Kılıçdaroğlu Talat Atilla’ya Konuştu 

Genel seçimler yaklaşırken CHP belki de ilk kez bu kadar ciddi hazırlanıyor iktidara. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla başlayan ‘Yeni CHP’ süreci vatandaş tarafından da yoğun bir ilgi ile izleniyor. Yoğun temposuna rağmen Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Genel Merkezi’nde yaptığım bir saati aşkın özel görüşmede bu süreci konuştuk.

İşte Kılıçdaroğlu’nun yaptığı o özel açıklamalar…

TALAT ATİLLA

Seçim kapıya dayandı ve CHP’den beklenti hiç bu kadar yükselmemişti. CHP ve sizin için psikolojik oy sınırı nedir?

CHP kendisine biçilen elbiseyi yırtacak, dışına taşamadığı sınırları artık aşacaktır. Ben bu soruyu, ‘CHP’nin oy hedefi yüzde 40’tır” diye cevaplamak isterim. Örgütlerimizde, seçmenimizde ve ödünç oy verecek vatandaşlarımızda bu isteği fazlasıyla görüyorum. Bu millet psikolojik sınır tanımaz. Bu sözlerime inanmakta zorluk çekenlere, ‘bekleyin az kaldı’ diyebilirim.

CHP seçmeni olmayan seçmen size neden ödünç oy versin? CHP’nin biriktirdiği hafızaya ilgi duymayan geniş bir kitle durup dururken, niye size ödünç oy versin?

Biz durup dururken oy istemiyoruz ki! Köylü, işçi, esnaf perişan. Onların bu perişanlığını giderecek, sorunlarını çözecek bir yapı ortaya koyuyoruz ve projelerimiz açıklıyoruz. CHP artık çözüm üretiyor. Dolayısıyla sorunlarının çözümünü isteyen halk bize ödünç oy verecektir. Aslında bu ödünç oyun anlamı şudur; vatandaş, oyunu bizzat kendisine verecek. Biz halkın partisiyiz, egemenlerin değil.

HALKIN ÇIKARI BAŞKA, İKTİDARIN ÇIKARI BAŞKA!

Egemenler derken…

Halkın sırtından prim, şöhret ve para kazananları kastediyorum. Bu sözüme kimler muhatapsa onlar kendilerini bilirler. Biz, alnının teriyle kazanılmış servete saygılıyız. Bundan rahatsız olmadığımız gibi bunu bir milli servet olarak görürüz ama gücünü halkın çıkarları yerine kendi çıkarları için kullanan her türlü anlayı ve odağa itirazımız var. Biz halkın ta kendisiyiz. Bu yüzden vatandaşlarımızın bize gönül rahatlığı ile ödünç oy vereceğine inanıyorum.

Soruda anlam sapması olmuş olabilir. Şöyle diyeyim; seçmenin bir ideolojik duruşu ve bu duruşu besleyen mazisi var. Bu mazisini neden terk etsin?

Biz, yeni CHP’yiz. İdeolojisi ne olursa olsun vatandaşlarımızın yeni CHP’ye şans tanımasını istiyorum. Geçmişte hangi partiye oy vermiş olursa olsun, şimdi CHP zamanı. Toplumun her kesimini ön yargısız olarak kucaklıyoruz. Bunun karşılığını alacağımıza da inanıyorum.

“Benim adım Kemal” ne demek? Adı Kemal olanın farkı ne? Adı Kemal olan yırttı o zaman. Benim ismim de Talat mesela. Ben sınıfta mı kaldım bu mantıkla?

(Gülüyor…) Sözüme güvenin anlamında söylenmiş bir söz bu. Yani, sözünde duran, halkını düşünen, ona yalan söylemeyen Kemal Kılıçdaroğlu… Ben halkıma hiç yalan söylemedim. Neden söyleyeyim ki? Bu halk yalan söyleyeni gözünden tanır. Çekirge bir zıplar, iki zıplar, üçüncü de yakalanır. Bu milletin kavrayış ve zekâsına sonuna kadar güveniyorum. “Benim adım Kemal” sözünün içeriği budur.

Başbakan Erdoğan’ı yüce divana göndereceğinizi söylüyorsunuz ama ortada bir paradoks yok mu? Yargının siyasallaştığını söyleyen de sizsiniz. Madem yargı siyasallaştı, Başbakan’ı yüce divana gönderseniz bile bir şey olmaz. Bu mantıkla bakınca bu söylem pek gerçekçi durmuyor gibi.

Ortada bir paradoks olduğu doğru ama şunu da unutmamamız lazım; inkar edilemeyecek belgeler ortaya çıktığında hiçbir yargıç buna kayıtsız kalamaz. Alın teriyle kazanılmış tüm servetlere saygımız var. Hak eden güle güle yesin, içsin ama haksız kazanç bir başkasının hakkını gasp etmektir. Bir başkasına haksız kazanç sağlayan irade de, yine bir diğerinin hakkına el koyuyor demektir. Bu milletin fakirliğinin, kumanyalara mahkûm edilmesinin sebebi bu değil midir?

