Ortalık toz duman her yerden saldırı varken ülkemiz dört bir yandan kuşatma altına alınmaya çalışılırken biz ülkemiz içinde kısır tartışmalarla birbirimizi yiyoruz. Neymiş sen bunu dedin şu şunu dedi oda bunu dedi. İktidar ve muhalefet elele ve omuz omuza olmamız gereken tam da bu zamanlarda bu içine düştüğümüz kaotik hallerin hiç mi ne amaç uğruna yapıldığını düşünmüyoruz? Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de bize ait olan maden kaynakları haklarımızı aramayın diye üzerimize yürüyen emperyalist ve küresel çete devletler bizim bu birbirimize düşme zaafımızı çok iyi kullanmaktalar. İktidar ve muhalefet ve onlara oy veren biz seçmenlere çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Bizler bu tuzakları görüp bilebile içine düşmemeliyiz. Bizler sokakta sosyal medyada her türlü platformda birlikte omuz omuza mücadele etmeli bir ve bütün olmalıyız. İktidar ve muhalefete düşende biran evvel Ankara üzerindeki bu tansiyonu düşürüp bir ve beraber hareket edecek diyaloğu ve konsensüsü sağlamalılar. Zira gidişat çok da parlak görünmüyor. Her gün saçma sapan ceviz kabuğunu doldurmayacak gereksiz konular etrafında tartışmaları acil bırakmalı ülkenin hayati konularında birlikte hareket etmeliler. Hatta etmek zorundalar. Zira aslolan vatandır vatan, beyler hanımlar çok geç olmadan aklınızı başınıza alın. Yoksa yarın bir gün ne 10 Kasım’da gidip anma yapılacak bir anıtkabir ne de içinde namaz kılınacak bir Ayasofya ne de bura bizim vatanımız diyecek bir toprak kalacak…
YENİ DÜNYA DÜZENİNDE YÜRÜMEYECEĞİZ KOŞACAĞIZ
Yeni dünyada yeni bir nizam kurulurken biz ülke olarak bu düzende yerimizi bilgi beceri ve üretim alanında milli şuur ve bilinçle iyi yetiştirilmiş gençlerimizle en ön saflarda yer almalıyız. Bunun için ülke içindeki tüm dinamikler hayata geçirilmeli. Yeni nesil buna göre bu seferberlikte iyi donatılmalı asla yürüme değil koşma hızına göre yetiştirilmeli. “Artık yeni dijital çağa dönen bu sistemde kaba kuvvetliler değil akıllı beyinliler kazanacak.” Bunun için tamamen yerli ve milli bir eğitim modeli geliştirilmeli öğreten ve öğrenecek olan kişiler ona göre yetiştirilip gereken tüm destekler verilmeli. Bu yüzden örnek verecek olursak destek verilen ARGE’si güçlendirilen savunma sanayii alanındaki şirketlerimizde bu genç dâhilerimiz başarılı, hayal olmayan gerçek projelere ve yeniliklere imza atmaktalar ve göğsümüzü kabartmaktalar. İşte bu gurur verici bir şey. Bu zamanda “Akıl ve bilime yatırım yapan kazanacak yürüyen değil koşan başarıyı yakalayacak…”
İKİ CÜMLE KöŞESİ
Ülke içinde yapay sorunlar üretme adına bizden başarılı bir millet olacağını düşünmüyorum. Sanki tüm sorunlar bitmiş ve bu hoyratlıkla da can sıkıntısı baş göstermiş bunun içinde kimi sen şusun busun derdinde yok kimi Atatürk demem gazi Mustafa kemal derim kimi külliyeyi üniversite yapacağız adı ne olsun? Kimi İBB ekmeğe zam yaptı şu kadar kimi bu kadar hizmetler yaptık ülkede gibi söylemler derdine düşmüş. Bunlar akılcı ve doğru yaklaşımlar değil. Gayet tabi iktidar seçildiyse hizmet yapacak ve yapıyor da ve daha da iyilerini de yapmaya devam etmeli. İBB maliyet kurtarmıyorsa elbette zam yapacak yapmalıda isteyen Atatürk de diyebilmeli ya da gazi Mustafa Kemal de. Lakin külliye ülkenin yönetim merkezidir üniversite yapacağız diyemezsin. Sadece seçmen tabanını konsolide etmeye yönelik bu aşırı çıkışlar bilinmeli ki “Kutuplaşmadan öteye gitmeyecek ülkeye ve millete hiçbir yararı olmayacaktır…” onun için “Kırk kere düşünün bir kere konuşun efendiler…”