Yaz ayıyla birlikte haber temposu düşerken, Ankara’da haber masalarını ısıtan tek unsur; CMK 250. Maddede yapılan askeri yargılamayla ilgili düzenleme oldu.
MGK sonrası asker ve hükümet kanadı Cumhurbaşkanı Gül’e raporlarını sununca, gazeteciler arasında raporların içeriğine ulaşma yarışı başladı. Önce Askeri kanadın raporunun içeriği gazetelere yansıdı. Fikret Bila ve Murat Yetkin gibi Ankara’nın iki ağır temsilcisi, Askerin konuyla ilgili itirazlarını madde madde haberleştirdiler.
Askerin fikri ortaya çıkınca gözler Hükümetin raporunun içeriğine çevrildi. Milliyet ve Radikal gibi iki ağır gazetenin iki önemli kalemi Askeri kanadın raporunu yayınlayınca; Hükümetin karşı hamlesini kimin eliyle yapacağı önem kazandı.
Gözler normal olarak iki gazetenin ağırlığına denk bir hamle olacağı düşüncesiyle Sabah Gazetesi’ne çevrildi. Ancak Hükümet NTV’yi tercih etti.
Bu kararın kodları medya kulislerinde önemli bir tartışma konusu. Hükümetin Köşk’e sunduğu raporun içeriğine Akşam ve Star kısmen ulaşabilmişti. Ancak raporun tamamının karşı ve denk hamleyle önce Sabah’a verileceği düşünülüyordu.
Bu noktada devreye “ilişkiler”in girdiği belirtiliyor. AK Parti Yönetimi ile Sabah Gazetesi’nin Ankara ve İstanbul ayakları arasındaki soğukluk nedeniyle NTV’nin öne çıktığı düşüncesi yaygın.
Hükümet kanadı ile Sabah Gazetesi arasındaki diyalog kopmuş durumda. Erdoğan, Mehmet Barlas dışında Sabah’tan başka bir isimle diyalog kurmuyor. Aynı şekilde Ankara Temsilcisi bazında da ilişkiler soğuk ve kopuk. Gerek Sabah Gazetesi yayın yönetmeninin gerekse Ankara Temsilcisi’nin göreve geldikten sonra Karargah’la temas kurmayı öncelikli görmeleri bunda birinci etken.
Erdal Şafak ve Okan Müderrisoğlu, Ankara’da beraber Karargah’ta üst düzey temaslarda bulunmuş, sonrasında da Müderrisoğlu’nun şahsi temasları sürmüştü.
Ancak Sabah Yönetimi henüz Başbakan Erdoğan’la böyle bir temasa girmiş ya da girebilmiş değil. Erdoğan tavrını açıkça belli etmiş ve Sabah’a uzak dururken ATV’ye röportaj vermişti. Erdoğan’ın ATV’de katıldığı programda karşısına Okan Müderrisoğlu’nu oturtma taktiği de işe yaramamıştı. Erdoğan, program öncesinde, program sırasında ve sonrasında Mehmet Barlas dışında kimseye ilgi göstermemişti.
Kritik MGK ve Askeri Yargılamada yapılan değişiklik bu yazın belki de tek sıcak konularıydı. Bu iki konuda Sabah Gazetesi hem askeri kanattan haber almakta hem hükümet kanadından haber almakta yönetim katında başarısızlığa uğradı.
Sabah sıcak gündemin içinde “pasaklı hemşire” ve “emlak yolsuzluğu” gibi sıradan haberleri manşetine taşıyarak gününü geçirdi…
Hükümetin NTV tercihinin perde arkası özetle böyle…
Sabah
Sabah Gazetesi Posta kıvamındaki duruşunu artık kanıksamış görünüyor. Sabah’ın yayın yönetmeni koltuğunda oturan Erdal Şafak’ın heyecansız ve memur hali gazetenin tüm hücrelerini sardı. Aylardır gündeme damga vuran tek haberleri yok. Ahmet Çalık’ın ilk günlerdeki, “Ben bu gazeteyi adam ederim” tavrından eser yok. Hıncal Uluç’ta ümidini kesmiş olmalı ki, o’da, “Ombudsman” rolünü artık oynamıyor. Sabah artık çok sıkıcı bir gazete. Okunmadığı zaman kesinlikle bir boşluk hissetmiyorsunuz.
Hürriyet
Adı yetiyor ama O da yorgun bir bilge gibi. Yaşlı ve kaprisli. Sermayeden yemeye devam ediyor. Hürriyet sinemasının en gözde aktörü halen Ertuğrul Özkök. Jönlük yaşı geçse de, yeni jön yetişmemesinin keyfini çıkarıyor. Evet, Hürriyet halen Hürriyet ama AK Parti gibi alternatifsizliğin büyük kalmasını sağladığının da farkında. Nükleer başlıklı füzelerini yakıtsızlıktan fırlatamıyor. Yakıt, AK Parti’de!
Milliyet
Tabut olmaktan oldukça mutlu. Herkesin değiştiği bir mahallede sabit kalması onu orijinal yapmaya devam ediyor. Sedat Ergin’in heyecan yerine temkinli bir yolculuğu seçmesi yazarlarını hiç ilgilendirmiyor. Milliyet adliye haberlerinde halen iddialı bir gazete. Zaten bu özelliğini de Nedim Şener’e borçlu. Her ne kadar patronun kızlarıyla anlaşamasa da Sedat Ergin hayatından mutlu görünüyor.
Habertürk
Özel haberlerle zaman zaman varlığını hissettirse bile henüz rüştünü ispat edemedi. Muhalif haber yapmadığı için yükselemediğini söylemek işin kolay tarafı. Kim, adam akıllı muhalefet profili çizebiliyor ki? Yapıyormuş gibi yapanları değerlendirme dışı tutuyorum.
Habertürk kendi içinde kavgalı bir grup. Gazete ve televizyonun tepesindeki isimlerin birbirlerini sevmediklerini bilmeyen yok. Kenan Tekdağ’ın da Fatih Altaylı’dan haz ettiğini söylemek zor. Turgay Ciner’in Tekdağ ve Altaylı arasında tercih yapma vakti her an gelebilir.
Vatan
Mehter marşı gibi ritmine rağmen Vatan son dönemin en etkili gazetelerinden birisi. Sayfa düzeninden, haberleri sunuşlarına kadar herşeyi ile canlı ve dikkat çekici bir gazete Vatan. Hürriyet’in gölgesinden kurtulmayı becerebilirse, Hürriyet’e bile rakip olabilir. Sabah’ı Sabah yapan Zafer Mutlu’nun Vatan’ı neredeyse sıfırdan meydana getirdiğini hatırlatmakta fayda var.