ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 4 Mart'ta 1915 olaylarının "soykırım'' olarak tanınmasını isteyen tasarıyı görüşecek olan ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'ni uyardı. Bakan Clinton, "Türk ve Ermeni halkları, geçmişleriyle ilgili gerçeklerini, ilerlemeye dönük çabalarının bir parçası olarak kendileri ele almalı." diye konuştu.
ERMENİ-TÜRK İLŞKİLERİNİN NORMALEŞMESİNİ DESTEKLİYORUZ
ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'nde, 1915 olaylarının "soykırım'' olarak tanınmasını isteyen tasarının görüşüleceği tarih yaklaşırken, Amerikan yönetimi, daha önce olduğu gibi buna karşı mücadele edeceğinin sinyalini verdi. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 4 Mart'ta söz konusu yasa tasarısını oylayacak olan Dış İlişkiler Komitesi'ni uyardı. Clinton, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecini desteklediklerini ve bunun saptırılmasına karşı olduklarını belirtti.
KENDİ İÇ MESELELERİ
Clinton, bakanlığının bütçe görüşmelerinin ikinci gününde, Ermenistan sorularına muhatap oldu. Ermeni tasarısını sunan isimlerden biri olan Cumhuriyetçi milletvekili Mark Kirk, Clinton'ın senatörken tasarı lehine oy kullandığını hatırlatarak, "Bunu (tasarının geçmesine) yapmayı, izin vereceğinizi umuyorum." yorumunda bulundu. Clinton ise geçen yıl, ABD Başkanı Barack Obama'nın, 24 Nisan açıklamasında, tarihi gerçeklerin tanınması gerektiği yönündeki Amerikan görüşünü açıkça ifade ettiğini kaydederek, "Türk ve Ermeni halkları, geçmişleriyle ilgili gerçeklerini, ilerlemeye dönük çabalarının bir parçası olarak kendileri ele almalı. Bu ruhla Türkiye ve Ermenistan'a çabalarında yardım etmek için çok sıkı çalışıyoruz, bu çabalara olan desteğimizi sürdürmeyi ve hiçbir şekilde başka yönlere çekilmemesini arzu ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Clinton, bir soru üzerine de Ankara'nın "Karabağ sorununda ilerleme olmazsa protokolleri Meclis'ten geçirmem." şartına da karşı olduklarını yineledi. Ancak Karabağ sorununun çözümü için de çalışacaklarını anlattı. ABD Dışişleri Bakanı, "Hem Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini öngören protokolleri ileri taşımada hem de Yukarı Karabağ ile ilgili ihtilafın kalıcı ve diplomatik çözümü için çaba göstermede elimizden gelen her şeyi yapmaya sıkı biçimde bağlıyız. (Yukarı Karabağ meselesinin çözümü), Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalizasyon süreci için bir ön koşul değil, ancak Kafkaslar'da uzun vadeli bölgesel istikrar açısından merkezi konumda." diye konuştu.
TÜRK DIŞ POLİTİKASINI SAVUNDU
Hillary Clinton, bütçe toplantısında Türkiye'nin sırtını Batı'ya döndüğü yönündeki iddialara da karşı çıktı. Oturumda söz alan Cumhuriyetçi milletvekili Steve Israel, İran'ın nükleer silahlara erişimini yavaşlatmaya dönük uluslararası çabaları zayıflattığını, Tahran'la ilişkilerini geliştirirken, İsrail ile de gerilim yaşadığını ifade ederek, "Türkiye'nin gidişatından çok endişeli olduğunu" söyledi. Clinton ise bu yoruma cevap olarak, Türkiye ve ABD'nin, NATO'nun üyeleri olarak, Balkanlar'dan Afganistan'a birlikte çalıştığını, ortak stratejik çıkarları ve çok önemli bir ortaklığı paylaştığını söyledi. Türkiye'nin Kosova, Akdeniz ve Karadeniz'deki katkılarına da değinen Clinton, Tahran konusunda da Türkiye'nin İran ile uzun bir sınırı paylaştığını, bu ülkeyle çok sayıda kültürel ve dini bağının, ticari girişimlerinin bulunduğunu ve İranlı karar alıcıların birçoğuna erişiminin olduğunu belirtti. Türkiye'nin İran'ın eylemlerini etkilemeye çabaladığını, nükleer silah kapasitesine erişimine ve bölgedeki "saldırgan politikasına" kesinlikle karşı çıktığını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın, insani nedenlere dayanarak, İsrail'in Gazze'yi kuşatmasını eleştirdiğini hatırlattı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...