Sabah&ATV ihalesinin yapılacağı gün yaklaştıkça hamleler de hızlanmaya başladı. İhaleyle sadece paralı patronlar ilgilense durum normal olurdu, ancak ihalede ekonomi dışı unsurlar var.
Doğan Grubu’nun ezici gücüne karşı denge çıpası olagelmiş Sabah&ATV, dengeyi lehine çevirmek isteyen “güç sahiplerinin” ilgi odağında. Paralı patronlar güç sahiplerini, güç sahipleri paralı patronları en hafif tabiriyle “motive” ediyorlar.
AKP yönetimi, medya dünyasındaki iplerin tamamen Doğan Grubu’nun eline geçmesini istemeyeceği için doğal olarak kendisine yakın bir grubun ihaleyi almasını isteyecektir. Buna karşılık Doğan Grubu’da son dönemde maddi-manevi arzularının önünü tıkayan hükümeti artık tek başına sarsamadığından ihaleye çeşitli yöntemlerle girme çabasında. Hüsnü Özyeğin-Doğan ilişkisini bu çerçevede kamuoyu ile paylaşmıştık.
Ancak denge sadece Hükümet ve Doğan Grubu arasında değil. Bir de Türkiye’nin mevcut durumunu korumaya çalışan, bürokratik ve derin bir gücü var. Bu üçüncü gücü, ihaleyi Hükümete yakın bir grubun almaması tatmin etmez. AKP iktidarının ilk dönemindeki tavırları nedeniyle Doğan Grubu’na artık mutlak güveni yok bu üçüncü gücün. Ancak tek başlarına yeterli motivasyonu sağlayamadıkları için Doğan’ı da işin içine katan bir formül karşımızda.
Operasyonun birinci ayağı
Hasan Doğan, Cüneyt Zapsu, Akın İpek, Ahmet Çalık gibi talipliler AKP’ye yakın olanlar listesinde yer aldı. Bu isimler daha yabancı talipler bile netleşmeden jet hızıyla VATAN Gazetesi’nden deşifre edildi. Doğan Grubu’nun VATAN’ının başlattığı operasyonla bu isimler üzerinde baskı kurulmaya başlandı. Bu “operasyonun” birinci ayağıydı.
Hüsnü Özyeğin Planı
İhaleye girmeyeceğini açıklayan Doğan Grubu; paravan, gizli ortak, hiç olmazsa stratejik ortak arayışlarına girdi. Bu isimlerden birinin hem AKP’ye yakın görünen hem de Doğan’la sıkı fıkı ilişki içinde olan Ethem Sancak olduğunu Fatih Altaylı yazmıştı. Ama asıl büyük ismin 3.1 milyar dolar likit parasıyla Türkiye’nin en çok nakite sahip patronu olan Hüsnü Özyeğin olduğu giderek daha fazla beliriyor.
Fatih Altaylı aynı konuyu farklı biçimde işlemiş ve şöyle yazmıştı: “ATV ve Sabah’ı kredi kullanmadan bile alabilecek kapasitede(Hüsnü Özyeğin). Zaten Vatan’la küçük de olsa bir ilişkisi olduğu söyleniyordu. Şimdi Aydın Doğan’ın da motive etmesiyle Sabah ve ATV’ye talip olacağı söyleniyor. Hüsnü Özyeğin akıllı adamdır, bu işe bu kadar para bağlamaz ama Aydın Doğan’la birlikte bir operasyon planlıyor olabilir. Ya da Doğan’a geçici paravanlık söz konusu olabilir.”
“Bir operasyon” planladığı muhakkak. Ama bankası Finansbank’ı Yunanlılara satan Özyeğin’in Yunan Antenna ile farklı bir operasyon planladığını da yine buradan okumuştunuz.
Peki devletin bürokratik-derin yapılanmasının planı ne ve kimin üzerinden?
Hep söylenir; “Hürriyet gazetesini parayla alamazsınız. Hürriyet’in kimin olacağına devlet karar verir” Burada kastedilen “devlet”in içinde, seçilmişler olmadığını biliyoruz.
Bu cümlede bahsedilen devletin planı “Doğan Grubunu da yanına almak” üzerine kurulu. Dolayısıyla yollar yine Hüsnü Özyeğin’de birleşiyor.
Hüsnü Özyeğin’in ortağı : Veli Küçük
Çünkü bahsettiğimiz “bürokratik ve derin güç” Hüsnü Özyeğin’le uzun zamandır sıkı ilişkiler yürütüyor. İlişkiyi sağlayan bağ ise bu konudaki en yetkin isim; “Veli Küçük”
Susurluk Raporlarında, Danıştay Baskınında ve listeyi uzatabileceğimiz her mevzuda ismi kamuoyuna duyurulan Em. Tümgeneral Veli Küçük, Hüsnü Özyeğin’in sahibi olduğu FİBA Holding’e bağlı Endi Marketler zincirinde Yönetim Kurulu üyeliğine getirilmişti. İsmini duyanın titrediği Veli Küçük’le Hüsnü Özyeğin ilişkileri o kadar ilerletmişlerdi ki; Özyeğin, sonradan Küçük’ü kendisine ortak yaptı.
Endi Tüketim Malları Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne önce yönetim kurulu üyesi olan olan Veli Küçük'ün adı ortaklık kayıtlarına geçirildi. 23 Mart 2000'de kurulan şirketin beş ortağı; Veli Küçük, Hüsnü Mustafa Özyeğin, Mehmet Tunç Çapa, Nezih Çevik ve Ömer Arif Arat.
Küçük bu ortaklık sayesinde GİMA’nın yönetim kurulu üyesi de oldu. İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre Küçük, GİMA'nın Fransız ortaklıklı Carrefoursa'ya satıldığı 2006'ya kadar yönetimde kaldı.
İşte Hürriyet’in kimin olacağına karar veren “bürokratik ve derin güç” şimdi Sabah&ATV’nin sahibini bir operasyonla belirlemeye çalışıyor. “O unsurlar” için; JİTEM’in kurucusu Veli Küçük gibi her şeyi bilen, en önemli operasyonlara imza atan birine yıllarca kol kanat germiş, ortağı yapmış Hüsnü Özyeğin’den daha güvenilir kim olabilir? Fotoğrafın özeti şu: Doğan Grubu yine büyük oynuyor!