Medyada bugün tarihte zor görülebilecek bir konsensüs yaşandı. Ama bu kendiliğinden olmadı. Konsensüs için emek harcayan üç kurum var…
Son dönemde video paylaşım sitelerine yüklenen ve oradan da haber sitelerine, televizyonlara ve gazetelere yansıyan ses kayıtları oldukça ilgi çekiyor.
Çoğunlukla askerlere ait olan bu ses kayıtları bazen de eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç gibi sivillere ait de olabiliyor. Son örnek ise Anayasa Mahkemesi üyesi Serdar Özgüldür’ün ses kaydıydı.
Hemen hemen bütün ses kayıtları manşetlere yansırken bu ses kaydında medyada ilginç bir durum yaşandı. Hiçbir gazete manşete bu ses kaydını taşımadı. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un ses kaydını Hürriyet’in bile manşetten verdiği düşünüldüğünde medya açısından durum oldukça ilginç.
Üstelik ses kaydında askerlerin AKP’nin kapatma davasındaki rolü ve yeni bir kapatma davası için yaptıkları çalışmalar açık açı anlatılıyor olmasına rağmen, “yandaş” tabir edilen gazeteler de ses kaydını görmedi. Normal şartlarda manşetlere taşınması gereken bu kayıt konusundaki sessizlik oldukça ilginç.
Kayıt hemen tüm internet sitelerinde yeralırken, Kanal 7 hariç hiçbir televizyon yervermedi. Gazetelerden de Yenişafak ve Taraf gazetesi kaydı haberleştirdiler. Birinci sayfasında küçük bile olsa kayda yer veren tek gazete Yenişafak oldu. Taraf ise içeriden oldukça küçük olarak kayda yer verdi. Bugün gazetesinde ise haber kullanılmazken, Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt köşesini kayda ayırdı. Star Gazetesi’nde de kayıt yine haberleştirilmemiş ama Ahmet Kekeç’in köşesine taşınmıştı.
Özellikle iktidara yakın gazeteler için büyük haber değeri taşıyan olay, küçük haber bile olmadı. Kaydın içinde Cemil Çiçek’le ilgili bölüm nedeniyle konunun haberleştirilmediği iddia ediliyor. O bölümde kayıttaki ses Çiçek’in Kapatma Savunmasını, AKP’nin kapatılması üzerine kurgulamasını anlatıyordu. Ayrıca AKP’nin yeni kapatma davasıyla kapatılacağı ve milletvekillerinin içeri alınacağı, partinin ANAP’laştırıldığı bölümleri de iktidar partisini rahatsız etmiş.
Kayıttaki Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu’yla ilgili bölüm ise TSK’yı rahatsız etmiş. Kayıtta Çubuklu’nun 3 AYM üyesiyle yemek yediği ve yeni kapatma davasını konuştuğu belirtiliyordu.
Ancak işin ilginci iktidara mesafeli gazeteler de kaydı görmedi. Oysa en ağır iki ses kaydı bu gazetelere yansımıştı. 7 Askerin TSK mayınıyla şehit edildiğinin kaydı Habertürk’te yeralırken, Genelkurmay Başkanı’nın sesinin kaydı Hürriyet’te yeralmıştı.
Cumhuriyet’ten Vakit’e kadar skaladaki skaladaki bütün gazetelerin bu ses kaydına koyduğu özel mesafe oldukça dikkat çekici.
Medyada bu konsensüsün kendiliğinden olduğunu söylemek saflık olur.
Bu ortak sessizliğin, Hükümet&Asker&Anayasa Mahkemesi’nin ortak çalışması sonucu sağlandığı konuşuluyor. Türkiye’de nadir görülebilecek bir tablo. Ancak üçlü koalisyonun medya üzerinde ne kadar etkili olduğu da böylece ortaya çıktı. Dün Ankara Temsilcilikleri’nin telefonları bu üç kurum tarafından hayli çaldırıldı. Sonuç alındığı ortada.
Medya ve Gazetecilik açısından ise tablo oldukça sorunlu.