Medya dünyası yine şaşırtıcı flört ve hareketlenmelere sahne oluyor.
Önce Ciner Grubuna bakalım;
Gözü kara patronuyla bu grubun 1. lige çıkması uzun zaman almayacak.
Ciner’in A Takımı da kendisi gibi cevval isimlerden kurulu…
Kenan Tekdağ ve Fatih Altaylı mesela…
Bazen birisi penaltı yapıp, diğeri gol atıyor, bazen de diğeri…
İyi gidiyorlar…
Son transferleri Can Çobanoğlu…
Çobanoğlu, uzun yıllar Türk Milli Takımı’nın menajerliğini yaptı.
Branşında başarılı bir isim…
Oldukça kritik bir göreve getirildi.
Ciner Grubu’nun yazılı, görsel, işitsel ve dijital yayın alanlarındaki tüm faaliyetlerinin bağlı olduğu Ciner Yayın Holding’in Kurumsal İletişim Direktörü oldu.
Çobanoğlu’nu o göreve tavsiye eden de Cüneyt Zapsu oldu.
Ciner de uygun gördü.
Çobanoğlu, Zapsu’nun kankası…
Zapsu’nun Ciner Grubundaki ağırlığı giderek artacak…
Berberoğlu'nun 1 Nisan Şakası
Enis Berberoğlu, sicilinde aşırı unsurlar olmayan bir gazetecidir.
Politize olmamış kalemiyle saygı uyandıran bir isimdir.
Mesleki anlamdaki çıkışının, Hürriyet Ankara Temsilciliği ile en azından durduğunu söylemek mümkün.
Çakıldı kaldı.
Adeta Hürriyet patronajını protesto ediyor.
Ne gündem sarsan bir haber, ne konuşulan bir ropörtaj, ne de ses getiren bir köşe yazısına uzun süredir rastlanmıyor.
Evet, köşe yazılarındaki sadelik ve özenli üslüp beğeniliyor ama hepsi bu.
Hürriyet yayın yönetmenliği arzusu gerçekleşmeyince, Sabah yayın yönetmenliği gündeme geldi ama o da tutmadı…
Haliyle bir iç türbülans halinde…
O, kalibredeki bir gazetecinin bu denli suskunluğu hayra alamet değil…
Bir şeyler oluyor, ama ne?
Hürriyet’in tepesi yok! Sabah gemisi hareket etti!
Ne kaldı geriye?
Çukurova Grubu…
Çukurova tamam diyelim? Çukurova’nın neresi?
Akşam olabilir mi?
Serdar Turgut’un koltuğu yani.
Bu niyetin parmak izlerini Berberoğlu’nun 1 Nisan 2008 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde bulabilir miyiz acaba?
Enis Berberoğlu, 1 Nisan 2008 deki makalesinde köşesinin tamamını Akşam Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya’nın ropörtajına ayırdı.
Yazısına şöyle güçlü bir giriş yaptı; “Ali Babacan'ın bölünmüş ruh halinin son tanığı, Akşam Gazetesi'nin genç ve başarılı Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya oldu.”
Her fırsatta Çukurova Grubuna yüklenen Hürriyet’in Ankara Temsilcisi, Çukurova Grubu’nun Akşam Temsilcisinin ropörtajını övgüler dizerek köşesine niye taşımıştı acaba?
Küçükkaya ve Berberoğlu’nun arasının çok iyi olduğu biliniyor, bu tamam da; Her iki grubun birbirlerine düşman olduğu bir ortamda böyle bir yazı sizce de ilginç değil mi?
Bence çok ilginç!
Bitmedi!
Berberoğlu, yazısına şunları da ekledi;
(Dipnot: Gördüğünüz gibi bugünkü köşeyi aslında İsmail yazdı. O yüzden telifini takdime hazır olduğumu alenen ilan ederim.)
Bildiğimiz kadarıyla Berberoğlu için Çukurova Grubu’nun İstanbul’daki hiçbir yetkilisi, “Gel, Akşam’ın başına geç!” demedi…
Acaba Ankara’da bu niyeti taşıyan kim var?
Var, var!
Birisi var!