MİLYON DOLARLIK VİLLADA OTURAN HALKI ANLAR MI?

Başbakan Erdoğan deyince aklınıza ne geliyor?

İki tane Erdoğan var. Geçmişte hak arayan, mağdur bir insan. Ve daha sonra aşırı güç sahibi ve gücü içselleştiremediği için kibir sahibi olmuş bir Başbakan. Erdoğan’ı Başbakan yapan kim? Halk… Peki, nasıl olur da halkına karşı bu kadar pervasız ve kibirli olabilirsin? Sık sık, “Gideceğimiz yer belli. Altı üstü beş metrelik kefen” diyerek bir mütevazilik vurgusu yapmaya çalışıyor ama artık bu millet bu sözlere kanmıyor? Milyon dolarlık evlerde oturarak fakirlik edebiyatı yapmak bu milletin zekasına da hakarettir. Milyon dolarlık villalarda oturan Başbakanın bu halka empati yapmasını beklemek mümkün mü?

Erdoğan o koltuktan inecek. Daha doğrusu Başbakanlık koltuğunda şu anda kibir oturuyor. Kibir inecek, mütevazilik gelecek. Kibir ve din bir arada olur mu? Sen önce bu millete tepeden bakmayı bırak. Yalnızca bu millete değil, milletin seçtiklerine de kibirli Sayın Erdoğan. Buradan açıkça söylüyorum; Erdoğan haddini öğrenecek. Bu millet vereceği oylarla Erdoğan’a haddini öğretecek. Millete kabadayılık sökmez. Milletin şamarı en güçlü kabadayıyı muma çevirir.

Ecevit’i andırıyorsunuz. Ecevit’in de cemaatlere, özellikle Fethullah Gülen’e karşı geliştirdiği bir tolerans eşiği vardı. Siz de Gülen cemaatine karşı en azından sert bir söylem geliştirmiyorsunuz?

Cumhuriyetin temel dinamiklerini yıpratmadıkları sürece hiç kimseyle bir problemimiz olmaz. Bu Cumhuriyet’te herkese yer var. Demokrasi farklılıkları kabul etmek, anlamak, onların hukuklarını da korumak değil midir? Dediğim gibi; yeni CHP olarak ideolojisi ne olursa olsun toplumun her kesimini eşit olarak kucaklıyoruz. Cemaate bakışımızı da bu açıdan değerlendirmek lazım. Hiç kimse ve gruba karşı ön yargımız yok. Yeter ki, Cumhuriyetin genleriyle oynanmasın. Kısmet olur da Başbakan olursam Cumhuriyetin temel dinamiklerini içselleştirmiş herkesi kucaklayacağım.

GÜLEN CEMAATİ CUMHURİYET’LE OYNAMAZSA PROBLEMİMİZ OLMAZ!

Sınırınız nedir? Cemaat şunu şunu yaparsa olmaz diyeceğiniz somut bir örnek verebilir misiniz?

Gülen cemaati güçlü sermayeye dayanan kendi içinde disiplinli bir yapı olarak görünüyor. Kendileri için de, Türkiye için de doğru olan siyasetin dışında kalmalarıdır. Bir inanç grubunun siyasetle içli dışlı görüntü vermesi hoş değil. Sınırımız bu. Onun dışında bir karşıtlığımız söz konusu değil. Herkes sınırını bilmeli ki, bu topraklarda beraberce huzur içinde yaşayalım.

Baykal ve Kemal Derviş’i aday yapacak mısınız?

Müsaadenizle bu soruya yanıt vermesem olur mu?

Takdir sizin tabi ama cevap vermek istememenizden sanki bir sürpriz olacak gibi algıladım.

Yok, cevabım yalnızca yorum yapmayacağım anlamına geliyor.

CHP geçmişte SHP ile seçim ittifakı yapmıştı ve bu dönemde de solla bir işbirliği yapılacak mı diye merak ediliyor. Küçük sol partilerle işbirliği gibi bir projeniz var mı?

Hayır… CHP kimseyle ittifak yapmayacaktır. İktidara tek başımıza geleceğiz.

İnternet hayatınızın ne kadarını kapsıyor? Hangi haber sitelerini okuyorsunuz?

İnternet benim için de CHP için de çok önemli. Bu mecrayı en etkin bir şekilde kullanıyoruz. Haber sitelerinin çoğunu takip ediyorum ama her gün mutlaka bir şekilde girdiğim 4 haber sitesi var. Turktime.com, Gerçekgundem., Gazeteoku.com, ve Odatv’yi takip ederim.