Gazi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta şöyle belirtmiştir. "Tam bağımsızlık demek, elbette siyaset, maliye, ekonomi, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam bağımsızlık demektir. Bu saydıklarımdan herhangi birinde yoksunluk, ulus ve yurdun gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir." Burada Gazi 1923 şartlarından sonra kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ileride tekrar bağımsızlık sorunuyla karşılaşmaması için bazı hedefler ve o tarz bir durumlar hasıl olursa da nasıl davranılması gerektiğinin reçetesini ve yol haritasını anlatmıştır. Şimdi gelelim onun yokluğunda yine onun kurduğu Cumhuriyet Halk Parti'nin yediği herzelere. Gazi, "İstikbal göklerdedir, göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar" sözü ile havacılığın ne kadar önemli olduğunun altını çizse de İsmet İnönülü CHP, Türkiye’de hayırsever bir iş adamı olan Nuri Demirağ tarafından 1936 yılında kurulan ilk uçak fabrikası, İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığı döneminde CHP tarafından çeşitli bahanelerle kapatıldı. Sonrasın da Türkiye'nin uçak üretmemesi için 1941-44 yılları arasında ABD Türkiye'ye 95 milyon dolarlık savaş malzemesi vermiş, CHP döneminin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Zeki Doğan, Nuri Demirağ'a şu ibretlik sözleri söylemişti: "Amerikan yardımından bedava uçak almak dururken uçak fabrikanıza sipariş verirsem yarın bu millet beni asar." İşte dün bunları yapan CHP bugünün genç Nuri Demirağ'ı olan ve bu tarihi projeleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına hayata geçiren "Göklerde biz ne dersek o" diyen ve milli ve yerli İHA, BAYRAKTAR, ANKA,SİHA, gibi insansız hava araçları üreten ve ülkesinin bekasını havada koruyan kara gücünün elini de harp ve savaş meydanlarında güçlendiren, bunun gerçekliğini de Karabağ Zaferin de ispatlayan ve milli insansız savaş uçağı gibi çılgın projeyi hayata geçirmek için canla başla çalışan Selçuk Bayraktar ve BAYKAR ailesine kafayı takmış durumdalar. Biz kazanırsak ilk iş bu projeleri iptal edeceğiz diye ayan beyan yine o zamanki mandacı, Amerikan aşığı zihniyet olarak sesli sesli haykırmaktalar. Bugün iktidarın tam bağımsızlık yolun da kara da deniz de ve uzay da yapmış olduğu üzerinde çalıştığı her türlü projeye ve özellikle Yerli otomobil 'den sınırları korumak için alınan S-400'lere, yapılan Barajlardan, açılan Havalimanları, Üniversiteler, Köprüler, Duble Yollara, Tünellere, temeli atılmış yapımına fiilen başlanmış kanal İSTANBUL gibi devasa milli projeden, 18 mart 1915 Çanakkale köprüsüne Metrolardan ,Fabrikalar, Şehir Hastanelerine, Karadeniz'den, Doğu Akdeniz de milli çıkarlarımız için yapılan enerji rezervleri aramalarına, Libya, Suriye, Katar, Afganistan ve Afrika'da milli çıkar esaslı varlığımız ile sahada olmamıza, yani attığımız ve yapıp başardığımız büyük devlet hamlelerimize akla ziyan bir akıl tutulması ile yine, Nutuk'un ve sözde Atatürkçülüklerinin vermiş olduğu koruma zırhı ve bekçisiyiz söylemi ve Mustafa Kemal'in askerleriyiz sloganlarıyla, Gazi'nin süveterinin, heykelinin, ve duvarlarında asılı olan resimlerinin arkasına saklanarak karşı çıkmaktalar. Üstelik bunu da bize düşman kafir milletlere tam bağımlı bir iş birliği ve hainliği içerisinde damarlarındaki o asil kana ihanet ederek utanmadan yapmaktalar. Demem o ki dün ne iseler bugün de aynı konumdalar. Şimdi genç beyinlere CHP olarak kuru söz ve vaatten başka bir şey sunamadıkları gibi okuduklarını ve yaşam doktrinleri saydıkları NUTUK'UN aslında hiçbir cümlesini anlamadıkları gibi hayatlarına yaşamlarına siyasetlerine yansıtmadıkları da ayan beyan ortadadır. Zira samimiyetle ve milli bir şuurla Gazi'nin yazdığı NUTUK'U okusalar, anlasalar ve anladıklarını yaşamlarına fikirlerine kalplerine ruhlarına Nakış etmiş olsalardı, GEZİ denen ihanete destek vermez, 15 Temmuz vatana ihanet darbesine sessiz kalmazlardı üstüne, davet edildikleri Yeni Kapı meydanındaki miting te darbe dedikten 4 gün sonra ağababalarından gelen talimat üzere Kontrollü Darbe demezlerdi. Milli ve Manevi çıkarlarımız bulunduğumuz Libya, Katar, Suriye, Afganistan, Afrika kıtasındaki ülkeler de Kendi kıyılarımız olan Karadeniz'de, Doğu Akdeniz'de enerji rezervleri için arama faaliyetleri yapmış olduğumuz da Ne gerek var neden oradayız demez, Ege'de Yunanistan'ı arkalayarak komşularımızla kötü olmaya değer mi gibi bir akıl tutulması hali ile saçma sapan konuşmazlardı. Evet her ne kadar biz Atatürkçü yüz ve Nutuk rehberimiz deseler de aslın da bunlara okutulan ne Nutuk gerçek Nutuk ne de anlatılan Atatürk gerçek Atatürk değil. Yani özetle madem Nutuk'tan ve Atatürk'ten besleneceksiniz o vakit onun emanet ettiği milli şuurlu gençliği ve emanet bıraktığı vatanı gerçekten bekleyen bu asil milleti de iyi okuyun anlayın ve tanıyın. Gün gelir sizin riyakarlıkla, tahkiyeyle okuduğunuz sözde Nutuk'ta, sözde giydiğiniz süveterde, yaptığınız heykellerde asla sizleri bu milletin Osmanlı tokadından kurtaramaz. Bize gelince biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, tüm coğrafyalarda var olmaya devam edeceğiz. Milli olan tüm projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Bu aziz devleti şanına yakışır bir şekilde bayrağıyla, milletiyle ayakta tutmaya devam edeceğiz. Asla bu devletin bir daha hasta edilip yatağa düşürülmesine izin vermeyeceğiz.
Öyle ya sizler de madem ki aksırıncaya, tıksırıncaya kadar,
Nutuk'tan besleneceksiniz, o vakit bunları da bilin İstedim...