildirildi.

Cari denge ile özel komisyonun ve çalışma gruplarının oluşturulmasına karar verildiği belirtilen açıklamada, Bir çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de enerji ve temel gıda ürünleri fiyatlarının yüksek oranla artışının enflasyonu olumsuz yönde etkileyen sanayi temel faktörü olduğu anımsatılarak, arz yönlü şokların varlığını sürdürmesi ve süre gelen belirsizlik algılamalarının enflasyon üzerinde risk unsuru oluşturma devam ettiği ifade edildi.

BU DÖNEMDE BÜTÇE 1,9 MİLYAR YTL FAZLA VERDİ
Açıklamada, bundan sonraki dönemde de tüm dünyada görülen enflasyonist baskıları en aza indirmek amacıyla, mali ve para politikalarının ihtiyatlı ve koordineli bir şekilde uygulanmaya devam edildiği bildirildi.

Yılın ilk altı ayında, başta vergi tahsilatı olmak üzere, bütçe performansının yüksek seyrettiği ve mali disipline riayet edildiği ifade edilen açıklamada, bu dönemde bütçenin 1,9 milyar YTL fazla verdiği, kamu borç düzeyi ve yapısında meydana gelen iyileşmeyle, güçlü rezerv pozisyonu sayesinde dışsal şoklara karşı, ekonominin kırılganlığının önemli ölçüde azaldığı kaydedildi.

Daha güçlü bir mali sistemin, ekonomik istikrar açısından önemli bir güvence unsuru olduğu bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Son dönemde mali piyasalar, dış piyasalardaki belirsizliğe bağlı olarak, dalgalı bir seyir izlemiştir. Ekonomi dışı faktörler ve dış piyasalardaki dalgalanmalara rağmen, hazine kamuoyuna açıkladığı borçlanma programıyla uyumlu bir borçlanma stratejisi uygulamıştır. Bu gelişmede, mali disiplinin korunması ve güçlü rezerv pozisyonu önemli rol oynamıştır. Son yıllarda uygulanan kararlı ve istikrarlı ekonomi politikaları ve hükümetimizin bir çok alandaki reform niteliğindeki çalışmaları titizlikle sürdürmesi sonucu makro ekonomik temellerin iyileşmesiyle, yatırımcıların ekonomiye ilişkin olumlu beklentilerinin artması, özelleştirme programında sağlanan ilerlemeler ve özel sektörde gerçekleşen satın alma ve birleşme işlemleri, Türkiye’de doğrudan yatırım girişlerinin devam edeceğini göstermektedir.”