Sabah’çılar ‘’1 Nisan şakası’’ diyorlar.
1 Nisan günü Sabah ve ATV’nin de aralarında bulunduğu Turgay Ciner’e ait 63 medya şirketine el konuldu.
Artık Sabah’ın başında TMSF’nin atadığı Yavuz Onursal var.
Onursal İzmir kökenli Ankara’lı bir gazetecidir.
Babası DP İzmir Belediye Başkanı Ragıp Onursal’dır.
Daha çok idari kesimde çalışmıştır.
Dinç Bilgin’in yakın dostudur.
En samimi arkadaşları eski bakanlar Necdet Menzir, Yalım Erez ve Işılay Saygın’dır. AKP,CHP,DYP, GP gibi her partiden dostları arkadaşları vardır.
MDP ve GP’de siyaseti denemiş olmamıştır.
En samimi gazeteci dostları Fehmi Koru, Fatih Karaca ve Fatih Çekirge’dir.
Çekirge’ye ‘’Hacım’’ diye hitap eder…
Altaylı gidebilir
Sabah da yeni gelişmeler bekleniyor.
İstanbul’daki hava ve Ankara’ya yansıyanlar bugün itibarı ile şöyle:
Yavuz Onursal tuttuğunu koparan bir isimdir.
Sabah Medya Grup Başkanlığını sonuna kadar götürür.
Taviz vermez.
Bu nedenle Fatih Altaylı ile araları giderek bozulabilir.
Altaylı, grubun tekrar Ciner’e döneceği yönünde hukuki bir ışık göremez ise, istifa edebilir.
İki isimden hazetmez…
Onursal Sabah’ta iiki isimden hiç hazetmez.
Ergun Babahan ve Muharrem Sarıkaya
Sarıkaya ile geçmişte yaşadığı tatsızlıklar vardır.
Babahan’a da geçmişte bazı ricalar üzerine katlanmıştır.
Sabah’ta çalışırken en yakın dostlarından biri de rahmetli Esen Ünür olmuştur.
RTGD Başkanı Kenan Macit’i ve gazeteci Bülent Erandaç’ı çok sever…
Ampul değiştiren Bakan
Onursal’ın Ergun Babahan’dan pek hoşlanmama sebepleri farklıdır.
Kendisi Ankara İdari temsilcisiyken Babahan da Genel Yayın Yönetmen yardımcısıdır.
Babahan bugün Vatan’da olan Ercan İnan’ı Sabah’a haber Müdürü yapmış ama İnan kısa süre sonra Babahan’ın baskılarından bunalıp istifa etmiştir.
Ercan İnan’ın önceki gün Babahan ile ilgili Vatan’da yazdıkları Onursal için de aynen geçerlidir.
Neler yazmıştır İnan:
‘’Gazetenin eski genel yayın müdürü sıkıntılı yazılar yazıyor. 3-4 gündür yazılarını okurken, “Herhalde karnı ağrıyor” diye düşünmeden edemiyorum. Dünkü yazısında “Medya sahiplerine başka alanlarda iş yapmama çağrısında bulunmak gerçekçi değildir” deyip ekliyor: “Ancak kamuyla iş yapmama veya medya gücünü kendi çıkarı doğrultusunda kullanmama çağrısı yapmak çok gerçekçidir.”
Yahu Turgay Ciner ve şirketleri devletle çatır çatır iş yaparken o gazeteyi sen yönetmiyor muydun? Enerji Bakanı evinde ampul değiştirse, mühim haber diye birinci sayfaya koymuyor muydun? Elinizdeki medya gücünü holdinginizin rakiplerine saldırmak için kullanmadınız mı? Doğalgaz santrallerini yazarken kaygınız bizimki gibi ülkenin soyulması mıydı, yoksa patronun kasası mı? Eski yayın yönetmeni yazısını şöyle bağlıyor: “Bu konuda bizim kimseden alacağımız ders de yoktur.” Tesadüfe bakın ki aynı gün (eski) patronu devletten 25 yıl boyunca yılda 17 küsür milyon ton kömür çıkartma ihalesi alıyor. ‘’