Hakikaten Abidin’in bunlardan çektiği nedir? Gün geçmiyor ki seçildiğinden beri bu tayfanın tezgah ve oyunları bir türlü bitmek bilmedi. Hep bir algı peşinde koşmalar ve bunun içinde toplumun sinir uçlarında tepişmeler filan. Görünen o ki kendi içlerinde yönetimde olma kavgası var ve bu artık ayan beyan ortada. Şimdi sormak lazım tamda bu noktada İstanbul Büyükşehir Belediyesini kim yönetiyor? Kim yönetimi devralmak istiyor? Kim buna karşı direniyor? Düne kadar mazbata elinde poz veren Canan Kaftancıoğlu ve ekibi Ekrem İmamoğlu’nu devre dışımı bırakmak istiyor?  Şimdi bu sorularımıza Abidin’i üzmeden hatta “üzüntü yaratmadan” cevap arayalım. Seçimde günlerce oylar çalındı çalınmadı kavgaları sürüp giderken tekrar edilen seçimde İmamoğlu 806 bin farkla İstanbul Büyükşehir Belediyesini kazandı ve mazbatasını alarak başkan seçildi. Tamda bundan sonra içlerindeki gizli kavga resmiyet kazandı. Zira Canan Kaftancıoğlu mazbatayı eline aldı ve başkanın yanında oturup pozunu verdi, yani sen değil başkan biziz demeye getirdi. Onun temsil ettiği kesime bakacak olursak çokta CHP gibi durmadığını göreceğiz, bugüne kadar sürekli bir terör propagandası yapmakta yani CHP değil de sanki daha çok HDP’ li gibi durmakta. İlginç olan Kemal Beyinde buna ses çıkarmayışı ayrı bir soru işareti. Zira tüm CHP tabanı bir şekilde Canan Hanımdan rahatsız, kendisi de bunu bildiği için sürekli genç CHP liler ve bazı taşeron çevreleri de baz alıp sürekli bir sokak - isyan çıkartma çabası içinde ve sürekli buna oynamakta. Aslında tamda burada İmamoğlu’nu da zora sokmakta. Gerçi Ekrem İmamoğlu’nun da çok umurunda mı oda bilinmez. Onun hedefi kendine vaat edilen başkanlık, belediye başkanlığı değil. Devlet başkanlığı evet yanlış duymadınız bunu yanındakiler zaten biliyor ve konuşuyor. Bu yüzden yönetmek açısından İstanbul Büyükşehir Belediyesini çokta mühim görmüyor. İşte bu boşluğu Canan Kaftancıoğlu kendi ekibiyle doldurmak istiyor hem de kendine bağlı illegal kolluk kuvvetleri kurma arzusu hırsı içinde, bunu da sürekli açıklamalarında pervasızca belirtiyor. İşte Abidin’i bu yüzden rahat bırakmıyorlar istiyorlar ki Abidin onlar için sürekli istedikleri resimleri çizsin. Abidin’siz şimdiye kadar kendi çapları ile ancak bu resimleri çizebildiler işte o resimler ve sonuçları. Fazilet durağı ve 47 yolcu dediler olmadı. Evlere çocuklar için yollanan kolilerden de eylem planları ifşa oldu hatta 4 din yaptılar yetmedi, ALLAH lafsını tabure altına koydular oda kesmedi. Canan Kaftancıoğlu İBB kaçak yapı yoktur demesine rağmen, Cumhurbaşkanlığı iletişim başkanı Fahrettin Altun beyin ev adres bilgilerini Üsküdar ilçe başkanı pardon kolluk kuvveti tim komutanına ifşa ettirdi az geldi. Aynı il başkanı Canan Kaftancıoğlu bu sefer son bir umut limon filmini sahneye sürdü oda limonlar ultra ekşi çıktı oda gişe yapmadı. En son finalde açım devlet bana yardım etmedi işsizim dedi bir tek İBB ve Ekrem Bey sesimi duydu diyen tezgâhçının da evinde FETTUCİNİ ve piknikte mangal başı ANTRİKOT / KABURGA yaptığı videoları gündeme bomba gibi düştü ve bu sahtekarda sahtekarlıkları da ellerinde patladı. Şimdi Abidin ne yapsın?  Artık Abidin resim çizmek istemiyor zira onu kırdılar üzdüler üzüntü yarattılar. Kim bilir Abidin bu olanlar yüzünden “intiharın eşiğindeki adam” portresini çizecek ruh haline gelmişte olabilir bilinmez. Bence Abidin’i rahat bırakın özgürce resim çizsin. Kısaca ABİDİNE ÖZGÜRLÜK…

                                                                                                                                                                                                                                                                     İki cümlede Diyanet İşleri Başkanımız için yazmam gerekiyor…

Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş beyefendi Cuma hutbesinde “zina ve eşcinsellik” le alakalı söylediği her kelimede son derece haklıdır. Ve doğru olanı söylemiştir. Bu konuda İHD tarafından ona karşı suç duyurusu yapılması ve dava açılmaya çalışılması son derece yanlıştır. Bu konudaki hassasiyeti için Diyanet Başkanımıza teşekkürü kendim için bir borç biliyorum. ALLAH ONDAN RAZI OLSUN. Ve bir soru İHD ye. O suç duyurusunu acaba KÜRESELCİ FAİZ LOBİSİ yaptırmış olabilir mi?  Zira bu ve buna benzer dernekleri fonlayan lobiler ve çevreler onlardır. Zira Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş beyefendi hutbede yetkin kişi olarak ilk ağızdan küresel çete ve faiz lobilerine de gerekeni söylemiştir. ”FAİZ HARAM, ZİNA HARAM, EŞCİNSELLİKTE SAPKINLIK VE HARAMDIR” diye…