CHP’den Beyoğlu Belediye Başkanı aday adaylığını açıklayan Aylin Kotil Turktime’ı ziyaret etti, Talat Atilla ve Ersin Tokgöz’e İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı seçim barajı yürüyüşünden siyasete giriş öyküsüne, Mustafa Sarıgül’den Kemal Kılıçdaroğlu’na çarpıcı açıklamalar yaptı.
İşte Aylin Kotil’in o açıklamaları…
Gerçi siyaset sizin genlerinizde var, amcanız İstanbul Belediye Başkanlığı yapmıştı ama siz hep kenarda durmuştunuz. Aktif siyasete atılma düşünceniz nereden doğdu?
Amcamın belediye başkanı olduğu dönem ben çok küçüktüm. Çocuktum. Öyle bir ailede büyüyünce insan ister istemez siyasetin içinde buluyor kendini. Siyaset benim her zaman ilgi duyduğum, kafa yormaktan hoşlandığım bir alan oldu. Aktif olarak siyaset yapmak pek içimde yoktu ama hep bir şeyler yapmak, bir yerinden tutmak, ülkeyi daha iyi bir noktaya getirmek için katkı sağlamaya çalışmak içimde olmuştur.
Siz seçmen olsanız Aylin Kotil’e neden oy verirsiniz?
Çalışkanlığından, dürüstlüğünden emin olduğum biri. Makam koltuğunda oturmayacağını, sokak sokak dolaşacağını bilirim. Ben 94’ten beri kapı kapı dolaşarak seçim çalışmaları yapan biriyim. Bütün seçim çalışmalarına katıldım. Bu seçim çalışmalarında işin hep mutfak tarafındaydım. İnsanların aslında ne istediğini, ne beklediğini, dayatan değil, onları anlayan bir siyasi istiyorlar. Bu noktada onların istekleriyle örtüştüğümü biliyorum.
CHP BİR KURUMDUR… KİMSE BU KURUMUN ÜZERİNE ÇIKAMAZ!
Mustafa Sarıgül’ün eski eşisiniz ve Sarıgül aday olmak üzere. Kamuoyunda soruluyor; ikisinin de aynı anda aday olması ne kadar doğru?
Akraba olup siyaset yapanlar var. Bunların örneği çok. Kaldı ki bizim akrabalık bağımız yok. Aradan altı yıl geçmiş, herkes ayrı bir hayat urmuş ve onun da benim de her Türk vatandaşı gibi siyaset yapma hakkımız var. Ben bunu normal görüyorum. Artı CHP’de çok daha normal görüyorum. Çünkü yenilikçi bir parti. Böyle endişelerin sorun olacağı en son parti olur CHP.
Bir CHP seçmeni olarak Sarıgül sizin için ne ifade ediyor?
Kişiler üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Seçimlerde CHP ilkeleri, düşünceleri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde seçilecek. CHP bir kurumdur, Sarıgül dahil kimse bu kurum üzerine çıkamaz.
Sarıgül’den ayrılalı altı yıl geçti, siz Aylin Kotil olarak varsınız ve farkındalığınızı ortaya koyuyorsunuz ama hala size Sarıgül soruları soruluyor. Hala Sarıgül’ün eski eşi olarak anılmanın rahatsızlığını hissediyor musunuz?
Bu soruları ben aştım ve toplumun da aşmasını bekliyorum. Ve zamanla toplumun da bu noktaya geleceğine inanıyorum.
SEÇİM BARAJI YÜRÜYÜŞÜ FİKRİ EVDE SALATA YAPARKEN GELDİ!
Seçim barajı konusundaki farkındalığı artırmak için İstanbul’dan Ankara’ya yürüdünüz. Bu kararı nasıl verdiniz? Aklınıza nereden geldi?
