Küfür; kimseye yakışmaz. Küfür; sadece küfredenin değerini düşüren bir ifade şeklidir. Küfür; sadece zavallıların ve söyleyecek sözü kalmamış olanların sığındığı bir avamlıktır. Küfür; seviyesizliğin, vasatlığın, avamlığın en dibidir.
Ama işte kimseye yakışmayan küfür bazı insanlara daha da yakışmaz. Mesela ciddi bir entelektüel seviyesi olduğu bilinen, uzmanlık alanı ilahiyat olan, onlarca kitap yazmış, profesör unvanına sahip Yaşar Nuri Öztürk’e biraz daha fazla yakışmaz.
Ama işte avamlığın tek seviye haline geldiği yeni toplumsal hikayede Yaşar Nuri Öztürk de onca bilgisi ve birikimine rağmen döndü dolaştı bu seviyeye hapsoldu ve kaldı.
Peki ne oldu? Küfretti ve salondan büyük alkış aldı. (Bu da ayrı bir facia ama geçelim…) Sonra? O alkışlayanlar da, o anların hazzı da, anlık tatmin de geçip gitti.
Geriye ne kaldı? Millete küfreden cahil bir müteahhidin dipteki seviyesine inen bir entelektüel, küfürbaz bir ilahiyat profesörü, avam dile teslim olan bir aydın portresi kaldı ve doğal olarak Yaşar Nuri Öztürk KAYBETTİ.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |