Tutuklanarak cezaevine gönderilen Kemal Aydın, çıkarıldığı nöbetçi mahkemedeki ifadesinde Kızılay Genel Müdürlüğü’nden başmüfettiş olarak emekli olduğunu söyledi.
Mahkemede Aydın’a, telefon konuşmalarında neden “Asıl devlet Genelkurmay’dır” ifadesini kullandığı soruldu. Aydın’ın cevabı şöyle oldu: “Ben telefon görüşmelerinde ‘esas devlet’ tabirini sadece Genelkurmay için kullanırım. Bunun dışındaki bire bir sohbetlerde ‘esas devlet’ten kastım olan Genelkurmay Başkanlığı’nın ismini açıkça söylerim. Ben her ne kadar ‘esas devleti’ her fırsatta övsem de, ‘esas devletin’ idareye el koymasını tercih etmem. Belli şirketlerde ‘esas devletin’ hissesi olmasından kastımız, Genelkurmay’dan emekli olan kişilerin kurduğu özel şirketlerdir.”
"HERKESE 'BU 1 NUMARANIN EMRİ' DERDİM"
Osman Gürbüz ayrıca, kendisinin Mustafa Kemalci olduğunu, Atatürkçü geçinen kişilerin onu sadece dünyevi boyutuyla değerlendirmelerine katılmadığını belirterek, şunları söyledi: “Çünkü ben Mustafa Kemal’in ilahi bazı güçlere de sahip olduğunu düşünüyorum. İddia edildiği gibi, benim Harp Okulu öğrencileriyle veya subaylarla doğrudan politik görüşmelerim olmamıştır. Ama ben Yaşar Büyükanıt Paşa’yla hiç karşılaşmamama ve tanışmamama rağmen, sanki onunla çok yakın tanışıklığımız varmış gibi davranıyordum. Konuştuğum kişilere, ‘Bu 1 numaranın emri’ diyerek, onları etkilemeyi düşünüyordum.”
“Benim, ‘Eceli gelen it, cami duvarına işermiş’ sözümden kastım, yargı değildir. Bu sözü Ergenekon tutuklamaları üzerine sarf ettiğim doğrudur ancak bu sözü sanırım siyasiler için söyledim. Benim çevremin genişliği, insanlarla ilişki kurma konusundaki karakterimle ilgilidir. Ben her zaman yoğun duygusallık yaşar ve etrafımda bulunan insanları kendime mal ederim. Benim ordu içerisinde ayrı bir örgütlenme amacım yoktur. Halfetilik, benim kişisel olarak ilgi duyduğum bir durumdur. Apo benim fikirlerime yakın bir insan değildir. Siyasilere kızdığım için, ‘Apo’nun daha şerefli’ olduğunu söyledim. Ben 2010 yılında herhangi bir şey beklemiyorum. Benim kişilere ilişkin tuttuğum notlar olsa da, bunlar fişleme amaçlı değildir, tarihe not düşmek adınadır. Benim Doğu Perinçek veya onun ekolüyle en ufak bir ilişkim ve fikir birliğim yoktur. Onun karargah evleriyle, benim Harp Okulu öğrencileriyle diyaloğum arasında bir ilgi olamaz.”
Kemal Aydın, nöbetçi mahkemedeki ifadesinin ardından, mevcut delil durumu, suçun vasıf ve mahiyeti, isnad edilen eylem ile şüpheliler arasındaki bağlantı yoğunluğu, telefon görüşme tutanak içerikleri gerekçe gösterilerek, tutuklandı ve cezaevine gönderildi.
8 SÜTUN