İstanbul 3 günlük kar esaretinde belki de ilk defa bu kadar kötü bir yönetim sayesinde zulüm ve afet yaşadı. Evet CHP’den alışık olduğumuz bu yönetim şekli zaten millet olarak asla yakamızı bırakmadı. Günler öncesinden geleceği sır olmayan ve bilinen kötü hava dalgası İstanbul’u esir alacak diye tüm uyarılar gerek METEOROLOJİ gerekse devletin ilgili kurumları uyarınca tüm yurt için olduğu gibi İstanbul için de yapılmış gerekli tedbirlerin alınması istenmişti. Bu işin AK PARTİ ve CHP Belediyeciliği için ayrı ayrı uyarısı da yoktu. Herkesin tedbir alması istenmiş ve Valilik ve AKOM başta olmak üzere İBB yönetimindeki koordinasyon için de olmaları istenmişti. Gel gelelim neler oldu. Ana arterlerde yeterince tedbir almayan İBB ve kriz masası yani AKOM’UN başı Ekrem İmamoğlu İBB başkanı olarak yine yaptı yapacağını. Tuzlanmış yolda toplanmış muhabbet eden tuz aracı şoförlerinin ve görevlilerinin yanında durdu selam verdi resim çekti ve oradan AKOM’A geçip iki klişe olmuş açıklama yapıp ortadan kayboldu. Ara ki bulasın. Herkes Hadımköy Mahmutbey Çekmece gibi noktalarda 50 saatlik esaret ve açlık ölüm korkusu yaşarken beyzade meğerse İngiliz büyük elçisiyle Balıkçı Kahramanda hesabı 16 Milyon İSTANBULLUYA çakılacak 46000 TL faturalı ızgara balık eşliğin de yine ülkeyi bu seferde İngilizlere meze etme telaşındaydı. Aynı İngilizler o dakikalarda yine İyi Parti il başkanlığında il başkanı Buğra KAVUNCU ile kartal pençesi yapıp ülkeyi parçalama işareti ve mesajı veriyorlardı. İyi de kardeşim her afette biz görev başındayız her şey kontrol altında diyen İBB sözcüsü neredeydi o gün? O paşamız da millete trol bunlar, biz görevimizin başındayız, bize iftira atıyorlar TWEETİNİ uzaklardan sözde kayak tatili için gittiği söylenen İsviçre’nin Cenevre’sinden atıyordu. Belli ki Sarıyer/Beşiktaş/Cenevre üçgeninde, büyük bir oyun tertip edilmiş, ülke için gayri milli planlar için toplantılar tertip edilmişti. Gelin görün ki ALLAH’IN trafiği olan bu yağan kar bu şer dolu görüşme planlarını bozdu. Ve ifşa oldular. Ne yollara dökülmesi gereken solüsyonları ne de karlara atmaları gereken tuzları, en önemlisi de her 10 dakika da bir tuz atıp yolunu açtıkları Balıkçı Kahramanları onları kurtaramadı. Sürekli bizi çalıştırmıyorlar algıları da yağan kar altın da yerle yeksan oldu ve kara saplandı. İşin ilginç yanı bu ortaya saçılan gizemli sır dolu görüşmeler CHP genel başkanı ve yetkili kişilerinden gizli yapılmış olacak ki hepsi bir anda ortaya çıkan fotoğrafın eski olduğunu birbiri ardına paylaşıp Ekrem beye iftira atıyor, troller ve yandaş basın ve de Ak Partili siyasiler yalan söylüyor telaşındayken gerçek ortaya çıkınca, kroşe yemiş boksör misali, nakavt olup tek tek o TWEETLERİ silmeye ve özür dilemeye başladılar. KILIÇDAROĞLU’NA ilk defa bir konuda katılıyorum oda şu. Demişti ki biz artist seçmiyoruz. Evet ellerinde büyütüp cilalayıp çok güzel dedikleri bay “KARDAN ADAM” bir anda erimeye cilası dökülmeye büyümek yerine iyice küçülmeye başlamıştı. Bazı muhalif yazarlar olayı yanlış bulurken dahi kuyruğu dik tutmak adına, diplomatik yemek deme cahilliğinde yarışıyorlardı. İyi de Ekrem Bey ne dış işleri bakanı ne de kapıcısı. Yani devlet adına diplomatik yemek için, o akşam ne verilmiş bir görev ne de tebliğ edilmiş bir izni yok. Ayrıca Diplomatik yemek, devlet adına yapılan devlet bilgisi dahilinde olan ve kaydı tutulan bir yemektir. Kaldı ki İBB başkanı düz bir belediye başkanıdır, diplomat değildir. Devlet adına görüşme yetkisi yoktur. İşin için de iş olduğu aşikardır. Sürekli yabancı devlet elçileriyle belli ve sık aralıklarla görüşen bir İBB başkanı onlarla neyi ve hangi konuları görüşüyor? Neyin izahat verip ne emirler alıyor diye sormazlar mı adama? Yakında bunların da kokusu çıkacaktır elbet. Çünkü İngiliz elçisi uyanık olur devleti karşısına almaz. Gerekli izahat istenince, el mecbur, Dış işleri bakanlığımıza gidecek Ekrem İmamoğlu’nu satacaktır. Şimdi millet ittifakının ve özellikle de CHP’NİN ellerinde patlayan İBB başkanını gündem değiştirip kurtarması gerek. O görevde yine onu İstanbul’un başına musallat eden KILIÇDAROĞLUNA kaldı. Bugün bakıyoruz ki KILIÇDAROĞLU mesaiye erken başlamış. Avrupa birliğinin yolu Diyarbakır’dan geçer diye konuşmuş. Evet onu yıllar evvel Mesut YILMAZ da söylemişti. Lakin sonunda ANAP yok olup gitmişti. KILIÇDAROĞLU’NA tavsiyem bilmeli ki eğer bir yol bir yerden geçecekse “o yol Diyarbakır değil, bu milletin sağlam iradesidir.” Ve “o yolda o iradenin tecelli edeceği sandıktan geçer...” Bu millet bugün yağan kar ile sizin ve zihniyetinizin nasıl kar altında kaldığını çok açık yaşayarak bizzat gördü. Bırak bir belediyeyi, bir bakkal dükkanının dahi size emanet edilemeyeceğini bizzat o kar, afet çilesini yaşayarak öğrendi. Şimdi bu millet size verdiği o İBB yolunu Haziran 2023 seçimlerine sandığa giderken, iyice tuzlayacak, solüsyon dökecek ve temizlediği bu yolu sandıkta size bir daha asla geri vermeyecektir.
Çünkü kardan adam misali eridiniz, battınız ve yine kar altında kaldınız...