Canımızı emanet ettiğimiz doktorlara söylemedik söz bırakılmıyor. Onlar halk düşmanı, paracı, vurguncu diye tanıtılmaya çalışılıyor. Bunu sadece bugünkü Sağlık Bakanı değil, aşağı yukarı başarısızlıklarını saklamak isteyen diğer siyasetçiler de yaptı. Eleştirilerin haklılık payı yok mu? Elbette ki var. Hastanın mal, hastanenin bir ticarethane, doktorun esnafa dönüşmesi yalan değil. Ama gerçeğin tek yüzü bu mu? Değil tabii… Diğer taraftan onlar bizim çocuklarımız, kardeşlerimiz, komşumuz, akrabamız. İçimizden çıktı tümü. Bir anlamda hepimiz gibi, yaşam mücadelesi veriyorlar. Bu arada; Hiçbirinin çocuklarının gemisi yok.
İşte vurun abalıya denerek sanki sistemdeki tüm çarpıklıkların sorumlusu ilan edilen doktorların haklarını Anayasa mahkemesi saklı tutarak onlara özgürlüklerini iade etti. Kısmen de olsa kazandılar.