Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek böyle diyor.
Pardon hangi konuda?
Enflasyonda imiş!
Ya biz başka bir evrendeyiz.
Ya da Sayın Bakan Şimşek.
Çünkü hesaplar tutmuyor.
Eskilerin dediği gibi " Evdeki pazarlık çarşıya uymuyor"...
İşin başındaki ekonominin patronu ne diyor?
Biz neyi yaşıyoruz?
Hayırdır...
Maşallah, her şeyin fiyatı sudan ucuz da biz mi bilmiyoruz??
Şairin dediği gibi " Hava bedava su bedava."
Biz mi uyuyoruz?
Aklımızla dalga mı geçiliyor???
Hesap kitap işine geçersek dudak uçuklatır!
Fiyatlar demek istiyorum.
Hadi başlayalım.
Bir kilo kiraz 200 tl,
Karpuzu kilo ile almak ne mümkün.
Dilim karpuz neyimize yetmiyor...
Tatilde olunca insanların canları dondurma da çekiyor.
Külahta bir top dondurma 125 tl.
Dört kişilik bir ailenin dondurma parası 500 tl.
Acıktılar yemek yiyecekler.
Basit bir lokantada bir tabak yemek 500 tl.
Toplam 2 bin 500 tl.
Bu akıl almaz fiyatlara rağmen her şeyin kalitesi düşük. Porsiyonlar küçük.
Bir gerçeği de gözardı etmeyelim.
İnsanların ihtiyaçları salt yemek yemekten ibaret değil.
Eğitim, sağlık, sosyal aktiviteler...vb.
Demem o ki;
Yanlış hesapla Bağdat'tan dönmeyelim!
Tabii bütün bunların nedeni enflasyon.
Enflasyon düşmediği sürece ekonominin düzelmesi mümkün gözükmüyor.
Bütün olumsuzluklara rağmen.
Bir mucize olsa...
Ekonomi düzlüğe çıksa.
Bunca yaşanan olumsuzluklardan kalan enkazlar ne olacak?
Açlıktan, yokluktan çıkan kavgalarla dağılan aileler, sokakta kalan çocuklar, girilen depresyonlar, kaybedilen güvenler, arkadaşlıklar...
Her ortamda cinnete varan kuralsızlıklar...
Bütün bunların sorumlusu olacak mı?
Bu acılar TÜİK'in rakamlarına dönüştürülebilecek yaralar değil.
Yaşandı bitti.
Hadi önümüze bakalım hafifliğiyle savuşturulacak şeyler de değil.
Bu hazin yaralar uzun yıllar kapanmaz.
Söyler misiniz bundan sonra ne yapabiliriz?