(Star-Şamil Tayyar) Star yazarı Şamil Tayyar yine çok konuşulacak bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı:
Mesela; köşe yazarları daha itibarlıdır, kimilerince. Oysa her köşe yazarı, köşeli midir? Yoksa yuvarlak mı? Milyon dolarlar biriktirerek köşeyi dönenler mesela... Ya köşe kapmaca oynayanlar... Köşesine çekilenler... Aynı soruyu onlara sorsak, kendimizi sorgulasak. Nasıl bir tabloyla karşılarız dersiniz.
İşte size ilginç bir yanıt: ‘Aslında insanoğlu yuvarlak yaratılmıştır.’ Ezberiniz bozuldu değil mi? Açıklayayım sözün sahibini: Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç. Bir sohbet ortamıydı. Yeniden sordum: ‘Sayın Bakanım, oysa biz delikanlı adamlar için ‘köşeli’ deriz, burada terslik yok mu?’ ‘Hayır’ dedi: ‘Yuvarlaktır ama şekilsiz değildir. İkisi birbirine karıştırılmasın.’
Yani ne köşeli, ne yusyuvarlak, şekilli yuvarlak. Kafamız karışmışken, geçen Çarşamba gecesi Gazeteci Ömer Şahin’in Kanal A’da yayınlanan ‘Görüş Farkı’ programında da aynı mevzua dalmasınlar mı? Şaşırıp kaldım.
Program konuklarından Hasan Celal Güzel, 28 Şubat’ın mimarı Süleyman Demirel’e yüklendikçe İsmet Sezgin’in tepesi atıyor: ‘Senin haddini çok iyi bildirdiler Hasan Celal.’ Güzel, lafın altında kalır mı: ‘Ben sizin gibi yusyuvarlak değilim.’
Güzel, Sezgin’i ‘yuvarlak’ bulduğu için beğenmiyordu ama kimi yargı kararlarında ‘yuvarlaklık’ gözde bir şekildi. Emekli Hakim Abbas Gökçe’nin, Danıştay’daki tetkik hakimliği anılarını anlatırken kullandığı şu ifadeyi hatırlayın: ‘Ne zaman top gibi yuvarlak karar yazdıysam beğenildi.’
Son günlerde Kenan Evren demeçleri revaçta. O da bir zamanlar Picasso’ya özendiğinde, eliyle yuvarlaklar çizerek ‘Ben de yaparım’ dememiş miydi? Önceleri ‘asmasaydık da beslese miydik’ diyordu, şimdi eyaletleri yuvarlıyor.
Yusyuvarlak, top gibi yuvarlak veya Koç’un dediği gibi şekilli yuvarlak... O yüzden mi yoksa, dün dündür, bugün bugün müdür.
Resti gördü: Etyen’le hapis yatarım
Prof. Dr. Eser Karakaş, 301. maddenin gölgesinde Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin bir tartışmanın sağlıklı olamayacağını belirterek, TTK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’na gerekirse Etyen Mahçupyan’la hapis yatmayı göze alıp alamayacağını sormuştu.
Halaçoğlu, yanıt verdi: ‘Evet, cevabım hemen EVET’tir. Teklifimi neden çok tuhaf bulduğunu da merak ediyorum. Türkiye’de tartışma ortamı istenmiyor mu? 301’den yargılananlar ‘soykırım’ olduğunu söyledikleri için yargılanmadılar bildiğim kadarıyla. Ama bu yüzden hapis yatılacaksa ben hazırım.’
Halaçoğlu’nun bir de önerisi var: ‘Sanırım burada mesele, konunun tartışılmasından doğacak sonuç değil, konunun siyasi amaçlara alet edilmesi ve bu yüzden tartışılamaması. Eğer kabul ederlerse, TTK’da bir sempozyum düzenleyelim ve soykırım olduğunu iddia edenlerle burada tartışalım. Biz düzenleyeceğimiz için de sorumlu biz oluruz. Bunu da peşinen kabul ediyorum. Daha ne söyleyeyim. Eğer tarihimizle yüzleşeceksek, herkes yüzleşsin.’
Başbakan sonuçları neden düşük açıklıyor?
Bir habere göre, AK Parti’nin 180 bin denek üzerinden 50 ilde yaptırdığı ankete göre oyların yüzdelik dağılımı şöyle: AK Parti 31, kararsızlar 27, CHP 13, MHP 8, DYP 6.5, GP 6, DTP 3.5, ANAVATAN 2.
VERSO’nun patronu Erhan Göksel aradı, diyor ki: ‘Başbakanın yaptırdığı anketteki yüzde 27 kararsızı dağıtarak yorumlarsak AK Parti yüzde 43, CHP yüzde 18, MHP yüzde 11 olur.’ Göksel soruyor: ‘Sizce Başbakan sonuçları neden düşük gösteriyor.’
İlginç değil mi? Muhalifler ‘abartıyorsunuz’ derken, Göksel, Başbakanı oyları düşük göstermekle suçluyor. Kararsızlar mevzuunu bir yurt dışı gezisi sırasında Erdoğan’a sormuştuk. Şöyle demişti: ‘Kararsızların mevcut oylara göre dağıtılması doğru değil. Bizi yanıltabilir. Onun için oy hesabını kararsızlar dağıtılmadan yapıyorum.’
Güzel’den 14 bin YTL almadım
Genç Parti Genel Sekreteri Mehmet Ali Akgül ‘Yargıtay’dan Genç Parti’ye nereden buldun sorusu’ ve ‘Maaşlı siyasetçiler’ başlıklarını taşıyan iki yazıma da açıklama gönderdi. Metin hakaret içeren ifadelerle dolu olduğu için ‘kötü söz sahibine aittir’ diyerek, sadece öze ilişkin birkaç cümleyi buraya alıyorum.
Diyor ki, Yargıtay Başsavcılığı’nın TMSF’ye gönderdiği yazı, Genç Parti’yi değil TMSF’yi sorgulamaktadır. Akgül ayrıca, yazımda yer verdiğim Hasan Celal Güzel’in iddiaları üzerine tazminat davası açtığını ve faiziyle birlikte 14 bin YTL kazandığını, ancak 10 yıllık dostluğu nedeniyle bu parayı tahsil etmediğini anlatıyor.
Akgül, disiplin kurulu üyeleri dışındakilerin partiden maaş almalarının ise Siyasi Partiler Kanunu’na aykırı olmadığını söylüyor. Ayrıca diyor; ‘Siyasi partilerin bir çoğunda bazı MYK üyelerinin ve Başkanlık Divanı üyelerinin maaş aldıklarını göreceksiniz.’
Yani, maaşı doğrudan reddetmiyor, alınmasında da beis görmüyor.
04.03.2007
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...