Bir milleti yaşatan var eden milletleştiren taşıdığı, yaşadığı ve yaşattığı değerler ve o değerleri diri tutan içindeki ruhtur.

Unutmayalım ki Osmanlı hem bu ruh hem de bu cumhuriyeti tehlikelerden koruyan kollayan daima kollayacak olan o şemsiyedir. İşte o yüzden herkes aklını başına alacak ve konuştuğu her cümleye dikkat edecek. Etmiyorsa o kişilerin varlık sebepleri ve aidiyetleri mensubiyetleri mutlaka sorgulanmalı ve irdelenmelidir.

Devlet ve millet olarak 1071’den bugüne Anadolu'da var olmuş bir milletin geçmişini içindeki devşirmelerin ve artıkların kendi emelleri ve planları için yok saymasına saydırmasına müsaade edilemez. Koca bir imparatorluk olan cihana adaletle hükmetmiş ecdat Osmanlıyı bugün çıkmış bazı partilerin özellikle CHP içindeki siyasi vekillerin ve yerel yöneticilerin kötülemesi oldukça manidar ve tuhaftır. O kadar cahiller ki CHP ve cumhuriyeti kuran Atatürk'ün bir Osmanlı subayı olduğundan dahi bir haberler. Gerçi gerçeği biliyor olsalar da içlerindeki yüklenmiş hainlik yazılımı gereği Osmanlıyı kötülemek zorundalar. Dün olduğu gibi bugünde bu hainler kendilerine verilen görevleri babalarından devir alıp devam ettirmekteler. Bu örneklerden biride CHP İzmir belediye başkanı Tunç Soyer'dir. CHP olarak bu geçmişlerinden gelen Osmanlı nefretini kurulan Cumhuriyetle birlikte, tüm Osmanlıya bağlı ve sevenlere büyük bir nefret ve kinle dayatıp yaşattılar. Eğitim ve öğretimde tarihine düşman bir nesil yeşerttiler. Ceberut bir yönetim anlayışıyla milleti yok sayarak Osmanlıyı yok sayarak tüm değerleri yok etmek için 1923’ten beri hala devam etmekteler. İlginç olan düşman diye savaştıkları herkesi “KOMŞU” güzellemesiyle millete yutturmaya 1923’ten beri devam etmekteler. Peki bunlar bu hainliği yaparken biz millet olarak ne yaptık? Tarihimize sahip çıkabildik mi? Çocuklarımızı onların zehirli yalanlarından koruyabildik mi? 20 yıllık iktidarda milli tarihimiz dahil tüm değerlerin doğru anlatılıp öğretildiği bir eğitim sistemine geçebildik mi? TABİKİDE HAYIR. Bugün bu Osmanlı düşmanlarına verilecek tek cevap masaya ücretsiz kitap koymak değil. Aksine o kitapların içeriğine Osmanlıyı doğru anlatacak gerçek bilgiler ve o bilgileri Osmanlıya düşman yetiştirilmiş öğretmenlerle değil gerçeği anlatacak dürüst vatansever öğretmenleri yetiştirip o sınıflara çocuklarımızın karşısına birer öğretmen olarak koymaktır. İşte bunu başardığımız gün, gerçek tarih şuuruyla yetişen bilinçlenen bir neslin önünde her alanda kimse duramayacak. Ve o şuurlu nesli kimse yıkmayı geçmeyi başaramayacak. Bunu yapamadıktan sonra Osmanlıyı sevmişiz, Cumhuriyeti sevmişiz ne fayda. Şunu unutmayalım dün Osmanlıya düşman olan tunç Soyer ve onu gibiler, yarın Atatürk'ün kurduğu bugünkü Cumhuriyete de düşman olacaklar. Sebebi ise günü geldiğinde bu Cumhuriyetin de tıpkı atası Osmanlı gibi çok büyüyecek kök salacak cihana hükmedecek olmasıdır. Yoksa bu tiplerin derdi ne Atatürk'tür ne de Cumhuriyettir. Onların derdi bu milletin yükselmesidir. O yüzden ilk görevleri bir milleti var eden ortak değerlerine alçakça saldırmak ve bu hızlı yükselişi durdurmak sabote etmektir. Uyanık olalım. Dünde bugünde bizim Yunanlılarla bir komşuluğumuz yoktur. Olmayacaktır da. Lakin bulunduğumuz coğrafya içinde karşılıklı ticaret ve menfaatlerimiz söz konusudur. Onun dışında düşmanlığımız yine bakidir. Çünkü biz onlara adaletle iyilikle de yaklaşsak, onlar daima bize düşmanlık beslemekte nesillerini öyle yetiştirmekte ve yetiştirmeye de devam etmekteler. O yüzden kimse kusura bakmasın biz birilerinin bir dönemler hanımlarını kollarına taktığı yunanla dost olmadık olmayacağız da. Biz iri olacağız, diri olacağız, güçlü olacağız ve tarihimiz ve ecdadımızdan aldığımız ilham ve kuvvetle, gördüğümüz adalet örnekleriyle her zaman büyük millet ve beklenen o büyük şanlı asil ve adil devlet olacağız. Ve unutmayalım ki Osmanlı bu Cumhuriyetimizin varlığının mührüdür, tapusudur, sigortasıdır, koruyucu şemsiyesidir.  O yüzden ecdat Osmanlı ve sultanları asla vazgeçilemez yok sayılamaz iftira atılıp kötülenemez.  
Herkes haddini bilecek...