Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, önümüzdeki kısa dönemde enflasyonun petrol fiyatlarının gecikmeli yansımaları ve baz etkisiyle yukarı yönlü bir hareket sergilemesinin beklendiğini bildirdi.
Merkez Bankasının 79. Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul toplantısı, bankanın İdare Merkezinde başladı.
Başkan Durmuş Yılmaz, genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, küresel ekonomik kriz nedeniyle ortaya çıkan daralmanın kamu gelirlerini önemli ölçüde azaltması ve krizin etkilerini hafifletmeye yönelik olarak uygulanan geniş kapsamlı mali teşvik paketlerinin, küresel ölçekte kamu mali açığının ve borç stokunun artmasına yol açtığını belirtti.
Yılmaz, aralarında Türkiye'nin de yer aldığı birçok gelişmekte olan ülkenin ise uyguladıkları mali teşvik programlarının göreli olarak daha küçük çaplı olması, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın daha hızlı gerçekleşmesi ve küresel krize görece düşük bütçe açığı ve borç stoku ile girmeleri nedeniyle kamu maliyesi dengeleri açısından daha olumlu bir görünüm sunduğunu söyledi.
2011-2013 dönemini kapsayan ve 2010 yılının Ekim ayında kamuoyuna açıklanan Orta Vadeli Programa (OVP) göre, faiz dışı bütçe harcamalarının GSYH'ye oranının 2010 yılından itibaren kademeli olarak azaltılmasının öngörüldüğünü anlatan Yılmaz, bunun yanı sıra, iç borçlanma faizlerinde gerçekleşen düşüşle birlikte faiz giderlerinde de azalma beklendiğini kaydetti.
Vergi gelirlerinin ise vergi denetimlerinin güçlendirilmesi ve vergi tabanının genişletilmesine yönelik yasal ve idari düzenlemelerle artırılmasının amaçlandığını ifade eden Yılmaz, bütçe açıklarının aşamalı olarak azaltılmasıyla birlikte kamu borcunun GSYH;ye oranının da 2010 yılından itibaren düşüş eğilimine geri döndüğünün gözlendiğini belirtti.
Nitekim 2010 yılında iktisadi faaliyetteki toparlanmanın öngörülenden daha hızlı gerçekleşmesi ve faiz giderlerindeki düşüşlerin, ülke ekonomisinde kamu maliyesi dengelerini olumlu etkilediğini işaret eden Yılmaz, ekonomideki hızlı büyüme eğilimine ve yapılan vergi ayarlamalarına bağlı olarak artan vergi gelirlerinin bütçe performansındaki iyileşmenin temel kaynağını oluşturduğunu, faiz giderlerinin belirgin olarak azalmasının da kamu maliyesi dengelerine olumlu katkıda bulunduğunu kaydetti.
OVP'de kamu maliyesine ilişkin göstergelerin, 2010 yılında ekonominin öngörülenden daha güçlü bir biçimde toparlanmasının da katkısıyla ortaya çıkan iyileşmenin önümüzdeki dönemde de devam edeceğine işaret ettiğini ifade eden Yılmaz, nitekim son dönemde açıklanan verilerin, iktisadi faaliyetteki canlılığın sürmesine bağlı olarak kamu maliyesindeki olumlu görünümün devam ettiğine işaret ettiğini söyledi. Yılmaz, bununla birlikte, mali disiplinin kalıcılığının sağlanabilmesi ve Türkiye'nin diğer ülkelerden olumlu yönde ayrışmaya devam edebilmesi açısından, mali çerçevenin OVP'de öngörülen kurumsal ve yapısal iyileştirmelerle güçlendirilmesinin önem taşıdığını ifade etti.
Para politikası kararı
Yılmaz, 2010 yılı genelinde vergi düzenlemeleri ve işlenmemiş gıda fiyatlarının seyrinin enflasyon üzerinde belirleyici olduğunu, temel enflasyon göstergelerinin ise işsizlik ve kapasite kullanım oranlarının kriz öncesi seviyelerinin altında seyretmesinin etkisiyle düşük ve istikrarlı seyrini koruduğunu anlattı. Böylece, enflasyon 2010 yılı sonunda yüzde 6,4 düzeyine gerileyerek yüzde 6,5 olan yılsonu hedefine oldukça yakın gerçekleştiğini anımsatan Yılmaz, gıda fiyatlarındaki aşağı yönlü düzeltmenin de katkısıyla enflasyondaki düşüşün 2011 yılının ilk üç ayında da sürdüğünü ve Mart ayı itibarıyla enflasyonun yüzde 3,99'a gerilediğini anımsattı.
