11 EYLÜL 2001 de Amerika/İsrail ortak yapımı bir yıkılma günü gelmiş adına Dünya Ticaret Merkezi dedikleri ve o çok övündükleri ikiz kule denen meşhur küresel çete merkezinin miadı dolmadan bir işe yaraması planlanmıştı. Senaryo gereği haydut devlet ve yanındaki işgalci Siyonist terör örgütü İsrail birlikte hareket edip CIA/MOSSAD yapımı bir proje ve buna uygun aparatlarıyla uçak kaçırma eylemleri yapıp güya binaları teröristler vurdu kurgusuyla dünyaya nizam vermeye yeltendiler. İlk etapta o günkü deccalin askeri olan George BUSH ve yönetimi acilen kameralar karşısına geçip besleme örgütleri EL KAİDE'Yİ hedefe koyup tüm dünya devletlerine tehditler savurup "Ya bizimlesiniz ya karşımızdasınız" diyerek Afganistan macerasına girişmişti. Ama günlerde tüm dünyaya planlı bir şekilde canlı yayında izletilen bu fragman aslında gelecek olan büyük katliamlar ve soykırımların aslında nasıl dehşetli olacağının da habercisiydi. Aslın da bu filmin akıl hocası ve yönetmeni bence meşhur derin Amerika aklının beyni Harry Kissinger'a aittir. Peki 10 yılı aşkın Afganistan'da Rusya o zamanki (SSCB)oradan nasıl kaçtığı gerçeği ortada dururken Amerika neden bu işe kalktı? Gerçekten EL KAİDE' miydi hedef? Ya da bugünkü TALİBAN'MI? Eğer hedef EL KAİDE olsa zaten lideri Usame Bin Ladin'i yakalayıp infaz ettik ve cesedini denize attık diye kimsenin inanmayacağı bir yalanı konuşmazlardı. Kendilerinin de inanamadığı bu yalana zaten hiçbir ülke lideri ve milleti bu yalana inanmamıştı. Hesap belliydi bu yalanın tek amacı vardı Orta Doğu’ya tamamen çökme ve yer altı yer üstü tüm zenginliklerine sahip olma ve kendi çıkarları için kullanma macerasıydı. Afganistan'da bu hedeflerden biriydi. Bugün Afganistan'da olma tamda buydu. İşin merkezi ÇİN tehdidi ve ipek yolu gibi görünse de bir yandan da CIA'nın Taliban kontrolündeki onca uyuşturucu merkezleri ve ülkenin yer altı yer üstü zenginlikleri en başta da 3 trilyon dolarlık LİTYUM rezervleriydi. Kendi içinde aşiretlerden oluşan bu devlete önce işgal yapıldı, sonra siyasetine müdahale edildi, ardından Amerika'da besleyip büyüttükleri devşirmelerini ülkenin kaynaklarına çökmek için ülkenin başına gayri meşru seçimlerle yerleştirdiler. Taliban normal bir yapı iken terör kapsamına aldırıldı. Aslın da oyun çok büyüktü. Sonuç bir dönem meşru Taliban biranda terör örgütü oluvermişti. Biz bu Hollywood stüdyo yapımı olan korku ve kaos filmlerine sonradan DAEŞ' te de tanıklık ettik. Şimdi bir noktaya dikkat etmekte fayda var. Düşünün ki koskoca NATO/ABD/AFGANİSTAN orduları birlik olacak TALİBAN terör örgütü dedikleri bir örgütle baş edemeyecek ve sizden de bunu yemeniz istenecek? Buna ilk tepkiniz ne olurdu? Hadi oradan canım şakamızsınız siz dediğinizi duyar gibi oldum. Evet şimdi tüm dünyadan istenen tam da bu yerseniz tabi. Belli ki Doha'da yapılan gizli görüşmelerde belli konularda anlaşma sağlanmış belli tavizler verilip karşılığında belli güvenceler, teminatlar alınmış olacak ki Eşref Gani'ye de yol verilmiş. Ama ona 3-5 ay gibi bir zaman direniş göster sonra çık denmiş, lakin Eşref GANİ bu anlaşmaya uymadan aynı gün valiz dolusu paralarla kaçıp giderek bu oyunu boşa çıkarmış oldu. Kan dökülmeden teslim alınan ülke şimdi TALİBAN kontrolünde bakalım terör listesindeki bu örgütle devlet yönetirken Amerika nasıl davranacak? O Taliban'ın terör liste başı hali devam edecek mi? Yeni Taliban canlı yayında kimseye husumet beslemediklerini, herkesi affettiklerini İslami ölçüler noktasında kadın haklarını esas alacaklarını sosyal hayatlarına müdahale edilmeyeceğini, herkesle barış istediklerini, diyaloğa açık olduklarını deklare etti. Bence bu açıklamalar çok güzel ve umut verici gelecek adına inşallah bu söylemlerini pratiğe döküp eylem olarak ta dünya milletlerine yansıtacak davranış ve yönetim yansıtırlar. Türkiye devleti olarak kardeşlik hukukumuz olan bu ülkede bu yeni yönetime destek olmak yön vermek bizim menfaatimizedir. Ben olaya devletimiz çıkarları ve kardeşlik çıkarları yönünden bakılmasını son derece olumlu buluyorum. Sonuçta isteseler de istemeseler de Taliban ülkenin başın da ve ülkeyi kuracağı bir yönetimle yönetecek. Destek olunursa inanıyorum ki kukla ABD yönetimlerinden daha iyi yönetecekler. Ayrıca ben ülkemiz içindeki muhalefet kanadının Afganistan'dan askerimizi geri çekin sözlerini açıkçası doğru bulmamakla beraber tam tersine orada kalınması tarafındayım. Zira oradan çıkmak yarın Somali, Katar, Libya, Suriye, Kıbrıs daha ileri gidilirse Anadolu'dan çıkmak anlamına gelir. O yüzden biz değil Afganistan askeri varlığımız olan her coğrafyada kesinlikle kalmalıyız, çıkamayız çıkılmamalıdır da... Bu Afganistan'da ki ABD/NATO filminden bize kalan nasihat ve alacağımız ders şudur, "Dünyaya nizam vermeye yeltenen zalimler, adına demokrasi ve nizam dedikleri kendi oyunları altında ezildiler, boğuldular ve kaybettiler. Tıpkı Vietnam'da ki Irak'ta ki Afganistan'da ki gibi...
Ey ABD ve işbirlikçileri unutmayın ki tüm kâinat ve dünyanın nizamı yalnızca İslam'dır. Hududunuzu sınırınızı aşmayınız...