İlla ki herkesin saçmalama özgürlüğü de vardır. ama işte bu özgürlük size sonsuz bir hak tanımaz. Saçmalama özgürlüğünüzü kullanırken az biraz da yaşadığınız topluma, hangi kelimenin nereye gideceğine bakacak ve olası sonuçlarına hazır olacaksınız.
Yok, bana ne bundan, ben saçmalama özgürlüğümü istediğim gibi kullanırım derseniz de gelen tepkiler üzerine sızlanmayacaksınız.
Mesela Laman Sam. Çok iyi biliyor ki bu ülke dini değerler konusunda hassas. Buna rağmen Müslümanlar için kutsal bir görev olan kurban kesmeyi IŞİD itlerinin kafa kesmesi ile bir tutuyor ve bir de bunu herkes duysun diye ilan ediyor.
Sonra ne oluyor? Doğal sonuç olarak pek çok kesim sert tepki gösteriyor. Değindiğimiz gibi, aksi sürpriz olurdu.
Ama Leman Sam sanki çok şaşırmış gibi bir de gelen tepkiler üstüne aynı çevreleri sahtekâr ve cahil olarak suçluyor.
Tabii ki bunların hepsi oyun. Bir zamanların ünlü sanatçısıydı sam ve uzun zamandır dönüp yüzüne bakan yoktu. Bu ülkede en kestirme gündeme gelme yolu kutsala saldırıp isminden söz ettirmektir. Leman Sam da bunu dönem dönem yapıp şarkılarını unutanlara kendini böyle anımsatmayı seçer.
Peki neye yarar tüm bunlar? Leman Sam’ın bu kendini anımsatma hamleleri neye yarar? Söyleyelim. Sadece kaybedişini hızlandırmaya. Eski şarkılarını anımsayan az sayıdaki insanı da kaybetmesine.
İşte… Leman Sam bunu yaptı ve bir kez daha KAYBETTİ.