Ergenekon olmasaydı, Türk medyasının işi haraptı. Sabah, öğle, akşam, ikindi ve yatsı zamanı gündemimiz Ergenekon…
Sanırım 10 sene devam edecek…
Al iddianameyi, kaykıl koltuğa, yak cigarayı, bul ismi, dayan habere…
Rahat iş, keyifli iş.
Allah var; Ergenekon’da da her türlü malzeme var.
Elbette gazeteci olarak haber değeri taşıyan her türlü unsuru, ideolojik elbisemizden sıyrılarak kamuoyunun gündemine taşıyacağız ama ya insan hakları!
Haber şehvetimize kurban edilecek kadar önemsiz mi insan hakları!
Kuddusi Okkır’ı kasa ilan ettik, meğer, adam meteliksizmiş!
Çete lideri dediklerimizin bir bölümü dışarı çıktı!
Medyanın bu noktadaki eksik özeninin iki türlü zararı var;
Birincisi, belki de en önemlisi; Güvenirliğimizi kendi elimizle bitiriyoruz!
İkincisi; Ergenekon’u sulandırmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürüyoruz…
Durum böyle olunca sürdüğümüz yağın altına Ergenekon’un gerçek suçluları kolaylıkla gizlenebiliyorlar!
Bilerek ya da bilmeyerek, gerçek suçluları karartıyoruz…
Düşünün lütfen; Bir yarbay evini cephanelik yapmış, evinde suikast krokileri çıkıyor ve bu durumu Genelkurmay da doğruluyor ama birileri, “Sizi gidi medya, siz değil misiniz Kuddisi Okkır’ı kasa yapan..” diye psikolojik bir oyun kuruyor..
İşte bu alanı ne yazık ki, özensiz haberlerimiz meydana getiriyor.
Bu özensizliğin son kurbanı Fatih Karaca oldu.
Kanaltürk Grubu’nun, diğer adıyla İpek medya grubu’nun medya başkanı olan Karaca.
Değerli bir yayın organımız Fatih Karaca için, “Fatih Karaca emniyette Ergenekon’dan ifade veriyor..” diye yazdı.
Oysa, Karaca, o saatlerde İstanbul’un yeni emniyet müdürü’ne “Hayırlı olsun.” ziyaretine gitmişti.
Üstelik bu ziyaret fotoğrafla da belgelenmişti.
Acaba?
CHP cenahından Ankara’lı gazetecilere ısrarla fısıldanan bir bilgi var. CHP’lilerin iddiası şöyle; Başbakan Erdoğan’ın camii çıkışında, “Namussuzlar…” diye hiddetlenmesinin arkasında tanınmış bir anket firmasının sonuçları yatıyormuş. Yapılan ankette AK Parti, yüzde 30’un altında çıktığı ve CHP yarım puan AK Parti’nin önünde olduğu için Başbakan çok öfkeliymiş. Doğrusu bana fazla iddialı geldi ama Ankara’da konuşulduğu için kayıt altına almayı uygun gördüm…
Sırada Sarıgül var!
Önce Abdüllatif Şener sahaya çıktı… Şener, toplumsal bir hareket meydana getiremediği için şu an yok hükmünde… Arkasından DP’de bir değişim yaşandı ve Soylu’nun yerine Cindoruk geldi… Cindoruk şimdilik tecrübe farkıyla DP’yi ayakta tutuyor ama sonrasında ne olur bilinmez…
Sıra Sarıgül’de…
En planlı geliş Sarıgül’e ait gibi…
Parti genel merkezini ve binalarını satın alarak geliyor…
Müthiş medya desteği zaten çantada keklik…
Sarıgül zorlu bir lider olarak sahne almaya hazırlanıyor gibi…
Tabi, heyecanını yenemeyip yine duvara toslama ihtimali de var!
Çokoprens!
Geçen hafta “Prens yok!” başlıklı yazıma DP Genel Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Çağrı Erhan DP’nin resmi internet sitesinden cevap vermiş. Bir arkadaşımın uyarısıyla haberdar olduğum yazıda Erhan, sık sık benim yazıma vurgu yaparak, “Benden prens değil, olsa olsa çokoprens olur!...” diye yazmış. İlginç bir saptama… Bana göre kişilerin beyanı esastır. Koskoca profesör yalan söyleyecek değil ya!