Taha Kıvanç/Yenişafak
Bir Türkiye gerçeği
Okuduğumda ilginç bulup belleğimin bir yerine kaydettikten sonra "Hadi artık, beni rahat bırak" demişim, ama ne çare, Sabah yazarı Yavuz Donat'ın bazı yazılarının peşimi bırakmamak gibi bir etkisi oluyor… Geçen ayın ortalarında (17 Şubat 2007) İstanbul/Çiftehavuzlar'daki Büyük Kulüp'le ilgili yazdığı peşimi bırakmayanlardan…
Büyük Kulüp şu yakınlarda yeni bir etkinlik başlatmış: Her ay birini çağırıp konuşturuyorlar… İlk konuşmacı olarak da Yavuz Donat'ı çağırmayı düşünmüşler… Eski bakanlardan Yüksel Yalova (ANAP) teklifi getirmiş. Yavuz Donat, "Büyük Kulüp'ü biliyorduk elbette, ama Çiftehavuzlar'daki kapısından ilk kez içeri girdik" diye anlatıyor ilk günün heyecanını…
Herkes bilecek değil ya, o sebeple "Büyük Kulüp de ne?" diye soracaklara cevabı Sabah yazarının kaleminden aktarayım: "Büyük Kulüp... Türkiye'nin 'en kıdemli' derneği... 1882'de kurulmuş... 'Cercle d'Orient' adıyla... Şimdi 5'inci, hatta 6'ncı kuşağın ellerinde. / 6 bin100 üyesi mevcut.
İçlerinde kimler yok ki? / Eski başbakanlar: / Bülend Ulusu, Prof. Tansu Çiller, Mesut Yılmaz.
Eski-yeni 600 parlamenter. / 'Tek örnek' vermek gerekirse, TBMM'nin eski başkanlarından Sabit Osman Avcı. / 'Çoğu emekli olmak üzere' 104 general. / 400 profesör. / 'Sadece birinin' adını verelim: / İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mesut Parlak. / 570 avukat. / Parti genel başkanları. / Örneğin Mehmet Ağar."
Uzun süre Bülend Ulusu'ydu başkanı, şimdilerde işadamı Duran Akbulut… Önemli bir yer sizin anlayacağınız; İstanbul ve Türkiye'nin 'krem döla kremi' orada üye…
Benim ilgimi çeken noktası yazının, Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığıyla ilgili Kulüp üyelerinin tavrı. Yavuz Donat, "Salonda bir anket yapılsa 'Tayyip bey çıkmasın' diyeceklerin oranı belki yüzde 100; ancak Tayyip beyin 'Çankaya'ya çıkacağı düşüncesinde olanlar' yüzde 50'nin üzerinde."
Ne de olsa siyaseti bilen, siyasetçiyi tanıyan insanlar bunlar…
Herhalde sizin de dikkatinizden kaçmamıştır: 'Önemli insanlar'ın üye olduğu bir kulüp bu ve o önemli insanların tamamı "Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olmasın" diyor…
Ertuğrul Özkök yıllar önce bir yazısında anlatmıştı: Gittiği bir dâvette değişik gazetelerin yönetici kadroları, yazarları, yazı işleri sorumluları varmış… Akıllarına gelmiş, birkaç gün sonra yapılacak genel seçimin sonucuna ışık tutabilsin diye ortaya bir sandık koyup dâvetlilerin oy kullanmasını istemişler… Sandık açılınca gerçek seçimde yüzde 1'in altında oy alacak bir partinin oyların çoğunu topladığı görülmüş… Sonra akıllarına gelmiş, evde çalışan, yemekleri pişiren ve servis edenler için de bir sandık koymuşlar; öteki sandıkta tek bir oy bile almamış muhafazakâr bir partinin oyları silip süpürdüğü görülmüş…
Bu bir Türkiye gerçeği işte…
Benim gördüğüm şu: Politikaya atılanlar iktidara gelinceye kadar ikinci sandığa oy atanları ikna etme çabasında oluyorlar, onlar sayesinde iktidar oluyorlar; iktidara geldikten sonra ise yönlerini 'önemli insanlar' tarafına çeviriyorlar. Birinci dönemlerinde, 'önemli insanlar' onlara oy vermiyor, oyu sıradan insanlardan alıyorlar; ikinci dönemde ise sıradan insanlar onları terk ediyor… Politikacı halkın arasından geliyor, önemli insan olup diğer önemli insanların arasında kaybolup gidiyor…
Tayyip Erdoğan ve Ak Parti galiba bir istisna; ilk beş yılları bitti bitecek, Büyük Kulüp üyeleri onlara hâlâ ısınmamış görünüyor…
Kulüp üyesi bir dostum bir Fenerbahçe maçı öncesi götürdüğü için Büyük Kulüp benim yabancım değil. Kısa süreliğine uğrayan biri gittiği yerle ilgili büyük iddialara giremez, ama olsun, ben giriyorum: Ertuğrul Özkök'ün anlattığı türden bir oylama Yavuz Donat'ın konferans vermek üzere gittiği gün Büyük Kulüp çalışanları arasında yapılsaydı, onların sandığından "Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olsun" tercihi çıkardı.
Büyük ve önemli insanlar kendilerine yakışan kulüplerde buluşup kendilerine benzeyen insanlara oy veriyorlar; sıradan ve küçük insanlar başka yerlerde… Sıradan insanlar Çankaya'da artık kendilerine yakın birinin oturmasını istiyorlar; benim 'Küçük Kulüp'te yaptığım gözlemin sonucu bu.
Şu sırada yaşanan gerginliğin sebebini de sanırım anlamaya yarıyor bu görüntü: Kendilerinden 'önemli insanlar' diye mi, 'seçkinler' veya 'Büyük Kulüpler üyeleri' diye mi söz edeceğiz, bilemiyorum, işte toplumun o kesimleri, Çankaya'ya yine kendi içlerinden birinin çıkması arzusundalar. Yadırgamıyorum, ama Ak Parti'nin ağırlıklı biçimde temsil edildiği bugünkü Meclis'le o sonucu almaları çok zor… Yine de deniyorlar işte…
İki saatlik konferans sonrasında Yavuz Donat'ı 'onur üyesi' yapmış Büyük Kulüp…
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...