Seçim barajı çok uzun zamandan beri beni rahatsız eden bir şeydi. Ben, barajın kalkmadan Türkiye’de demokrasiye geçileceğine inanmıyorum. Bütün irili ufaklı partiler demokrasinin kılcal damarları. Bu damarlardan demokrasi beslenmezse bir gün patlak verir diye düşünürdüm hep. Gezi olayları da bunun patlamasıdır. Gezi olayları herkese bir cesaret verdi. Bana da verdi. Gezi olaylarından gelen duyguyla düşüncede olan siyasi duruşumu fiiliyata dökmeye karar verdim.
Peki, yürüyüş fikri? Nasıl karar verdiniz?
Bir şeyler yapmak lazım düşüncesi kendi ortamlarımızda sürekli konuşuluyordu ve irili ufaklı bir şeyler de yapılıyordu ama baraj için yürüme fikri bir anda ortaya çıktı. Salata yaparken bir anda ben bunu yapacağım dedim ve karar verdim. Ama tabii bunun altyapısı var. O rahatsızlığım çok uzun yıllara dayanıyor. Üstüne Gezi olayları, eş dost konuşmaları derken son nokta evde salata yaparken aklıma gelen o fikirdi.
Yürüdünüz. Bir kamuoyu oluştu. Bunun dışında bir artı değer sağladığını düşünüyor musunuz?
Herkesin unuttuğu bir konuyu tekrar gündeme getirdiğimi düşünüyorum. Çünkü seçim barajı unutulmuştu, konuşulmuyordu ve o dönemden başlayarak televizyonlarda tartışılmaya başlandı ve hala tartışılıyor. Bir şey tartışılmaya başlamışsa o konu çözüme gidecektir.
Ama seçim barajı yıllardır tartışılıyor. Ama sadece tartışılıyor…
Evet, uzun zaman tartışılmıştı ama unutulmuştu. Artık konuşulmuyordu.
SEÇİM BARAJI YÜRÜYÜŞÜ KİŞİSEL PR MI?
Siz İstanbul’dan Ankara’ya yürüdünüz, partilerden barajı görüşmek için randevu istediniz ama sadece iki parti randevu verdi. Randevu bile vermeyen partilerin barajı çözeceklerine inanıyor musunuz?
Ben 880 bin adım attım bir adım da siz atın demiştim. Aslında bu kadar basitti, sadece bir adım atmaları gerekiyordu.
Çok yoruldunuz mu?
Evet. Günde 25 kilometre yürüyorsunuz ve hava çok sıcaktı.
Kilo verdiniz mi?
Evet. 4 kilo verdim.
Kilo vermek isteyenlere İstanbul Ankara arası yürüyüş önerir misiniz?
Spor salonuna gitsinler.
Siz yerel yönetime adaysınız ama yürüyüşü yapma amacınız genelle ilgili bir konu. Deniyor ki, seçim barajı bahane, yürüyerek kendi PR’ını yaptı…
Demokrasiye inancım nedeniyle yürüdüm ben. Adil değil bu, oy hırsızlığı. Bu bir hırsızlık. Hak etmedikleri oyları alıyorlar. Bundan duyduğum rahatsızlığı dile getirmek istedim. Kendi PR’ımı yapmak için başka şeyler de bulabilirdim. PR yapmanın bin türlü yolu var, bu kadar zahmetli bir yol seçmezdim amacım o olsaydı.
BEYOĞLU 20 YILDIR ÇOK KÖTÜ YÖNETİLİYOR…
Neden Beyoğlu’ndan aday oldunuz?
Ben garanti bir yerden, Bakırköy ya da Beşiktaş’tan aday olmadım. Zor olan bir yerden aday oldum. Çünkü Cihangir benim doğduğum yer ve Beyoğlu’nda yaşıyorum. Evim orada. Orada son 20 yıldır gördüğüm yanlı yönetim beni çok rahatsız ediyor. Kültür ve sanatın orada yok olması, insanların en temel ihtiyacı olan barınma sorunu ile yeterince ilgilenilmemesi gibi o kadar neden var ki Beyoğlu’ndan aday olmam için.
Beyoğlu AKP tarafından yönetiliyor. Aday adaylığınız adaylığa dönüşürse Beyoğlu’nu AKP’den alabileceğinize inanıyor musunuz?