Durmuş Yılmaz, 2010 yılı sonunda, temel fiyat göstergelerinden enerji, işlenmemiş gıda, alkollü içecekler ile tütün ve altını dışlayan göstergenin (H endeksi) yıllık artış oranının yüzde 3,49 olarak gerçekleşirken, bu endeksten işlenmiş gıda çıkarılarak hesaplanan göstergenin (I endeksi) yıllık enflasyonunun yüzde 2,99 ile endeksin oluşturulduğu tarihten bu yana en düşük yılsonu seviyesinde gerçekleştiğini kaydetti. Yılmaz, 2011 yılının ilk üç aylık döneminde çekirdek göstergelerin yıllık artış oranının bir miktar yükseliş gösterse de göreli olarak düşük seyrini koruduğunu ifade etti.
Enflasyon artacak
2010 yılı boyunca gıda fiyatlarının dalgalı seyri nedeniyle yıl sonu enflasyon beklentilerinde dalgalanmalar görülse de orta vadeli beklentilerde önemli bir değişim gözlenmediğini belirten Yılmaz, ''2011 yılının ilk çeyreği itibarıyla 24 ay sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 6,29 düzeyinde olup orta vadeli hedefimiz olan yüzde 5'in bir miktar üzerinde seyretmektedir'' dedi.
Önümüzdeki kısa dönemde enflasyonun petrol fiyatlarının gecikmeli yansımaları ve baz etkisiyle yukarı yönlü bir hareket sergilemesinin beklendiğini ifade eden Yılmaz, Orta Vadeli Enflasyon görünümüne ilişkin güncel değerlendirme ve öngörülerinin ise olası riskler ve politika önlemleri ile birlikte 28 Nisan 2011 tarihinde yayımlayacakları Enflasyon Raporu'nda ayrıntılı bir şekilde paylaşacaklarını bildirdi.
Küresel finans krizinin derinleşmesini takiben bir yandan fiyat istikrarı hedefini gözetirken, diğer yandan krizin iktisadi faaliyet ve finansal istikrar üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamaya yönelik politikalara odaklandıklarını ifade eden Yılmaz, bu çerçevede, Merkez Bankasının bir yandan destekleyici likidite önlemlerini devreye sokarken diğer yandan politika faizlerini hızla indirdiğini ve uzun süre düşük seviyelerde tuttuğunu anlattı.
Geçen yılın başlarından itibaren krizin finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin hafiflemesiyle para ve kredi piyasalarındaki normalleşmeyi göz önüne alarak, 14 Nisan 2010 tarihinde, kriz sırasında aldıkları önlemlerin geri alınmasını ve para politikasını normalleştirme operasyonlarını içeren çıkış stratejisini kamuoyu ile paylaştıklarını ifade eden Yılmaz, kriz döneminden çıkış stratejilerinin birçok merkez bankasına göre daha sade olduğuna işaret etti.
Çıkış stratejisi kapsamında, kredi piyasasında gözlenen olumlu gelişmeler ve iktisadi faaliyetteki toparlanma eğiliminin de dikkate alınarak, kriz döneminde devreye sokulan geçici likidite desteklerinin geri çekilmeye başlandığını belirten Yılmaz, ayrıca bu kapsamda piyasaya ihtiyacından fazla sağlanan likiditenin, normalleşmeye paralel olarak, kademeli biçimde azaltıldığını söyledi.
Yılmaz, buna ek olarak, Mayıs ayında teknik faiz ayarlaması sürecinin ilk adımının atılarak 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranlarının politika faiz oranı olarak belirlenmesine karar verildiğini kaydetti.
2010 yılı Mayıs ayından itibaren avro bölgesinde öne çıkan mali sorunların etkisiyle dış talebe ilişkin belirsizliklerin yeniden artmaya başladığını ifade eden Yılmaz, bu görünümün, politika faizlerinin uzun süre düşük düzeylerde seyretmesi gerekebileceğine dair öngörülerini doğruladığını söyledi.
Yılmaz, bu gelişmeler çerçevesinde, Mayıs‐Ağustos 2010 döneminde mevcut para politikasının duruşunun korunduğunu, politika faiz oranlarının düşük düzeylerde sabit tutulmaya devam edildiğini kaydetti.
Banka Meclisi üyeleri belli oldu
Öte yandan Merkez Bankası'nın 79. Olağan Genel Kurulunda, Banka Meclisi üyeliklerine 1 Mayıs 2011-30 Nisan 2014 tarihleri arasında görev yapmak üzere, Mehmet Vehbi Çıtak ile Lokman Gündüz getirildi.
Denetleme Kurulu A Sınıfı üyeliğine, 1 Mayıs 2011-30 Nisan 2013 arasında görev yapmak üzere Yasin Aydın, B ve C sınıfı üyeliğine 1 Mayıs 2011-30 Nisan 2013 tarihleri arasında görev yapmak üzere Abdullah Yalçın seçildi.
Denetleme Kurulu D sınıfı üyeliğine de 1 Mayıs 2011 tarihinden başlayıp 30 Nisan 2013 tarihi bitimine kadar görev yapmak üzere Mustafa Saim Ünsal getirildi.
A.A
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...