Tunus'ta düzenlenen "Suriye'nin Dostları" konferansında konuşan Clinton, Esad'ın, uluslararası toplumun fikirlerini tanımazlıktan gelmeyi sürdürmesi ve Suriye halkının insan haklarını ihlal etmeye devam etmesi durumunda bunun bedelini ağır ödeyeceği uyarısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı, "Eğer Esad rejimi hayat kurtaracak yardımların sivillerin ulaşmasına izin vermezse, elinde daha fazla kan görecek. Bu, Suriye rejimini koruyan ve silah sağlayan ülkeler için de geçerli" diye konuştu.
"SURİYE HALKINI KADERİNE TERK ETMEYECEĞİZ"
Tunus'un başkenti Tunus'ta 60'dan fazla Batı ve Arap ülkesinin katılımıyla düzenlenen Suriye'nin Dostları Grubu Uluslararası Konferansı'nın açılışında konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Suriye konusundaki değerlendirmelerini dile getirdi.
Türkiye'nin eş başkanlığını yaptığı konferansın ilk toplantısının Arap Baharı adıyla bilinen demokrasi yanlısı halk ayaklanmalarının ilk başladığı yer olan Tunus'ta yapılmasının büyük bir tarihi ve sembolik öneminin bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, başta Tunus rejimini protesto etmek için Tunus'ta başlayan, diğer Ortadoğu ve Kuzey Arfika ülkelerine yayılan halk ayaklanmalarının kıvılcımını ateşleyen Muhammed Bouzizi olmak üzere Arap Baharı olaylarında hayatlarını kaybedenleri saygıyla andığını belirtti.
Suriye'de önemli bir amaç için bulunduklarını söyleyen Davutoğlu, “Suriyeli kardeşlerimizle dayanışma içinde olduğumuzu en güçlü şekilde ifade etmek için bugün burada toplandık. Suriye halkını yalnız olmadıklarına, unutulmadıklarına ve asla kaderlerine terk edilmeyeceklerine inandırmak için buradayız” dedi.
Konuşmasında BM Güvenlik Konseyi'nin 4 Şubat'ta Suriye'deki tehlikeli duruma cevap vermede başarısız kalmasından duyulan hayal kırıklığını dile getiren Davutoğlu, “Suriye halkının demir bir yumruk altında acı çektiği ve yardım feryatlarıyla inlediği bir sırada Suriye halkına gönderilen mesaj cesaretlendirici olmaktan çok uzaktı” diye konuştu.
Uluslararası toplumun Suriye'deki giderek kötüleşen krize etkili bir şekilde karşılık vermede aciz kaldığı veya başarılı olamadığı yönünde dünyada yanlış bir imajın oluştuğuna dikkati çeken Davutoğlu “Bugün bu yanlış imajı düzeltmek için buradayız” dedi.
"CESUR ADIMLAR ATMALIYIZ"
Suriye'nin Dostları Grubu'nun önünde zorlu bir görevin bulunduğunun altını çizen Davutoğlu konuşmasında şunları söyledi:
“Önce ve en önemlisi Suriye'deki akan kanın ne pahasına olursa olsun durdurulmasını kendimize bir görev edinmeliyiz. Bu sonuca ulaşana kadar çabalarımızı azaltmamalıyız. Arap planının oluşturduğu ivmeye dayanmalıyız ve buna uygun olarak cesur adımlar atmalıyız.
Kararlılığımız sağlam ve sarsılmaz olmalı. Kendimizi bir çeşit psikolojik tükenmişliğe kaptırmamalıyız. Sadece sürekli ve uyum içinde hareket ederek Suriye rejimini politikalarının başarılı olma şansı bulunmadığına ve kendilerini uluslararası tecrit edilmişliğin dışında bir şeyin beklemediğine ikna edebiliriz. Rejimin acımasız yıldırma tedbirleri ve kuşatma altındaki kentlere yönelik ayrım gözetmeksizin ağır silahlarla ateş açılması ne affedilebilir ne de tahammül edilebilir”.
"AMBARGO GENİŞLETİLEBİLİR"
Suriye rejiminin Suriye halkına yönelik kanlı eylemlerini önlemek amacıyla bir silah ambargo uygulanması gerektiğini belirten Davutoğlu, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu toplantıya katılan önemli sayıda ülkenin zaten uygulamaya başladığı bu ambargonun daha da genişletilebileceğini kaydetti.
Suriye'de ortaya çıkan insani krizi gidermek için birlikte hareket etmenin en öncelikli konu olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Suriyeli kardeşlerimizin feryatlarını görmezden gelemeyeceğimizi açıkça ortaya koymak zorundayız. Suriye
rejiminin tüm çevresini açık bir hapishane haline getirmesine izin vermemeliyiz. İnsanlar açlık ve ilaç yokluğundan ölürken buna kayıtsız kalamayız” dedi.
Suriye'deki insani krizin giderilmesi çabalarında BM'nin öncülük etmesi gerektiğini belirten Davutoğlu, Suriye'de muhtaç durumdakilere hiçbir engelle karşılaşmadan insani yardım ulaştırılabilmesi için BM kurumlarıyla eş güdüm içinde çaba harcanmasının önemine işaret etti. Davutoğlu, “Bu bakımdan Suriye İnsani Forumunun oluşturulmasında memnuniyet duyuyoruz. Bu atılan adımları tamamlamak üzere Suriyeli kardeşlerimizin insani ihtiyaçlarına etkili ve hızlı bir şekilde karşılık vermek amacıyla acil bir insani yardım fonu oluşturulmalıdır” diye konuştu.
