Bu arkadaşların davranışlarından anlıyoruzki Türkiye’nin 1920’lerden itibaren devlet şekillenirken içine girdiği cumhuriyet projesini ülkenin değerlerini maneviyatı inancını anlayamadıkların görüyorum.
Bunların zihninde 1920’lerden sonra Türkiye’nin kültürünü tarihini ortaya koyduğu rejimin ülkenin değerlerine ağır tahribat getirdiği kanatindedirler. Bu sadece tarihe yönelik bir teşhis olarak kalmamış. Onu bugüne de getirmişler. Cumhuriyetin yapısını tahrip etmeye yönelmişlerdir.
O çizginin Türk toplumuna zarar verdiği kanatindedirler. Bir başka temel nokta bu kadronun çekirdeği dinin Allah ile Kul arasında bağlantısını çok yanlış yetersiz bulmaktadırlar. İnancın Allah ile kul arasında bir köprü olduğunu kabullenmemişler inancı topluma kamuya taşımak kararındadırlar. İnançları toplumsallaştırmak kamusallaştırmak temel bir arayış haline gelmişlerdir. İnancın anlaşılmasını dudak bükmektediler.
Cumhurbaşkanlığı seçilecek bir yer olmaktan çıkmış fethedilecek bir zirve haline dönüşmüştür. O nedenle hepmizi orda temsil edebilecek birini seçme işi olmaktan çıkmıştır.
Bizi uzun süre aday göstermediğimiz için eleştirdiler. Biz yasalara uyan, onurlu, ülkesini seven, dört dörtlük adayımızı göstermiş olsak sanki bizi destekleyeceklerdi. Onların bizi aday göstermeye zorlamalarının nedeni adayımız değildi. O zaman biz adayımızı desteklemek için Meclis'e gidecektik.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...