İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, 20 Ocak tarihinde katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle "Tehdit" ve "Terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek" suçlarından soruşturma başlatılmıştı. Daha sonrasında 27 Ocak'ta İmamoğlu, başka bir konuşmasında kamu davalarında görevli bir bilirkişinin ismini açık şekilde vermesi nedeniyle "Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" ve "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından hakkında re'sen soruşturma başlatılmıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında bugünÇağlayan Adliyesi'ne gelerek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nda ifade verdi.
MANSUR YAVAŞ DESTEK İÇİN ÇAĞLAYAN'DA
İmamoğlu'na destek için Çağlayan Adliyesi'ne gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, burada yaptığı kısa açıklamada şunları söyledi:
"İmamoğlu'na dava açılmasını gerektirir bir şey olmadığını düşünüyorum. İnşallah bundan sonrasında hukuk olması gerektiği gibi olur çünkü ülkemiz için, hukukun bu şekilde siyasilerden talimat alıyor itibarını vermesi, alması şart değil, o intibayı da vermemesi lazım. Ülkede hukuka olan güveni sarsıyor. Ülkeye gelecek yatırımları da kesiyor. Daha fazla hukuk demek, daha fazla demokrasi, daha fazla ekmek demek, daha fazla iş demek. Ama hukuk ne kadar zayıflarsa hem ekonomi çöker, hem de bütün değerlerimiz ayaklar altına alınır. İnşallah hukukun tam işlediği, kuvvetler ayrılığının tam manasıyla işlediği günlere hep birlikte ulaşacağız. Ben hepinize saygılar sunuyorum..."
İMAMOĞLU'NUN İLK İFADESİ SONA ERDİ
İmamoğlu'nun Savcı Akın Gürlek ve bilirkişi hakkındaki ifadeleri sona erdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında başlatılan iki soruşturma kapsamında Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde verdiği ifadenin ardından açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Bugünkü mesele adalet meselesidir, bugünkü mesele hak arama meselesidir, bugünkü mesele geleceğimizdir. İstanbul'da yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz ama yılmadık, yılmayacağız."
"Burada olmayan siyasi parti yok. Bu benim için en büyük gurur vesilesi. Çünkü burada tek tek ismini sayarsam yanlış olabilir ama bugün iktidar partisi hariç tüm siyasi partiler burada... Adaleti savunması için, adaletin tesisi için bize destek olmak için geldiler. Çünkü gerçekten 16 milyon insanın iradesi böyle bir ifade vermemeliydi.
Bugünkü mesele adalet meselesidir, bugünkü mesele hak arama meselesidir, bugünkü mesele geleceğimizdir. İstanbul'da yargı tacizinin en üst seviyesini yaşıyoruz ama yılmadık, yılmayacağız. Haksızlığa, hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
Esenyurt'ta başlayan ve Ahmet Özer hocamızın sabahın köründe derdest edilerek hapse atılması, Beşiktaş'ta Rıza Akpolat kardeşimizin haksız yere tutuklanarak görevinden uzak uzaklaştırılması süreciyle beraber bu yargı eliyle süreci dizayn etme çabası devam etmektedir.
Tabii bugün büyük bir dayanışma ruhu içerisindeyiz. Dedim ya siyasi partilerimizin tamamı burada. Hatta genel başkanlarının bize katkı sunduğunu biliyorum.Her birisine Türkiye Cumhuriyeti'nin bu şanlı devletin bekası için, milletimizin birlik ve beraberliği için her birisine yürekten teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum.
Elbette, elbette benim siyasi yol arkadaşlarım bugün burada, hem İstanbul'umuzun hem ülkemizin farklı noktalarından yönetici dostlarımız burada, partimizin en üst seviyesinden üyesine kadar herkesin katkı sunduğu bir ortamın içerisindeyiz. Her daim yanımızda olan partimizdeki yol arkadaşlarımıza, bütün yöneticilerimize de teşekkür ediyorum, minnet duygularımı iletiyorum.
'Mesele vatansa gerisi teferruattır' diyerek bir arada olduğumuzu gösteren değerli dostum, abim Mansur Yavaş'a teşekkür ediyorum.
"SİLİVRİ'Yİ KAPATALIM"
Mansur Yavaş'ın açıklamalarından satır başları:
Biz bugün Ekrem İmamoğlu ile dayanışmaya geldik. Buradan da Silivri'ye gideceğiz. Ümit Özdağ'ı ve Suat Toktaş'ı ziyaret edeceğiz. Türkiye’yi açık hava cezaevine çevirmek istiyorlar. 'Silivri soğuktur' diyenler, bunun utanç verici olduğunu bilmeli.
İktidar değiştikten sonra demokrasinin başlangıcı olarak Silivri'yi kapatalım. Ve yeni bir hayata, özgür günlere hep birlikte yol açalım. Hiçbirimiz yargılanmaktan korkmuyoruz! "
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...