Son iki senedir en çok işittiğimiz şey, muhalefetin yani CHP/İP/SP/DP/GP/DVP/HDP’Lİ adı MİLLET İTTİFAKI olan KONSORSİYUMUN, ortak buluştuğu platform olan millet ittifakı çatısının, millete sürekli söylediği şey tek şey, kurdukları masadan, üzerinde anlaştığımız bir ortak aday çıkartacağız sözüdür. Evet bir seçmen olarak baktığınızda, gayet mantıklı geliyor insana. Zira bir seçmen için, üzerinde anlaşılan bir aday şu demek. Siyaseten her türlü menfaat, hırs, ihtiras ve çıkarlar bir kenara bırakılmış sadece konulan hedefe motive olmuş bir siyasi akıl demektir. Yani seçmenin gönlünden geçen bir siyaset anlayışı. Her şey buraya kadar çok güzel ve tıpkı bir kompozisyondaki gibi, giriş kısmı ana fikir ve ilkeler açısından bakınca da gayet mantıklı ve oy verilebilir gibi. Gelelim olayın o günden bugüne işin gelişme sonuç bölümüne. Normal şartlarda, bu ilkelerle bir araya gelmiş ya da zorla da olsa getirilmiş olan siyasi guruplar, aslın da aday konusunda bir sorun yaşamamalıydı. O halde neden bu uzun süreçte, ortak bir aday ismi için mutabakat konusundaki fikir ayrılıkları yaşıyorlar? Gelin şimdi bu kompozisyonun gelişme kısmını birlikte dolduralım. Karşılarında 20 yıldır ülkede yaptığı hizmetlerle, ülkenin büyük değişim ve dönüşüm ile büyüme ve gelişiminin mimarı, milletin sesi, iradesi ve hizmetkarı
RECEP TAYYİP ERDOĞAN’LI AK PARTİ iktidarı ve bu iktidarın destekçisi MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ ve lideri DEVLET BAHÇELİ ile kurdukları CUMHUR İTTİFAKI. Yani muhalefetin önündeki “DEV GÜÇ DEV ENGEL.” Millet destekli bu dev gücü yıkıp geçmek bu engeli aşmak öyle kolay bir şey değil. Peki muhalefet bunu aşmak için bunca yıldır ne yaptı? Ya da ne yapıyor? Cevap. Hiçbir şey. Aksine iktidara karşı yeni projeler yeni fikirler üretip, onunla yarışmak milletin gönlünü kazanmak bu iktidar ve ittifakın gücünü kırmak yerine, sürekli kirli politik söylemlerle, fitne içerikli algılarla, yapılan hizmetleri, durduracağız, yıkacağız, kapatacağız, yetmedi merhum şehit Başbakan ADNAN MENDERES gibi asacağız, siyasi söylemleri ve eylemleriyle iktidarın yolunu açıp sağlamlaştırıyor. En azından bu durum oy verecek biz seçmenler için, büyük resmi görebilmek açısından iyi bir şey. Böylelikle iktidar ve cumhur ittifakı seçmenlerini daha da saflarında sıklaşmış ve bir arada tutmuş oluyorlar. Millet olarak bunun için belki de bu muhalif siyasetçiler ve destekçilerine bir teşekkür borçluyuz. Peki muhalefet mekanizma ve görevi sizce bu mudur? Bence değil. Muhalefetin görevi iktidara karşı iktidarın eksiği veya yanlışı karşısında, onu uyarı ve ikaz edici bir sigorta görevi görmesidir. Peki bu millet ittifakın da bu görevi görebiliyor muyuz? Maalesef ki görmek bir yana, üzerine yaptıkları her olumsuz açıklama ve yaptıkları her olumsuz eylemleri düşünen seçmenler, onlara karşı içten içe kızıyor ve bu kızgınlıkla birlikte sandıklara gitme gününü sabırsızca bekliyor. Sebep? Hesap sormak için. 2003’ten beri onca badirelere, engellemelere rağmen içinde darbeler ve parti kapatmalar dahil her türlü sorun karşısında gücünü milletten alarak dimdik ayakta duran ve asla pes etmeyen her vurulan darbeye karşı kendini dahada milletine adayan bir lideri yenmek için muhalefetin yapması gereken tek şey, “MİLLİ İRADEYE VE ONUN SEÇTİĞİ LİDERE KARŞI SAYGILI OLMALARIDIR.” Peki saygı duyuyorlar mı? Hayır. Amaçları milleti kazanmak ise, yapacakları en önemli şey üretecekleri doğru ve akılcı projelerle ve yeni birleştirici kucaklayıcı yapıcı bir siyaset dili anlayışı geliştirmek ve bu argümanlarla milletin karşısına öyle çıkmaktır. Buna tek engel olan şeyler ise hepsinin bu masaya gelirken içlerinde ve ellerinde bir hesabı, çıkarı, ihtiras ve siyasi hırsları olan zaaflarıyla oraya geliyor toplanıyor olmalarıdır. Seçim tarihi aşağı yukarı netleşmiş olmasına rağmen ortada net bir aday ismi yok. Bu saatten sonra bu belirsizlik ve akılsızlıkla bu seçimlerde muhalefet için, her zamanki gibi yine sandık açısından hüsran olacaktır. Sonuç olarak bu milletin çoğunluğunun, yaşanılan ekonomiksel, doğal afetsel, hadiselere rağmen RECEP TAYYİP ERDOĞAN ve CUMHUR İTTİFAKINA teveccüh sebebi ona duydukları güven ve ülkeyi yeniden ayağa kaldırıp şahlandıracaklarına olan inançlarıdır. Bu saatten sonra İSLAM düşmanlıkları ve ERDOĞAN nefretleriyle bir araya gelmiş ya da zorla getirilmiş olan muhalefet ve seçmenleri için ortak aday KILIÇDAROĞLU/AKŞANER/KARAMOLLAOĞLU/ UYSAL/BABACAN/DAVUTOĞLU/DEMİRTAŞ olsa ne çare. Bu aziz millet ne bu masaya ne de oradan çıkacak adaya ne de onların iplerini ellerinde tutup oynatan kuklacılara izin vermez.
Millet kazanacak zillet Kaybedecek...