Kurucusu ATATÜRK olan ve onun mirası 97 yıllık CHP’nin bugünkü genel başkanı olan bir kişinin bu mirası kendi hırsı ve sırf kendi koltuk ve siyasi makam ve ikbali uğruna acımasızca nasıl tükettiğini ibretle izlemekteyiz. Parti içi demokrasiyi kendi faşist ve acımasız siyasi düşüncelerini sözde demokrat görüntüsü altında perdeleyip çevresinde bulundurduğu dalkavuklarla birlikte nasıl bir düzen kurup ve parti çatısı altında partinin gerçek sahibi olan ATATÜRKÇÜLERİ nasıl partiden uzaklaştırdığını cümle âlem biliyor.
Bugünkü KILIÇDAROĞLU CHP’si asla ne Atatürk’ü ne de onun vizyoner ve ilerici aydınlık ve MUHASSIR medeniyet hedeflerini temsil etmiyor. Aksine daha çok teslimiyetçi, mezhepçi, ülkenin sorunlarından uzak, çözüm üretemeyen, terörle arasına mesafe koyamayan, üstüne ülkenin milli değerleri ile çatışan ve milli projelerine düşman gözüyle bakan bir yapıya dönüştürmüş durumda. Üstelik bunu da sırf ülkenin seçimle belirlenmiş ve MİLLİ İRADE’nin %52,5 oy verip başkan seçtiği RECEP TAYYİP ERDOĞAN NEFRETİ uğruna yapmakta. Bugünkü CHP’yi bu nefret uğruna hertürlü düşmanla aynı yatağa girecek kadarda ihanet dolu kirli bir odak haline getirmeyi başarmıştır. Yani artık kimse bu CHP’ye Atatürk’ün mirası CHP diyemez. Zira artık CHP değişmiştir dönüşmüştür eski CHP değildir.
Kemal KILIÇDAROĞLU, siyaseten CHP genel başkanlığı seçilme şekli ile ele alacak olursak zaten şaibeli bir isimdir. Belli bir karanlık odak tarafından skandal bir kaset operasyonu ile getirilmiş ve bellihizmetler karşılığı makam verilmiş bir şahsiyettir. KILIÇDAROĞLU’na verdikleri görev ise Erdoğan’ın ülkesi için yaptığı lakin emperyalist ve küreselci çetelerin içerideki yerleşik düzenlerive belli coğrafyalarda TÜRKİYE lehine yaptığı ve yapacağı ve küresel ve emperyalist sömürgeci planlarını sekteye uğratacak milli odaklı faydalı hizmetleri ENGELLEMEKTİR.
Oysa partisinin kuruluş felsefesi ve amacını gerçekten bilse fazla değil biraz Atatürk’ün milli şuur ve değer düşüncelerini herkese tavsiye ettiği NUTUK kitabını 5 sayfa açıp okusa ama anlayarak okusa zaten nasıl bir yanlışa veya ihanet tuzağı içine düştüğünü öğrenecek ve içinde olduğu ihanet çukurundan çıkacaktır. Maalesef bu yönde bir adım atmayarak onun yerine bu ihanetin bir parçası olmayı seçmiştir. Ve çevresine topladığı içerden ve dışarıdan dostlarıyla bu ihanet işinide görüyoruzki gayet başarılı bir şekil de yapmakta. Peki TÜRKİYE aleyhine 5.kol faaliyeti yürüten bir ŞER CEPHESİNİN öncülüğünü ve sözcülüğünü yapmanın karşılığında beklentisi çıkarı nedir?
İşte bu sorunun cevabını çok merak ediyoruz. İleride belki pişmanlık duyarsa belki kendi yazacak ve anlatacaktır. KILIÇDAROĞLUbugün ülkeden kaçmış bir organize suç şebekesinin başı olan Sedat Peker’indüşman istihbarat örgütleri himayesinde ülkesi aleyhine yayınladığı videoların çok etkisi altında kaldığı ve onun gibi hergece değişik mekânlarda videolar çekip sürekli 40 ve 20 yaş altı adına Z kuşağı dedikleri amaçsız gençlere seslenip kendi ihanetlerini gölgeleyip aksine ERDOĞAN ve CUMHUR İTTİFAKINI onların geleceklerine tehdit ve engel gibi göstermek gibi de gerçek dışı bir algı operasyonu işine girdiği ise apaçık ayan beyan ortadadır. Yanibu haliyle kurucusu ve ilk genel başkanı ATATÜRK olan CHP’nin genel başkanı olan KEMAL KILIÇDAROĞLU’ndanbir organize suç şebekesi başı olan ve TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’nin aradığı SEDAT PEKER’e dönüşmek gibi bir gafleti de yine kendi cvsine altın harflerle yazdırmış oldu. Ve bunu da başardı.
Her yerde devleti aleyhine olan tüm algı ve operasyonları canhıraş bir şekilde destekleyip ve hatta parti politikasına dönüştürdü. Türkiye’nin tüm coğrafyalarda milli hassasiyet ve milli çıkarlarıuğruna bulunmasına karşı sırf “ERDOĞAN NEFRETİ” uğruna“ORALARDA NE İŞİMİZ VAR” gibi bir siyasi söylemi benimsedi ve parti politikası haline getirdi.
Aslında hiçbir umut vaat etmediğini kendisi de çok iyi biliyor olmasına rağmen 2023 seçimlerine kadar bir erken seçim çıkışı yaparak asla kazanamayacağı bir seçim için iktidarı seçime zorlama görevi gereği kendini meydanlarda videolarda boşun boşuna paralayıp duruyor. Siyasi kariyeri bir mafya karakteri özentisi ile sadece dalga konusu olmaktan öteye gitmiyor.
Yani bir elin skandal birvideo kasetiile girdiği siyasetin içinden yine onu kullanan ellerin işi bittiğinde bir çekilen ya da kendi çektiği videosu ile siyaset çöplüğüne atacağı kaçınılmaz sonu bekliyor.
Ve o son hızla yaklaşmakta…