Ankara'nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak, uyan Gazi Kemal, Şu feleğin işine bak işine bak Kılınc’ını vurdun taşa, taş yarıldı baştan bak, uyan da bak Gazi Kemal, başımıza gelen işe, Ankara’nın dardır yolu, düşman aldı sağı solu, sen gösterdin paşam bize, böyle günde doğru yolu.
İşte herkesin bildiği övündüğü ezberlediği o meşhur dizelerde de anlatıldığı gibi, ATATÜRK için bile o çok değerli başkent ANKARA belediyecilik anlamında şu an da kendi kurduğu CHP sayesinde seçilen, milliyetçi başkan MANSUR YAVAŞ tarafından çok kötü bir şekilde yönetilmekte. Adeta viraneye dönmesine ramak kalmış bir miras olmaya yüz tutmuş durumda. Oysa ANKARA 2002 seçimleriyle o zor şartlar altında CB. Başkan ERDOĞAN ve onunla omuz omuza yol yürüyen, MELİH GÖKÇEK başkanın üstün emek ve gayretleriyle AK PARTİ döneminde adeta tüm belediyecilik ve şehircilik yapılanmasında zirveye çıkıp, adını tarihe altın harflerle yazdırmıştı. Şehrin tüm kronik sorunları tek tek listelenip, hepsi gerekli tedbirler ve planlamalar ve doğru ve hem önleyici hem de iyileştirici en önemlisi de doğru projelerle kalıcı çözümler üretilerek tüm sorunlar bertaraf edilmişti. Adeta koca bir köyü andıran şehir alt ve üst yapılarıyla en önemlisi de dikilen milyonlarca ağaç sayesin de yeşil bir aydınlığa, görselliğe kavuşturulmuştu. Hatırlayanlar bilir rahmetli cennet mekân TURGUT ÖZAL şöyle demişti. ANKARA’YA yurtdışından misafirler gelince genelde akşam saatleri Esenboğa’dan alırdık ki karanlıkta şehrin o görüntüsünü görmesin diye. İşte bu gerçekleri bilen gönüllerin ve şehri hamisi MELİH GÖKÇEK başkan o dönemlerde uyku dahi uyumadan tüm emeğini ve mesaisini şahsi özel hayatını dahi riske ederek bu şehre verdi. Öyle bir şehir yarattı ki ANKARA TÜRKİYE’NİN gözbebeği oluverdi. 25 senede yaratılan bu özel şehir CHP ve onun adayı MANSUR YAVAŞ’IN beceriksiz slogandan öteye gitmeyen partizanlığa dayalı “Diyet siyaseti” yönetimi sayesin de 3 senede neredeyse çöplüğe viran hale getirilmiş durumda. Şehrin ne alt nede üst yapısı en ufacık afet hali bile sayılmayacak yağmur ve kar yağışlarında büyük aksamalara telafisi olmayan vatandaş ölümlerine dönüşmekte. Olası bir depremi saymıyorum bile. Aslın da bir şehir intikam hırsıyla yönetilmez ve yönetilmemeli. Çıkıp ben enkaz aldım diyemezler. Basitçe onlara devredilen şehri olduğu yerden aynı ekiplerle düzenli geliştirmelerle, takviye personellerle katkısı olacak bilgi alışverişleriyle bırakılan şehri olduğu yerden yönetselerdi, en azından bir mazgal temizliği, bir tıkanık kanal açmayı yapsalardı bugün ANKARA bu talihsizlikleri yaşamazdı. Ama onun yerine siyasi hırs ve nefretle intikam ruhuyla yapılan her projeyi âtıl pozisyona çekerek, iktidara saldırgan siyaset ve belediyecilik yapma gafletine düştüler. Zaten biz bu hallerine yıllardır İZMİR ve son 3 küsur yıldır İSTANBUL /ADANA/MERSİN şehirlerimizde şahitlik ediyoruz. Yaptıkları her kendi yönettikleri şehirlerde olası afet uyarısı öncesi tatillere kaçmalar kayaktı, denizdi yok kendi sahip oldukları belediyelerin organize ettiği toplu günlerin tatilleriydi falan filan faydasız günleri. Oysa her afeti önceden haber veren kurumların uyarısı varken bu tarz faydasız toplu günlere denizdi kayaktı gitmek ne kadar doğru. Hiç mi akıl etmezler bu milletin önüne sandık yine gelecek! Zaten ANKARA yoğun yağış altındayken yine o klasik CHP ruhu başkan MANSUR YAVAŞ ESKİŞEHİR’DE ortaya çıkıvermiş, tıpkı İSTANBUL yoğun kar yağışı altındayken İBB sözcüsünün CENEVRE’DEN attığı tweet misali ESKİŞEHİR’DEN tweet atarak ANKARA’LILARI uyarma gafletinde bulundu. Adam uyanık ne de olsa onun pisliğini temizleyecek milletine hizmetkar vatan evlatları var. SÜLEYMAN SOYLU sahada ayaklarında çizme dizlerine kadar ıslanmış, ama MANSUR YAVAŞ, geldiği valilikte toplantıda kuru takım elbise kuru ayakkabı yanında pişkince oturmuş. Vay ANKARA’NIN haline. Oldu mu şimdi size “ANKARA MANSUR YAVAŞ’LA OLDU BİR BAHTI KARA”
Bu kare ANKARA’YA, ANKARA’LI LARA İBRET İÇİN YETER. Bu millet bu resmi unutmaz.
Elbette seçim günü sandık milletin önüne geldiği vakit, bu millet kendilerine CHP ve Millet İttifakı belediye başkanlarına ve onları aday gösteren seçtiren parti ve ittifak genel başkanlarına, yaptıkları bu saygısızlıklarının yaptıkları beceriksiz yönetimlerinin hesabını hepsinden soracaktır. Bu musibetten çıkarılacak en büyük ders ve gerçek şu ki Haziran 2023 seçimlerinde yine
” MAKAMDA TAKIM ELBİSE KURU AYAKKABI OLANLAR DEĞİL, SAHADA ÇİZMESİYLE, DİZLERİNE KADAR SUYUN İÇİNDE ISLANAN, MİLLETE EFENDİ DEĞİL, HİZMETKAR OLANLAR KAZANACAK...”