Ekonomide yaşanan daralma nedeniyle ağustos ayında işsiz sayısı, geçen yılın aynı ayına göre 207 bin kişi artarak 2 milyon 439 bin kişiye ulaştı. Böylece işsizlik oranı yüzde 9.2'den 9.8'e yükseldi. Uzun süredir istihdam daralması yaşanan tarım sektöründe ağustos ayında istihdam artışı yaşandı. İşsizlik oranının daha da yüksek çıkmasını, tarım sektöründe son bir yılda 140 bin kişilik ilave istihdam yaratılması önledi. Tüketici güven endeksi ise ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 8.03 oranında azalarak 2004 yılından bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün iki önemli veri açıkladı. İki açıklama da ekonomide işlerin kötüye gittiğini bir kez daha teyid etti. TÜİK'in temmuz-ağustos-eylül aylarındaki hanehalkı işgücü araştırmasından yola çıkarak hesapladığı ağustos dönemi verilerine göre, Türkiye'de kurumsal olmayan (okul, yurt, otel, çocuk yuvası, huzurevi, hastane, hapishane ve kışlada kalanlar dışındaki) sivil nüfus, ağustos ayı itibarıyla son bir yılda 767 bin kişi artarak 69 milyon 756 bin kişiye, kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus ise 770 bin kişi artarak 50 milyon 87 bin kişiye ulaştı.
Üçte biri tarıma gitti
2008 ağustos döneminde istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 449 bin kişi artarak, 22 milyon 509 bin kişiye yükseldi. Söz konusu 449 bin kişinin 140 bini tarım sektöründe, 310 bini ise tarım dışı sektörlerde iş buldu. Bir başka ifadeyle, istihdamdaki her üç kişilik artışın bir kişilik bölümü tarım sektöründen kaynaklandı.
207 bin kişi daha işsiz
İstihdamdaki artışın nüfus artışının altında kalması nedeniyle Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 207 bin kişi artarak 2 milyon 439 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise 0.6 puanlık artışla yüzde 9.8 seviyesinde gerçekleşti.
Kentlerde işsizlik oranı 0.4 puanlık artışla yüzde yüzde 12, kırsal kesimde ise 0.7 puanlık artışla yüzde 6.3 oldu. Türkiye genelinde işsizlik oranı 0.6 puan artarken, tarım dışı işsizlik oranı 0.8 puan artarak yüzde 12.7'ye tırmandı. Bu oran erkeklerde geçen yılın aynı dönemine göre 0.8 puanlık artışla yüzde 11.1, kadınlarda ise 0.4 puanlık artışla yüzde 19.1 oldu.
Tarımda tersine göç
TÜİK'in verilerine göre, Türkiye'de 2005 yılından bu yana tarım sektöründen diğer sektörlere istihdam kayması yaşanıyor. Tarım sektörünün toplam istihdam içindeki payı hem mutlak anlamda, hem de oransal olarak sürekli gerileme kaydediyor. 2005 yılından buyana yaşanan bu durum bu yıl tersine döndü. Tarım sektöründe istihdam uzun bir aradan sonra yeniden artışa geçti, ağustos ayında ise zirve yaptı.
Ağustos ayı itibarıyla son bir yılda Türkiye genelinde istihdamda 449 bin kişilik artış yaşanırken, istihdam artışı imalat sanayiinde 174 bin, toptan ve perakende ticaret, lokanta ve otellerde 116 bin, mali kurumlar, sigorta, taşınmaz mallara ait işler ve yardımcı iş hizmetlerinde 161 bin, toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel hizmetlerde 4 bin, elektrik, gaz ve su sektöründe bin kişi oldu. Tarım sektöründe son bir yıldaki istihdam artışı ise 140 bin kişi olarak gerçekleşti.
Buna karşılık, inşaat ve bayındırlık işleri sektöründe istihdam 89 bin kişi, ulaştırma, haberleşme ve depolama sektöründe ise 57 bin kişi azaldı. Bir başka ifadeyle, inşaat ve ulaştırma sektörlerinde işsiz kalan eğitim düzeyi düşük işçiler, tarlalarına dönmüş oldu.
Bu gelişmeler sonucu, önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektöründe istihdamın toplam istihdamdaki payı 0.1 puan artarak yüzde 28.1'e, sanayi sektörünün payı 0.4 puan artarak yüzde 19.5'e yükseldi. Hizmetler sektörünün yüzde 46.5 olan payı değişmezken, inşaat sektörünün payı 0.6 puan azalarak yüzde 5.9'a geriledi.
İşgücünün yarısı çalışmıyor
Türkiye'de çalışma çağındaki nüfus 770 bin artarken, istihdamdaki artışın 449 bin olmasına rağmen işsiz sayısında sadece 207 bin kişilik artış olması, çalışma çağına giren kişilerin bir kısmının iş aramayıp evine kapanmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle, dünyada çalışma çağındaki nüfusun yüzde 70'ten fazlası işgücüne katılırken, Türkiye'de hala çalışma çağındakilerin sadece yüzde 49.8'i işgücüne katılıyor. Üstelik son bir yıl içinde işgücüne katılım oranı 0.5 puan yükselmesine rağmen, dünya ortalamasının çok altında seyrediyor. Bu durum, Türkiye'de işsizlik oranının olduğundan daha düşük çıkmasına neden oluyor.
Tüketici güveni dibe vurdu
Tüketicilerin harcama davranış ve beklentilerini ölçmek amacıyla TÜİK ve Merkez Bankası işbirliğiyle yürütülen Aylık Tüketici Eğilim Anketi ekim ayı sonuçları da dün açıklandı. Ankete göre oluşturulan Tüketici Güven Endeksi, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 8.03 oranında azalarak 74.24 puana geriledi. Bu oran, 2004 yılından bu yana aylık bazda en düşük tüketici güvenini gösteriyor.
Endeksin 100'den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum, 100 olması ise tüketici güveninde ne iyimser ne de kötümser durum olduğunu gösteriyor.
Tüketici güven endeksinin alt kalemlerine bakıldığında, en büyük karamsarlığın mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğunu ölçen endekste olduğu görülüyor. Dayanıklı tüketim malı satın almak için mevcut dönemin uygun olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 11.64 oranında azaldı ve endeks 85.59'a geriledi.
Gelecek dönem genel ekonomik duruma ilişkin beklentilerde yaşanan karamsarlık ekim ayında da aynı hızla devam etti ve buna ilişkin endeks bir önceki aya göre yüzde 10.30 oranında azalarak 67.77'ye geriledi.
Mevcut dönemde satın alma gücünü gösteren endeks yüzde 5.53 oranında azalarak 71.96'ya, gelecekte satın alma gücünü gösteren endeks de yüzde 5.38 oranında azalarak 74.39'a düştü. Gelecek dönem iş bulma olanaklarını ölçen endeks ise yüzde 6.42 oranında azalarak 71.49'a indi. (Radikal)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...