Yüzde yüz inanıyorum. Kendime, ekibime güveniyorum. İnsanların ihtiyaçlarını çok iyi okudum. Ne istediklerini biliyorum.
Bazı aday adayları Gezi oylarını sahiplenmek adına “Ben Gezi’de vardım, sen yoktun” gibi tartışmalara giriyor. Siz de hareket noktam Gezi demiştiniz. Siz var mıydınız Gezi’de? Ve Gezi oyları size gelir mi?
Gezi’de tabii vardım ama adayların Gezi’de olup olmamasından ziyade nitelikleri çok önemli. Gezi’de toplum bir duruş sergiledi. Orada bir direnenler vardı birde onları yakıp yıkmak isteyenler vardı. Biz direnenlerin tarafında oldu.
Yakıp yıkanlardan kastınız hükümet unsurları mı?
Tabii ki.
Ama illegal grupların da yakıp yıktı.
Öyle bir duruma da gelindi ama orada ana temadan uzaklaşmamak lazım. Orada en önemlisi Büyükşehir Belediyesi’nin ihale verdiği şirket bir merdiveni hesaplayamadı. Bütün olaylar oradan çıktı. Bunların hiçbiri sorgulanmadı. Koskoca şirket bir merdiveni hesaplayamıyor. Merdiveni hesaplayamadıkları için ağaçların sökülmesi gündeme geldi ve bütün mesele oradan çıktı.
Yürüyüşten sonra Kılıçdaroğlu ile yaptığınız görüşmede aday olacağınızı söylediniz mi?
Evet.
Ne dedi?
Bu konuşma ikimizin arasında geçen bir konuşma.
Oradan aldığınız bir garantiyle mi aday adayı oldunuz?
Hayır. Kılıçdaroğlu o konuda herkese eşit mesafede.
Aday yapılmazsanız ne yapacaksınız?
Öncelikle kim aday olursa onunla birlikte kol kola girip Beyoğlu için çalışacağım.
BAŞBAKAN TÜRKİYE’Yİ YÖNETİYOR AMA CHP’Yİ YÖNETEMEZ… BURADA BİAT EDEN İNSANLAR YOK!
Gerçi genel başkanınız, eleştiri getirmeniz zor ama… Kemal Kılıçdaroğlu’nu nasıl değerlendiriyorsunuz?
CHP’de kişiler biat kültürüyle yetişmemiştir. Herkes fikrini söyler, bunlar tartışılır, konuşulur. CHP’yi yönetmek kolay bir şey değildir. Başbakan bugün Türkiye Cumhuriyetini yönetebilir ama CHP’yi yönetmeye kalkarsa zorlanır. Çünkü orada karşısında biat eden insanları bulamaz. Fikirlerin tartışıldığı bir yerdir CHP. Bir şey dayatamazsınız CHP üyelerine. O yüzden CHP’ye genel başkanlık yapmak hem onurludur hem de zordur. Zaten genel başkanımızın kişiliğine de Türkiye’de kimsenin söz söyleyeceğini zannetmiyorum. Beğenin beğenmeyin partili olun olmayın Kemal Bey’in duruşu, çizgisi, kişiliği çok bellidir.
Şartlar oluşursa bir gün CHP genel başkanı olmak ister misiniz?
Bu, benim için şu anda çok uzak bir soru.
Sarıgül çok açıkça söylüyor. Önce İstanbul, sonra Ankara... Diyelim ki siz Beyoğlu belediye Başkanı oldunuz, Sarıgül de dediğini yaptı ve önce İstanbul’a seçildi, sonra Ankara’ya gelip CHP Genel Başkanı oldu. Uyumlu çalışabilir misiniz?
Biz yetişkin insanlarız. Neden uyumlu çalışmayalım. Yetişkinler bu tip şeylerle uğraşmıyorlar.
RÖPORTAJ: TALAT ATİLLA-ERSİN TOKGÖZ
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...