Milliyet gazetesinin durumu tam park halindeki şilebe benziyor, şilep demir atmış bir halde orada duruyor. Aynı zamanda halatlarla kendisini kıyıya bağlamış durumda. Ne ileri ne de geri gidiyor
Bazı gazeteler büyük bir şilebe benzerler. Şilepler yön değiştirmek için çok dikkatli ve yavaş hareket ettirilmelidirler. Gazetelere de yeni yön vermek için çok dikkatli ve yavaş değişim yapmak zorunluluğu vardır.
Tüm gazeteler için bu gözlem geçerlidir ama Milliyet gazetesinin durumu farklıdır. Bu gazetenin de gayet tabii ki bir yönü vardır ve o yönde sabit durmaktadır. Diğer gazetelerde de durum böyledir, ama diğerlerinde gazeteye (şilebe) yeni bir yön vermek, dikkatli bir çalışmayla yavaş da olsa mümkündür. Milliyet gazetesinin durumu tam park halindeki şilebe benziyor, şilep demir atmış bir halde orada duruyor. Aynı zamanda halatlarla kendisini kıyıya bağlamış durumda. Ne ileri ne de geri gidiyor. Arada bir dalga çarptığında kıpırdamasa geminin karaya oturduğunu bile sanabilirsiniz. Öyle bir durum var Milliyet gazetesinde.
Karaya oturtulmak için bu kadar çaba gösterilen bir gazetenin (şilebin) başına getirilecek kaptanın da işi çok zordur. Çünkü onun her çözdüğü halata karşılık birileri başka bir halat da bağlamaktadır. Hatta ikinci bir demir atanlar da olabilir.
Bu gazetenin durumuna üzülüyordum, ne yapılabilir diye işim olmadığı halde elimde olmadan düşünüyordum. Sonunda yaşadığım bir olay Milliyet’e gerçek başarı yolunu anlatma fırsatını tanıdı bana.
Milliyet gazetesi bizi dikkatle takip etsin başarı şansını kesin yakalar. Bundan eminiz artık. Bu sonuca varmama yol açan olay da şu: Önceki gün Ankara’daydım. Temsilcimiz İsmail Küçükkaya ve gittiğimiz her olayla ilgili muhabir arkadaşlarla birlikte haber peşinde koşuyorduk. İlk olay Dışişleri Bakanı Gül’ün basın toplantısından önce yaşandı. Sayın Gül toplantı yapılacağı odaya gelirken, kendisine toplantıdan sonra özel görüşme ricamızı ilettik. O da kabul etti. Bunun üzerine başta Milliyet’in adamı olmak üzere örgütlü bir teşkilat harekete geçti. O görüşmemizi ikinci bir basın toplantısına dönüştürmeyi başardılar.
BAŞARININ ANAHTARI BELLİ
Milliyet’in adamı bununla da kalmadı. MHP Başkanı Sayın Bahçeli ile saat 15.00’te randevumuzun olduğunu büyük bir gazetecilik başarısı göstererek tespit etti ve bizden sonra demeç almayı başardı.
Baktırdım Milliyet’e taşra baskılarında haber yok, orada sadece Hasan Cemal’in Gül’ün basın toplantısında zaten söyleyeceklerini beş dakika öncesinden almasının üzerine kurulmuş bir haber vardı. Şehir baskılarına bizim manşetteki haberi girmişler tabii ki.
Gördüğünüz gibi Milliyet için başarının anahtarı belli. AKŞAM’ın muhabirlerini, bizleri sadece takip etsinler ve biz ne yapıyorsak onu geç de olsa yapsınlar. Başarıyı mutlaka yakalayacaklardır. Artık içim rahat. Milliyet için üzülmeme gerek kalmadı.
Akşam
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...