İpler Dolmabahçe'de koptu
CHP ile TSK arasında ipler, Erdoğan ile Büyükanıt'ın Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşen görüşmesiyle gerilmeye başladı.
K. Irak'a yönelik askeri harekât ise gerilimin son halkası oldu.CHP'nin "doğal ittifak" görüntüsü ile sunduğu Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile ilişkiler, son 3 yılda ciddi bir değişim yaşadı. TSK'ya yönelik herhangi bir eleştiride bulunmamaya özellikle özen gösteren CHP, yakın dönemde, 2005'te patlayan Şemdinli olaylarından başlayarak, "e-muhtıra" olarak adlandırılan 27 Nisan bildirisine kadar desteğini koşulsuz şekilde sürdürdü.
CHP ile TSK arasında ipler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt arasında Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşen görüşme ile gerilmeye başladı. Kuzey Irak'a yönelik askeri harekat, CHP ile TSK'yı karşı karşıya getirdi. CHP ile TSK arasında tansiyonu yükselten sürecin önemli dönemeç noktaları şu şekilde gelişti:
12 NİSAN AÇIKLAMASI
CHP'nin AK Parti iktidarına karşı askere açık desteği, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde devam etti. CHP, Büyükanıt'ın 12 Nisan 2007'de medya temsilcilerine yaptığı "Laikliğe ve cumhuriyetin temel ilkelerine sözde değil özde bağlı" cumhurbaşkanı adayı profili açıklamasına tam destek verdi. CHP, bu açıklamayı "Gül karşıtı" mesaj olarak yorumladı. CHP, bazı sivil toplum örgütleri ile birlikte Gül'ün cumhurbaşkanlığına karşı Cumhuriyet mitingleri düzenledi. Mitinglere gayri resmi olarak askerlerin de katıldığı iddiaları ortaya atıldı.
27 NİSAN'I SORGULAMADI
Cumhuriyet mitinglerini, TBMM'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 1. turunun gerçekleştiği günün akşamı Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklama takip etti. 27 Nisan 2007'de gece saat 23.10'da yapılan ve bazı kesimler tarafından "e-muhtıra" olarak tanımlanan açıklamada, cumhurbaşkanlığı süreci değerlendirilirken, laiklik vurgusu yapıldı. CHP, 27 Nisan bildirisine destek vererek, demokrasi tartışması başlattı.
RÜZGAR TERSİNE DÖNDÜ
CHP cephesinde TSK ile ilgili soru işaretleri, 27 Nisan bildirisinin ardından Erdoğan ile Büyükanıt arasında 5 Mayıs 2007'de Dolmabahçe Sarayı'nda gerçekleşen görüşmenin ardından oluştu. 2 saat 15 dakika gerçekleşen ikili görüşme ile ilgili olarak kamuoyuna açıklama yapılmamasını Baykal, "Dolmabahçe'de ne oldu? Bir açıklayıver bakayım. Demokratik vicdanı rahatlatmak istiyorum" diyerek ilk eleştirisini yaptı.
AK Parti'nin birinci parti çıktığı 22 Temmuz seçimleri, askere yakın kesimlerin CHP'nin politikalarına yönelik eleştirilerini seslendirmeye başlamasına neden oldu. AK Parti'nin üniversitelerde başörtüsü serbestisi getiren anayasa değişikliği, TSK ile CHP arasında ilk kez kamuoyu önünde tartışma yaşanmasına neden oldu. Büyükanıt, bu konuda "Askerin bu konudaki düşüncesini bilmeyen yok" demekle yetindi. Baykal, Büyükanıt'a "Kimse gölge etmesin, başka bir şey beklemiyoruz" yanıtını verdi.
HAREKAT BİTTİ İPLER KOPTU
CHP ile TSK'yı net şekilde karşı karşıya getiren olay, K. Irak'a yönelik askeri harekatın bitmesi oldu. Baykal, harekatın ABD'nin isteği ile bittiği iddiasını dile getirdi ve "Ameliyat bitti ama içeride parça unutulmuştur" tepkisini gösterdi. Büyükanıt, Baykal'ın bu sözlerine "Siyasilerle polemiğe girmem ama; görevi siz mi veriyorsunuz ki" karşılığını verdi. CHP lideri, partisinin son grup toplantısında da Büyükanıt'ın bu sözlerine "O tezkerenin altında benim de imzam var" şeklinde yanıt verdi. Muhalefetin bu eleştirisine Genelkurmay'dan önceki akşam sert ifadeler içeren yazılı açıklama geldi.
Haber: Ezelhan Üstünkaya/Bugün
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...