"MUHALİFLER GÜÇLENDİRİLMELİ"
Davutoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“En az başta belirttiğim hususlar kadar önemli olmak üzere, demokratik Suriye'nin omurgasını teşkil edecek Suriyeli muhalifleri güçlendirmeye yönelik çabalarımızı yoğunlaştırmalıyız. Birlik ve tüm toplumları kapsayıcı olmak Suriyeli muhaliflerin başarıya ulaşmasında kilit öneme sahiptir. Tüm muhalif grupları, en geniş ve en kapsayıcı muhalifler platformu olarak gördüğümüz Suriye Ulusal Konseyi etrafında güçlerini birleştirmeye teşvik etmeliyiz.
Suriye Ulusal Konseyi Suriye'deki tüm grupların eşit olarak temsil edildikleri uyumlu bir siyasi platform olmalıdır ve bu itibarla Suriye halkının meşru temsilcisi olarak tanınmalıdır”
Suriye'nin Dostları Grubu'nun toplantısında 60'dan fazla ülke ve örgütünün Suriye halkı için bir araya gelmiş olmasının güçlü bir mesaj verdiğinin altını çizen Davutoğlu, “Burada uluslararası toplumun vicdanının rehin alınamayacağını gösterdiğimize inanıyorum. Uluslararası toplumun vicdanının her zaman galip geleceğini gösterdik” diye konuştu.
Konuşmasında Türkiye'nin Suriye'nin Dostları Grubunun ikinci toplantısına ev sahipliği yapacağını ilan eden Davutoğlu sözlerini, “Hepinizi gelecek ay İstanbul'da görmeyi çok arzu ediyorum” diye tamamladı.
SURİYE REJİMİNE MESAJ
Davutoğlu, Suriye'nin Dostları Konferansı'nın yapıldığı otelde Türk gazetecilere yaptığı açıklamada ise toplantının bölgedeki demokratikleşme sürecinin devamı açısından çok önemli olduğunu ifade etti.
Halkın demokratik taleplerinin hep yanında yer aldıklarını kaydeden Davutoğlu, Suriye'deki olayların başından beri dört aşamalı bir plan takip ettiklerini belirterek, sorunu önce ikili bazda, ardından Arap Birliği ve BM nezdinde çözmeye çalıştıklarını ancak bu çabalar sonuçsuz kalınca dördüncü aşama olan Suriye'nin Dostları Grubu aşamasına geçtiklerini söyledi.
Davutoğlu şöyle konuştu:
"Buradan bir mesaj iletmek istedik. Bu, yönetime yönelik bir mesajdır: 'Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz, uluslararası toplumdan, insanlığın vicdanından kopuyorsunuz.' Her gün yüzlerce insanın ölüm haberi geliyor. Onu destekleyen taraflara da bir mesaj var burada: 'siz de bu rejimle birlikte bu yalnızlaşmayla karşı karşıya kalıyorsunuz, kalmamalısınız."
"Burada, BMGK'da veto edilen Arap Ligi planı aynen kabul ediliyor ve bunun uygulanılması için bütün taraflara çağrıda bulunuluyor. İkincisi insani yardım konusunda süratle harekete geçilmesi için çağrıda bulunuluyor" diyen Davutoğlu, Suriye'ye acil insani yardım ulaştırılması için bir mekanizmanın oluşturulacağını söyledi.
Davutoğlu, "Suriye rejimi eğer buna da engel olursa tabi o zaman Suriye rejiminin insani bakımdan büyük bir suç işlemekte olduğu bir kez daha ortaya çıkar" diye konuştu.
Suriye Ulusal Konseyi'nin muhalefetin "meşru" bir temsilcisi olarak muhatap alınacağının ilan edileceğini belirten Davutoğlu, Konsey'e tabanını daha da genişletmesi için çağrıda bulunulacağını anlattı.
"ALTERNATİF ÖNLEMLER MASAYA GELEBİLİR"
Bu sürecin Türkiye tarafından yakından izleneceğini vurgulayan Davutoğlu, gelecek toplantının da İstanbul'da olacağını belirterek, "Önümüzdeki ay ümit ederiz ki İstanbul toplantısına gittiğimizde Suriye bu kısır döngüden çıkmış olur. Yine ümit ediyoruz ki bu toplantılar bu anlamıyla hedefine ulaşır ve Suriye demokratik bir yapıya kavuşur" dedi.
Davutoğlu, insani yardımın ulaştırılması ve koridor kurulması tartışmalarına ilişkin soru üzerine de, şu anda önemli olanın insani yardımın bir an önce ulaşımının sağlanması olduğunu kaydederek, "Ama insani trajedi devam ederse tabi diğer alternatifler gündeme gelebilir ama şu anda önemli olan insani yardımların bir an önce oraya ulaşması" diye konuştu.
Alternatifler arasında barış gücünden söz edilip edilmediğinin sorulması üzerine de Davutoğlu, öncelikli olarak diplomatik çabayı artıracaklarını kaydederek, "Diplomatik çaba önemlidir ama bütün bunlar neticesiz kalırsa tabi Arap Liginde daha önce dile getirilen ve bir de insani yardım koridoru oluşursa o koridorun korunması da dahil bir çok konular gündeme gelebilir ama ümit ederiz bu çaplı bir şeye ihtiyaç olmadan bugün buradan çıkan mesaj ilgili taraflarca algılanır ve bu girilen çıkmaz sokaktan çıkılır" dedi.
Gelişmeleri takip edeceklerini ve her türlü ihtimali değerlendirmek durumunda olduklarını dile getiren Davutoğlu, burada Türkiye'nin ulusal güvenliğinin de söz konusu olduğunu bildirdi. Suriye muhalefeti içinden dış müdahale gibi taleplerin gelip gelmediğinin sorulması üzerine de Davutoğlu, Suriye muhalefetinin içinde farklı görüşler dile getirildiğini söyledi.
vatan
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...