Alman Başbakanı, Saakaşvili'ye destek ziyaretinde 'Gürcistan NATO üyesi olacak' dedi. Aynı Merkel, beş ay önce Rus yanlısı tutum alıp Tiflis ile Kiev'e üyelik yolunun açılmasını engellemişti. Uzmanlar Rus-Gürcü savaşının dünya düzenini değiştiren önemde bir olay olduğuna hemfikir.
Uzmanlar Tiflis'in Güney Osetya'ya saldırmasına misilleme olarak Rusya'nın Gürcistan'ı bombalayıp sınırlarından içeri girmesinin dünya düzenini değiştiren önemde bir olay olduğuna dikkat çekerken, Almanya Başbakanı Angela Merkel Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili'ye istediği desteği verdi. Nisandaki NATO zirvesinde Gürcistan ile Ukrayna'ya NATO'nun kapılarını aralayan Üyelik Eylem Planı sunulmasını engellemiş Merkel, dün Tiflis'i ziyaretinde "Gürcistan NATO üyesi olacak, eğer istiyorsa ki, istiyor" dedi.
Oysa Alman Başbakanı, Bükreş'teki NATO zirvesinde Rus yanlısı tutum alıp "Bir ülke, sadece geçici siyasi liderliği istiyor diye değil, ancak nüfusunun kayda değer bölümü de destekliyorsa üye olabilir. Bölgesel sorunlar yumağına karışmış ülkeler üye olamaz" demişti. Bu sözlerle nüfusunun yarısı Rus yanlısı olan Ukrayna ile tek taraflı bağımsızlık ilan etmiş Güney Osetya ve Abhazya ile sorunlarını çözememiş Gürcistan'ı kast etmişti.
Rusya'nın Gürcistan'a müdahalesi sonrası çark eden Merkel, dün Saakaşvili'yle düzenlediği ortak basın toplantısında Rus ordusunun ölümcül darbe indirdiği Gürcü ordusunun yeniden yapılanması için NATO'nun yardım etmesini önerdi. Kadın lider, Rus güçlerinin umulduğu kadar hızla çekilmediğinden de yakınıp "Tüm dünya Rusya'yı izliyor. Bir numaralı öncelik çekilme ve bu bir güvenilirlik meselesi" uyarısı yaptı. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da, Rusya'yı ateşkes anlaşmasına uymamakla suçlayıp "Gürcistan'a güçlerini göndermesinden sonra Rusya'nın itibarı yerle bir oldu. Rusya eylemlerinin bedelini ödemek zorunda" dedi. AB Dönem Başkanı Fransa'nın Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise, Moskova'nın imzaladığı ateşkes anlaşmasının çekilirken ek güvenlik önlemleri almasına izin verdiğini teyit etti.
'Jeopolitik dönüm noktası'
Hal böyleyken, uzmanlar, Rus-Gürcü savaşının etkilerinin uzun yıllar boyunca uluslararası düzen üzerinde hissedileceği görüşünde. ABD merkezli düşünce kuruluşu Heritage Foundation'dan Yevgeny Volk "Son çatışma, dramatik biçimde geri teperek oldukça uzun müddet hem Rusya hem de uluslararası toplumu etkileyecek. Bu, 1991'de Sovyetlerin yıkılmasından beri en büyük jeopolitik dönüm noktasıdır. Uluslararası ilişkilerde yeni bir aşamadır. Doğu-Batı ilişkilerinin gelişiminin barışçı doğasına dair yanılsamanın sonudur" dedi. Çok sayıda uzman da, Kafkas savaşıyla çok daha büyük olaylarının tohumunun atıldığında hemfikir.
'Statüko ebediyen gitti'
Volk "Açıkçası Batı ittifakının Rusya'nın Kafkasya'daki eylemlerine karşılık verecek gücü yok. Rusya psikolojik-enformasyon savaşını kazanamıyor, ama siyasi ve ekonomik başarı açısından Rusya'nın eli daha güçlü" derken, Londra merkezli Chatham House'un Rusya-Avrasya programı sorumlusu James Nixey "Status quo ante ebediyen gitti. Artık Rus-Batı ilişkileri tüm taraflarca her yönüyle yeniden değerlendirilecek" diye yazdı.
Rusya'nın Gürcistan'a girip güç kullanmakta dünya olaylarına ağırlığı koyma, Kafkasya'da varlığını güçlendirme, Batı için hayati önemdeki enerji nakil koridoruna geri dönme gibi pek çok amacı olduğu ve bazılarına ulaştığı belirtiliyor. Carnegie Endowment'tan Martha Brill Olcott "Rusya'nın tepkisi önceden belirlenmiş bir politikayı icra edecek münasip alanı bulmaktan ibaret. Güney Osetya'daki durum Moskova için kusursuz fırtınayı oluşturdu" dedi.
'ABD'ye yaslanmak yetmiyor'
Global Affairs'ten Fyodor Lukyanov, "Rusya'nın sınırları dışında güç kullanma tehdidini bu kez hayata geçirmesi stratejik durumu değiştirdi. En kritik anda ABD Gürcistan'ın Rus saldırısını püskürtmesi için hiçbir şey yapamaz halde gözüktü" tespiti yaptı.
ABD'nin etkisizliğinin uluslararası sistemi daha da sarsacağı, eski Sovyet cumhuriyetlerinin Rusya, ABD ve AB'yle ilişkilerinde dengeyi yeniden kurması gerekeceği kaydediliyor. Lukyanov "2003'teki Kadife Devrim ile 2004'teki Turuncu Devrim'den beri sırtını tümüyle ABD'ye yaslayarak Batı yanlısı politikalar izleyip NATO üyeliği için çırpınan Gürcistan ve Ukrayna gibi ülkeler ya yön değiştirebilir ya da Batı'dan vermeye nazlandığı korumayı talep edebilir" görüşünde.
Rus Vesti televizyonuna göre, AB üyesi Polonya, ABD ile kalkan anlaşması yaparken Patriot füzeleri ve bunları kullanma eğitimi de garantileyerek ikinci şıkkı başardı. AFP, ABD'nin NATO'daki sıkı müttefiki Türkiye'de bile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Guardian'a demecinde "Yeni dünya düzeni ortaya çıkmalı" dediğini hatırlattı.
Kaynak: Radikal
18
10
