Yılmaz Özdil, Hürriyet'in önemli yazarlarından biri… Star Haber’in de beyin takımından…
Özdil önceki gün bir açıklama yaptı ve şöyle dedi:
‘’Ankara'lı gazetecilerin siyasetçilerle çok içiçe girdi. Bakan danışmanları barda dayak yiyor Ankara'lı gazeteciler bunu haber yapamıyor. Çünkü o sırada gazeteciler de, bakan danışmanlarının yanında bulunuyor. Bana göre tüm mesleklerde yozlaşma olabilir ama en ağır yozlaşma gazetecilikte var."
Özdil’in dediği doğrudur gazetecilikte yozlaşma vardır.
Ama verdiği örnek yanlıştır.
Çünkü dayak yiyen bakan danışmanı değil. Cumhurbaşkanı danışmanıdır.
Olayın tüm detayı da TURKTİME’de bir süre önce haber olarak kamuoyuna duyurulmuştur. Bu olayı sadece TURKTİME yazmış, o barda kimlerin olduğunu da aktarmıştır…
Ama Yılmaz Özdil haklıdır. Basında yozlaşma vardır… Ankara’da da vardır Özdil’in yanı başında da…
Örnek mi istersiniz…
O Ankara’da bir TV kanalının temsilcisiydi. Haftada bir gün bir saatlik program hazırlıyordu. Programına çıkacak konuklar önceden banka hesabına 10 bin dolar yatırıyor, çekimler sonra başlıyordu… Altındaki Mercedes jeep bu 10 bin dolarlarla alındı.…
O İstanbul’da büyük bir gazetenin köşe yazarı. Kapı komşusu da bir gazeteci. Camdan bakıp komşusunu gözetliyor ertesi gün köşesinde gördüklerini yazıyordu.
0 İstanbul’da bir gazetenin köşe yazarı. Bir siyasetçi ile röportaj yapıyor. Teyp kasedini MİT’e götürüp teslim ediyor.
0 Ankara’da bir köşe yazarı. Çocuğunun eğitim masraflarını eski bir milletvekili ve iş adamı üstlenmiş. Çocuğun, Paris’teki eğitim masraflarını siyasetçi ödüyor…
0 İstanbul’da bir gazeteci. Porno kasetleri Ergenekon iddianamesinin ekleri arasında…
0 İstanbul’da bir gazeteci. Önemli bir dosya ele geçiriyor. Karşılığında önemli şeyler alıyor.
O Ankara’da bir gazete yöneticisi. Muhafazakar kesim aleyhinde yaptığı haberlerle tanınmasına rağmen yönetici olmak için kendisinin “İmam Hatip” mezunu olduğunu söyleye söyleye zenginleşiyor, yükseliyor…
O Ankara’da bir gazetenin köşe yazarı. Ramazan ayında gazetesinin şoförüne, çaycısına dağıtılsın diye bir ilçe belediye başkanının gönderdiği kumanya paketlerini evine götürüyor.
O Ankara’da bir gazetenin ilave sorumlusu. Bir giyim mağazasıyla ilgili haber yaptırıyor. Giyim mağazasından üç beş adet takım elbise hediyesi alıyor.
O İstanbul’da bir gazete yöneticisi. Yeni açılan otellerin haberlerini yaptırıp, kendisi ve ailesine indirim ve o otellerin sauna ve fitness center merkezlerine ücretsiz giriş kartı alıyor. Yurt dışı daveti alan belediye başkanları lehinde yazı yazıp, o da gezilere katılıyor. Bir de eşlerinin yazdığı yemek kitaplarını ‘’Çok satanlar’’ listesinin ilk sırasına alan, eşlerinin açtığı restoranları ‘’En iyi 10 restoran’’ sınıfına sokanlar var ki.. Onlar yukarıdakilerin yanında daha masum kalıyor…