ANAP DYP birleşememesinin şifreleri
DYP seçim kararı alınmadan once “Baraj sınırında” görülüyordu.
Seçim kararından sora sağda güçbirliği sağlamak için ANAP ve DYP’nin birleşmesi gündeme geldi. İki parti birleşme kararı aldılar.
Bu karar çok olumlu gibi görünürken ben “Bu birlik seçime kadar dayanmaz” diye yazdım.
Nitekim de öyle oldu.
Bu iki partinin birleşme girişimleri ve ardından ayrılmalarına neden olan olayların arkasında sır perdesi bir türlü aralanmadı.
Gelin bu gün bu perdeyi az da olsa aralayalım.
Bu birleşme girişiminin arkasında Türkiye’nin çok önemli bir işadamı vardı.
Yıllardır siyaseti kontrol etmek için elindeki güçleri kullanan bu işadamının AKP ile yıldızı barışmamıştı ve son dönemlerde ciddi sorunlarla karşı karşıyaydı.
Bu nedenle de yaklaşık 1 yıldır “Sağda birlik projesi” üzerinde çalışıyordu.
Eski siyasetçileri yanında taşıyor, sürekli “Gizli” toplantılar düzenliyor, eski bakan ve milletvekillerinden bir çalışma grubu oluşturuyordu.
Hatta bazı siyasetçileri belirli çıkarlar sağlıyordu.
Sağda birleşme projesini başlatan işte bu işadamıydı.
İstanbul’daki evinde Ağar ve Mumcu’yu biraraya getiren, birleşmeye ikna
İşadamının çalışmaları sonucunda iki parti birleşme kararı aldı. İşadamı birleşme sonrasında seçim çalışmaları için hem parasal, hem de medya desteği sözü verdi.
Ancak işadamının bu çalışmaları AKP tarafından izleniyordu.
Birleşme kararının alınmasını başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP yönetimini çok kızdırdı ve işadamı “Sert biçimde” uyarıldı.
“Ya bu işi boz, ya biz senin işini bozarız”
İşadamı mesajı aldı.
O da AKP’ye bir mesaj yolladı. “Ya benim işimi halledin ben bu işi bozayım ya da bu iş surer”
Pazarlıklar yapıldı.
İşadamı başlattığı birleşme hareketini ustaca bir hamleyle bozdu.
Bunun karşılığında o da hükümetten istediğini aldı.
Anlattıklarımın şifresini çözmek istiyenler, son dönemde yapılan bir uzlaşmayla, sağda birlik uzlaşmasının bozulmasının tarihlerini şöyle bir karşılaştırsınlar.
Neyi ve kimi anlattığımı anlayacaklardır.
Muhalefete rağmen
Haftaya bugün seçim.
Böyle anlar için kullanılan “Aklı, karalı” bir laf vardır ama partilerden birinin adında ak olunca bu lafı kullanmak mümkün değil.
Seçime bir hafta var ama hala pek çok şey net değil.
Her konuştuğum başka şey söylüyor.
Kimi “Abi AKP almış başını gitmiş. Yüzde 40’ı aşarlar” diyor, kimi “AKP bitmiş. Çoğunluğu kaybettikleri kesin 240 sandalye alsalar başarı” diyor.
Kesin olan şey AKP’nin oy kaybetmese de, bir miktar sandalye kaybedeceği.
CHP ise oyunu mutlaka arttıracak.
Geçen seçimde CHP’ye oy verenler bu seçimde yine verecekler. Çünkü geçen seçimde vermemek için geçerli olan nedenlerle, bu seçimde vermemek için geçerli olan nedenler değişmedi.
Bu mukabil CHP’ye oy vermek için geçerli nedenlerde artış var.
Bunların en önemlileri, rejimle ilgili korkular, diğeri ise soldaki başarılı birleşme.
MHP’de de bir artış olduğu kesin.
Aslına bakarsanız, bu iki parti AKP’yi iktidardan alaşağı edebilirlerdi.
Bütün şartlar buna uygun hale gelmişti.
Fakat her iki parti de alışılmadık bir tembellik içinde.
Genel Başkanları dışında çalışan yok.
Seçmene dokunmuyorlar. Seçmenin ayağına gitmiyorlar, parti örgütlerini kullanamıyor, harekete geçiremiyorlar.
AKP ise her yerde.
Ben İstanbul’un az dışında, AKP’nin pek de güçlü olmadığı bir yerde oturuyorum.
Pazar günü
Duyuyorum, AKP’liler kapı kapı dolaşıyor kendilerini anlatıyormuş.
AKP’li belediyeler de müthiş bir çalışma içinde.
Kaçınılmaz hale gelen su kesintileri bile seçim sonrasına ertelenmiş. Erzak yardımı, para yardımı gırla.
CHP ve MHP’de ise tam tersi bir durum var.
CHP’de bazı belediyeler Baykal’a olan kızgınlıklarından AKP’ye çalışıyorlar.
MHP’de Bahçeli’yi alaşağı etmek isteyen bir grup, bu seçimi fırsat olarak görüyor ve partiyi baltalıyor.
Her iki parti de seçim parti yönetimini ele geçirmek için fırsat olarak görülüyor.
Anlayacağınız, CHP ve MHP
Muhalefete rağmen iktidarı yıkacaklar. Turktime/Fatih Altaylı
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |