Kamuoyunda “şikecileri kurtarma yasası” olarak bilinen o tartışmalı yasaya karşı gösterdiğimiz ısrarlı tepkileri okurlarımız yakından biliyor. O gün ne diyorsak bugün de aynı görüşteyiz. Bu anımsatmayı yaptık çünkü birazdan okuyacaklarınız sizi şaşırtmasın istedik.
Şikecileri kurtarma yasası bizim de içinde bulunduğumuz toplumun çok ciddi bir kesiminden tepki çekti. Bazı siyasiler daha ilk günden yasanın karşısında oldu, bazıları ise kamuoyunun estirdiği rüzgardan nemalanmak için başlangıçta destek verdikleri ya da sessiz kaldıkları bu yasaya daha sonra prim toplamak adına tepki gösterir gibi yaptılar. (Sonunda Erdoğan’ın elini masaya vurmasıyla iki gruptaki siyasiler de dut yemiş bülbüle dönüp ortadan kayboldular.)
İşte tam da neredeyse görüşleri anlık değişen bu fır döndü siyasilerin tersine bir isim vardı ki ilk gün ne söylediyse son gün de aynısını söyledi. Ne rüzgarın estiği yöne göre yelken kırdı, ne altına imza attığı tasarıdan ödün verdi.
O isim Spor Bakanı Suat Kılıç’tı.
Dediğimiz gibi; o yasaya sonuna kadar karşı olsak ve görüşlerimiz hala aynı şekilde devam etse de sırf ilkeli duruşu nedeniyle konudan bağımsız bir şekilde Suat Kılıç’a hakkını gecikmeli de olsa teslim etmek zorundayız.
Onun için, şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Dik durarak ve eğilip bükülmeden de siyaset yapılabileceğini gösterdiği için Suat Kılıç KAZANDI.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |