Deniz Gökçe/Akşam
Son bir aydır bu sütunda dünyada ve ABD'de bazı ekonomik verilerde tersine dönüş başladığını görmüş ve bu iyi sayılabilecek ekonomik değişmelerin haberlerini bu sütuna taşımıştık. Örneğin Çin borsa endeksinin yüzde 30 yükseldiğini, Baltic Dry Index denen deniz taşıması navlun fiyatlarının düşüş trendinin durduğunu ve dalgalanarak hafif hafif artmaya başladığını ve ABD perakende satışlarında yukarı doğru kıpırdanma gerçekleştiğini haber vermiştik.
Tabii ki birkaç hafta veya ay, bir trend demek değildi, ama gene de iyimser bir yoruma son derece ihtiyaç olan bir ortamda idik. İlginçtir, sürekli felaket haberlerine prim veren toplumumuzun bazı 'kahraman internet savaşçıları' biz iyi haber verdikçe kızıp mesaj üstüne mesaj gönderiyorlardı. Sonunda vurguladığımız iyimserliğe izin verebilecek değişiklikler Wall Street Journal'in de dikkatini çekti ve aşağıdaki grafikler ve durumu özetleyen bir yazı, 14 Mart Cumartesi günü Wall Street Journal ABD'de ve gazetenin bloglarında J.Lahart ve J. Hilsenrath tarafından yayınlandı. Ülkemizde satılan Avrupa baskısında ise yoktu. Bu nedenle sütuna taşımaktayız.
Peki ne değişmişti de WSJ heyecanlanmıştı? Grafik 1'de sergilendiği gibi , ABD hisse senedi borsasına birden iyimserlik gelmişti. Geçen hafta başında son 12 yılın en düşük değerine inen Dow borsa endeksi ayni haftanın son günü olan 13 Mart Cuma günü, reel sektörün çöktüğü 2008 kasım ayından bu yana en sürekli yükselişini sergilemiş ve dört gün peş peşe artmıştı. Dow cuma gününe gelene kadar, 2007 yılı ekim ayındaki zirveye göre, yüzde 49 civarında düşmüştü ama, diğer taraftan da bu dört günlük yükselmede yüzde 9 artmış bulunuyordu. Benzer şekilde S&P 500 ve Nasdaq Composite endeksleri de kasım ayından bu yana en yüksek değere gelmişti.
ABD finans sektörüne bakılırsa Citigroup, J.P.Morgan Chase ve Bank of America yılın ilk ayları için kar açıklamışlardı. Bu perakende reel sektörde kıpırdanmaya işaretti.
Bakır ve hurda demir fiyatları talep artışına işaret eder şekilde artmaya başlamıştı. Petrol fiyatları son dört haftada yüzde 23 artmıştı. Bunların hepsi canlanmaya başlayan talep demekti. Yükselmeye başlayan deniz taşımacılığında navlun fiyatları da artan uluslararası ticaret talebi demekti. ABD imalat sanayii endeksi de tersine dönüşe başlamıştı. Sanayi sektöründe stokların artık tükenmeye yaklaştığı ve üretime geçileceği sinyali vardı.
Tabii ABD ekonomisi yaşadığımız 2009 yılı ilk çeyreğinde de (Ocak, Şubat, Mart 2009 ayları), 2008 son çeyreği gibi güçlü, yüzde 5-6 arasında bir daralma yaşayacak. Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke 2009 yılının sonu gelmeden resesyonun ortadan kalkmayacağını ısrarla söylemekte. Merkez Bankası'nın yorumuna göre henüz tüketicilerin psikolojisi önemli ölçüde değişmemiş bulunuyor. Bu nedenle zaman gerekli, ama pozitif işaretler çoğalmaya başladı.
Tabii 'Dr. Doom' Roubini hemen ortalığa döküldü ve borsadaki yükselişin kalıcı olmayacağını vurguladı. Bakalım bu hafta nasıl kapanacak!
PİYASA PROFESYONELLERİ 'DİB'İ TARTIŞIYOR
Dip için erken, şirket bilançolarına bakmalı
l A Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık: Global krizde dibi gördük diye bir şey söylenemez. Şu anda hala endişeler devam ediyor. Bunu söylemek için çok erken. Daha krizin nerede olacağını Ne zaman biteceğini söylemek çok zor. Mevcut krizin içerisindeki Türkiye'ye baktığımız zaman bizim krizden çıkmamız gelişmiş olan ülkelerin çıkmasından sonra gerçekleşecek. Yurtdışından sermaye girişine ihtiyacımız var. Önce gelişmiş ülkelerdeki ekonominin düzeldiğini gördükten sonra rahatlayacağız. ABD'deki şirketlerin bilançolarını izlemek lazım. İlk yarıyı beklemek gerekiyor.
Diplere yakınız ama çıkış çok hızlı olmaz
l Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi: İyimserliği gösteren bazı göstergeler var ancak henüz çok küçük. Bunların daha kalıcı olması gerekiyor. Süre geçmesi gerekiyor. Konut ve istihdam rakamlarını önemsiyorum. Buralarda iyileşme henüz gözükmüyor. Diplere yakın bir yerdeyiz. Ancak bu dipten hızla yukarı gidebileceğimizi düşünmemek lazım. Dünya ekonomisi olarak da uzunca bir süre buralarda oyalanabiliriz. Çünkü mali sistemdeki hasar çok fazla. Türkiye için iç dengeler önemli. IMF anlaşmasının olup olmayacağı, olmazsa hükümetin nasıl bir bütçe politikası izleyeceği, finansman açığını nasıl kapatacağı belirsiz. Buralarda ilerleme kaydedilmezse Türkiye için dip olmayabilir. Sokaklara yansıması daha gecikmeli olur. Şu anda Anadolu'da
çoğu ilde bu krizin etkileri henüz yansımadı. Reel sektöre biraz
gecikmeli olarak yansıyacak.
Biraz daha olumlu veri görmek lazım
Finansbank Ekonomisti İnan Demir: Global krizde dip seviyelerini görmüş olabileceğimizi ben de düşünüyorum. Ancak çok da emin olmak kolay değil. Özellikle ABD'deki para ve maliye politikalarındaki gevşemenin ekonomik aktiviteler üzerindeki olumlu etkileri mutlaka görülecek. Bununla beraber bankacılık sektörüne ilişkin endişeler devam ediyor. Para ve maliye politikalarındaki gevşemenin bankacılık sektörünün sağlığı ile desteklenmesi gerekiyor ki,
dibi gördüğümüzden emin olalım. Biraz daha fazla verinin aynı yönde iyileşmeye işaret etmesi gerekiyor. Eğer bankacılık sektörü gibi diğer verilerle desteklenmezse, öncü
göstergelerdeki iyileşme yerini kötüleşmeye bırakabilir. (akşam)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...