Terör olayları nedeniyle tüm dünyanın diken üstünde olduğu bir dönemde, Mısır’dan kalkan bir uçağın kaçırılması paniğe sebep oldu. Üzerinde bomba olduğu tehdidiyle uçağı kaçıran Mısırlı Şerif El Din Mustafa’nın terörist olmadığı, psikolojik rahatsızlığı nedeniyle eylemi yaptığının anlaşılması rahat bir nefes alınmasını sağladı. Kıbrıs’ı alarma geçiren olay,İskenderiye Havaalanı’ndan Kahire’ye gitmek üzere ayrılan ve 55 yolcu ile 7 mürettebatı taşıyan Mısır Havayolları’na ait Airbus 320 tipi uçağın kaçırıldığı bilgisi ile yaşandı. Mısır’dan kalkan uçağın pilotu Omar El-Gammal, İskenderiye kulesine uçakta bomba yeleği giyen bir yolcunun olduğunu iletti. Uçak Larnaka’ya iniş yaptıktan sonra tüm uçuşlar iptal edildi.İsrail Ordusu da, önlem olarak hava sahasında savaş uçaklarını uçurmaya başladı.
Korsan ile selfie
Yapılan ilk resmi açıklamalar, uçağın Mustafa’nın Güney Kıbrıslı eski eşi ile bir araya gelmek için kaçırıldığı yönünde oldu. Korsanın eski eşi olduğu belirtilen Marina Paraschos, havaalanına getirildi. Paraschos ve Mustafa’nın beş çocukları olduğu iddia edildi. Mısır basını önce hava korsanının İskenderiye Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Samaha olduğu yazdı. Ancak daha sonra Rum ve Mısırlı yetkililer, “Uçağın Amerikan vatandaşı da olan Mısırlı İbrahim Samaha değil Mısırlı Şerif El Din Mustafa tarafından kaçırıldığını” açıkladı. Samaha’nın ise yolcu olduğu ortaya çıktı.
Bu sırada, hava korsanı ile Rum polisi arasında yoğun ikna çalışmaları yaşandı. Mustafa, uçaktan ilk önce Mısırlı çocuk ve ailelerin inmesine izin verdi. Ardından Arapça olduğu kaydedilen bir mektubu uçaktan dışarı attı. Hava korsanı, mektup tercüme edildiği sırada, 4 mürettebat ve 3 yolcu dışında uçakta bulunan tüm diğer yolcuları da serbest bıraktı. Bu sırada hava korsanının bomba yelekli fotoğrafları sosyal medyaya düştü. Hatta bazı yolcuların korsan ile fotoğraf çektirdiği görüldü.
‘Terörist değil tutarsız’
Mustafa mektubunda, kendisini eski bir ordu mensubu olarak tanıtırken, Devlet Başkanı Abdülfettah el-Sisi’ye muhalif olduğunu belirtiyordu. Rum basınına göre Mustafa, Mısır’daki bazı kadın mahkumların serbest bırakılmasını, Avrupa Birliği yetkilileriyle görüşmek ve üçüncü bir ülkeye aktarılmayı talep ediyordu. Mustafa’nın siyasi iltica talebinde bulunduğu da iddia edildi. Yaklaşık 6 saat süren çabanın ardından üniformalı bir kişinin kokpit camından kaçtığı görüldü. Ardından içerideki diğer rehineler de merdivenlerden inerek kaçtı. Rehinesi kalmayan hava korsanı uçaktan çıkarken gözaltına alındı. Krizin bittiğini Rum Dışişleri Bakanlığı SözcüsüTwitter’dan duyururken, Reuters’a bilgi veren Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, uçak korsanının terör bağlantılı olmadığını ancak ‘tutarsız’ göründüğünü söyledi. Mustafa’nın “sahte intihar kemeri” taşıdığı belirlendi.
‘Sorgulanacak’
Kıbrıs Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulides, Mustafa’nın gözaltına alındığını açıkladı. Kasoulides, “Eylem sırasında kimsenin zarar görmediğini” asöyledi. Mısır Başbakanı Şerif İsmail ise, “şüphelinin uçağı kaçırmasının gerçek nedenlerini sorgu sırasında araştıracaklarını” söyledi.
‘Korsan İstanbul’a gitmek istedi’
Uçak kaçırma olayı hakkında düzenlediği basın toplantısında bilgi veren Mısır Havacılık Bakanı Şerif Fethi, uçağı kaçıran Şerif El Din Mustafa’nın, pilota “ya Türkiye ya da Kıbrıs’a gitmek istediğini” söylediğini aktardı. Associated Press ajansına konuşan Mısırlı bir yetkili de Mustafa’nın İstanbul’a gitmek istediğini söyledi. Fethi, pilotun yakıtın yeterli olmayacağını belirtmesi üzerine Mustafa’nın Kıbrıs’a gitmeyi tercih ettiğini aktardı.
Kaçırılan Türk uçağını hatırlattı
Egyptair’e ait uçağın Kıbrıs’a kaçırılmasının ardından havacılık güvenliği ile ilgili sorular gündeme geldi. İngiliz The Guardian gazetesinden Gwyn Topham, dün yaşanan olayın herhangi bir uçakta meydana gelebilecek nitelikte olduğunu belirtti. Havacılık uzmanı Philip Baum’un ‘Gökyüzünde Şiddet’ kitabından alıntı yapan Topham, üzerinde patlayıcı olduğunu iddia eden kişiler olması durumunda, bu kişide gerçekten patlayıcı olup olmadığına karar verecek kişinin uçağın pilotu olduğunu yazdı. Topham, “Bu olay 2006 yılında Türk Havayolları uçağının Tiran’dan İstanbul’a kaçırılma olayı gibi gözüküyor. Patlayıcı taşıdığını iddia eden yalnız bir korsan var fakat üzerinde bir şey olmadığı ortaya çıkıyor” dedi.
2006 yılında Hakan Ekinci isimli kişi uçağı kaçırarak İtalya’ya inmeyi talep etmişti. Üzerinde patlayıcı olmadığı anlaşılan Ekinci yakalanarak İtalya’da mahkûm edilmişti. SkyNews’e konuşan güvenlik uzmanı Sajjan Gohel ise terör örgütlerinin dünkü uçak kaçırma olayını ve yetkililerin durumu ele alışını yakından takip etmiş olabileceğini belirtti.
Rum lider: Burası Afrodit’in adası!
Uçak kaçırma olayının basına yansıdığı ilk dakikalarda, Güney Kıbrıs lideri Nikos Anastasiadis adayı ziyaret eden Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ile ortak basın toplantısı düzenliyordu. Olayın terörle bağlantılı olmadığını söyleyen Anastasiadis, “Anlaşılan adam aşık” dedi. Gazetecilerin olayın bir kadınla ilgili olup olmadığını sorması üzerine ise, “Her zaman bir kadınla ilgilidir” dedi. Sözlerini “Burası (Yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası) Afrodit’in adası” diye sürdüren Rum lider şaşkınlık yarattı.
milliyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...