12 Eylül harekatının üzerinden 3 yıl geçmişti.
6 Kasım 1983 günü seçimler yapıldı.
ANAP tek başına iktidardı.
Meclis toplandı artık yasa çalışmaları başlıyordu.
Özal iktidarı denizcilik ile ilgili bir kanun tasarısını kabul etti.
Bu Özal ve ANAP hükümetinin kabul ettiği ilk yasaydı.
Aradan bir iki gün geçti.
Büyük bir gazetemizde manşet haber çıktı.
Haberin başlığı ‘’İlk yasaya ilk veto’’ biçimindeydi.
Özal’ın ilk yasası Cumhurbaşkanı Evren tarafından veto edilmişti.
Haber manşetti ama aynı gün yayınlanan Resmi Gazete bu haberi yalanlıyordu.
Resmi gazetede veto edildi denilen yasa yayınlanmıştı.
Yani Evren yasayı onaylamış yasa da yayınlanıp yürürlüğe girmişti.
Bu olay Türk basın tarihinde ilk ve tek oldu.
Bir haber aynı gün Resmi Gazeteden tekzip yemişti.
Haberi yazan gazeteci de Türk basın tarihine ‘’Resmi gazeteden tekzip yiyen ilk ve tek gazeteci’’ olarak geçti…
İkinci isim
Aradan yıllar geçti.
Bir başka gazeteci köşesinde önemli bir konuyu dile getirdi.
Uzak bir ülkede eski devlet başkanı eceli ile ölmüştü.
O gazeteci de bu devlet başkanının geçmişteki faaliyetlerini yazı konusu yaptı.
Ardından aynı ülkede Devlet Başkanlığı görevine gelen isimden bahsetti.
Yeni Devlet Başkanının adı ilk okuyuşta erkek izlenimi veriyordu.
O da araştırmadan yazdı…
Ama o Devlet Başkanı aslında bir bayandı.
Bizim gazetecimiz bayan Devlet başkanını erkek yapmıştı.
Ertesi gün özür diledi ama…
O da bir bayanı erkek yapabilen ilk ve tek gazeteci oldu…
Tarih tam olarak tekerrür etmese de…
Biri Resmi Gazeteden tekzip yedi
Diğeri bir kadını erkek yaptı.
Onun için Türk basın tarihine bu iki isim ‘’ilk ve tek’’”olarak geçecek…