Güneş, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, 2011 yılının üçüncü çeyreğinde gerçekleşen büyümenin yüzde 8,2 olarak açıklandığını ve Hükümetin bununla övündüğünü belirtti. Bunun doğru olmadığını, halkın aldatıldığını savunan Güneş, söz konusu büyüme verisinin mevsimsel etkiler taşıdığını, bu etkilerden arındırıldığında büyüme verisinin yüzde 1,7 olarak gerçekleştiğini iddia etti.
AK Parti'nin büyüme performansının, 'böbürlenecek' bir performans olmadığını öne süren Güneş, 'Gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırdığınız zaman, Türkiye'nin büyüme performansı hiç de öyle olağan üstü değil. İktidara geldikleri dönemde dünyada likiditenin bol olduğu canlı dönem vardı, Türkiye ekonomisi de bundan yararlandı. AK Parti'nin özel olarak böbürleneceği bir performans yoktur' diye konuştu.
Hükümetin enflasyon konusunda da başarılı olamadığını, son 6 yılda, konulan enflasyon hedeflerinin gerçekleşmediğini belirten Güneş, bu sene için yüzde 5 enflasyon hedefi konulduğunu, ancak büyük olasılıkla bunun yüzde 10,5 olarak gerçekleşeceğini öne sürdü.
AK Parti Hükümeti'nin işsizliğin düştüğünü savunduğunu, ancak bunun da doğru olmadığını ifade eden Güneş, 'Yüzde 9,2 diyorlar. Bunu düzeltelim. 2011 yılının, yıllık ortalama işsizlik oranı yüzde 10'dur. AK Parti iktidara geldiğinde işsizlik oranı yüzde 11'di. Yalnızca 1 puanlık bir düşüş söz konusu. 2001 krizinden önce işsizlik oranı ise yüzde 6,5'ti. Hükümet, işsizlik konusunda, enflasyon konusunda olduğu gibi sınıfta kalmıştır' diye konuştu.
2011 yılı için dünyanın en yüksek cari işlemler açığını verecek ülkesinin Türkiye olacağını ileri süren Güneş, şöyle devam etti:
'Türkiye, 80 milyar liranın üzerinde cari işlemler açığı verecektir. Olağanüstü bir açık. Bu, ekonomi büyüyor ama borç da büyüyor demektir. İşsizlik de bunun için azalmıyor. Ne yazık ki halkımıza bu marazi durumu anlatamıyoruz. Türkiye ekonomisinin boyutlarının çok üzerinde bir cari işlemler açığı söz konusu. Buna rağmen ilginç bir biçimde kürsüye çıkıp büyümeyi anlatıyorlar.
Şimdiden halkımızı ve yetkilileri uyarıyorum: Şu anda Merkez Bankasının döviz rezervleri, kısa vadeli dış borçlarımızı yüzde 3 oranında geçiyor. Türkiye çok riskli bir yere doğru gidiyor. Aslında bu yüzde 3 rakamı da doğru değil, çünkü Merkez Bankasının döviz rezervlerinde oynama yaptılar. Döviz rezervlerimiz kısa vadeli dış borçlarımıza yetmez duruma gelmiştir. Türkiye'de çanlar çalıyor. Yabancılar bunu görüyor. 2012 yılına bu risklerle giriyoruz. 310 milyar dolar Eylül sonu itibariyle Türkiye'nin dış borcu var.'
vatan